YUNANLILARIN KÜÇÜK ASYA FELAKETINI YASADIKLARI GÜNLER

Amerikan Cumhurbaskanliginda çalismis emekli bir Amerikan askeri yetkilisinin dünya kamuoyuna açikladigi Türkiye'yi bölüp parçalayan harita ile Yunanlilar da yakindan ilgilenmeye baslamislardir. Acaba Türkiye bölünürse onlara da bir pay düser diye mi düsündüler? Olabilir.
Çünkü Yunanistan, Osmanli Devletinin bu gibi durumundan istifade ederek büyümüstür. Topraklarini böyle genisletmistir.
Bir çok defa yazdigimi hatirliyorum, fakat yine de tekrar yazmakta fayda buluyorum.
Yunanistan, Balkanlarla birlikte Osmanli Devletinin egemenligi altina girmistir. Osmanli egemenligi 400 yildan fazla sürmüstür. Yunanli bu nedenle Türk kültüründen etkilenmistir. Bugün Yunanistan'i gezip görenlerin "Tipki bizim gibiler" demeleri bu kültür etkilesimindendir. insanimizin, Yunanlilarin bizi sevdiklerini söylemesi de bundandir. Oysa Yunanlilar, Türkleri sevmeyen bir komsudur. Bugün Yunanistan'da Türkiye aleyhine çalisan 500 dolayinda dernek oldugu söylenmektedir. Yunan gençliginin yüzde 85'inin Türk düsmanligi ile yetistigi bilinmektedir.
Bizansli Romalilari (Rumlari) Yunanli sayarsak Türkler, Yunanlilar ile 1071 tarihinde Malazgirt Savasi'nda karsilasmislardir. 26 Agustos 1071 tarihinde yapilan bu savasta yenilmisler, Anadolu'nun kapilarini Türkler'e açmislardir. sayet bu topraklarda Bizans imparatorlugunun mirasçisi olduklarini söylüyorlarsa Türklerin Bizans'i 1453 yilinda ortadan kaldirdigini unutmamalari gerekir. Zaten bundan sonra Osmanli'nin oldugu yerde Yunanli kalmamistir. Bugünkü Yunanistan dahil, bütün Balkanlar, Viyana'ya kadar Osmanlinin hakimiyeti altinda bütünlesmistir. Buralarda yasayan Yunanlilar artik "Rum" olarak söylenmeye baslanmistir. RUM, Yunanistan'in disinda yasayan Yunanli demektir. Onlara "Yunanli" adini veren Araplar olmustur. Yunanli, Araplar'a göre YABANCI demektir. Tipki bizim, yani Osmanlilarin Anadolu'daki iranlilar'a ACEM demesi gibi. Acem, Osmanli'nin yabancisi anlamina gelmektedir.
Tarihte, 1071 Malazgirt Savasi'ndan yada Zafer'inden sonra Yunanlilarla, Yunan kökenlilerle birçok defa savasmis, birçok defa çatismisizdir. Hepsinde de Yunanlilar yenilmislerdir. Mesela 1897 Teselya Savavasi'nda Gazi Ethem Pasa'ya maglup olmuslardir. 1922 yilinda Anadolu ve Trakya'da KÜÇÜK ASYA FELAKETI'ni yasamislardir. iki yil isgal altinda tuttuklari Trakya'yi Mustafa Kemal'in ordusuna savasmadan geri vermislerdir. Tarihte bu günler Yunanlilarin gerek Anadolu'dan gerekse Trakya'dan temizlendikleri günlerdir.
Yunanlilar tarih boyunca arkalarinda daima kendilerini destekleyen bir DAYI bulmuslardir. Bu Dayi da bazan Rus, bazan ingiliz, bazan Fransiz, simdi de Amerikali olmustur. Her oturdugu Baris Masasi'nda da bir seyler alarak, Yunanistan topraklarini büyüterek kalkmistir. 1828 yilinda bagimsizligini kazandiktan, 1848 yilinda BÜYÜK YUNANISTAN politikasini ilan ettikten sonra Yunanlilar hep Türkiye'nin karsisinda olmus, Türkiye üzerinde emeller beslemislerdir. Bugün dahi Yunanistan'in bu politikasi devam etmektedir. Ege de, havada ve denizde hakimiyet kurmaya çalismaktadirlar. Hatta Kita Sahanligi denilen denizin altinda bile hak iddiasinda bulunmaktadirlar. Babaeskili, Devletler Hukuku Profesörü Hüseyin Pazarci'nin bu konuda yazdigi kitaplar vardir. Sayin Pazarci bunlari bana imzalayip göndermistir.
Bugün Yunanistan'in nüfusu istanbul kadar yoktur. Yunanistan 1920 yilinda Anadolu'yu isgale kalkistiginda, Trakya'yi isgal ettiginde nüfusu 3 milyon dolayinda idi. 1923 yilinda gerçeklesen Büyük Mübadele (Nüfus Degisimi) ile Anadolu ve Trakya'dan 1.5 milyon dolayinda Rum Yunanistan'a göç etmis, 400 bin dolayinda da Türk, Yunanistan'dan Türkiye'ye gelmistir. Yunanistan'dan gelenlerden yaklasik 70-80 bini Trakya'ya yerlesmislerdir. Kirklareli köy ve kasabalarina ise yerlesen Yunanistan göçmeni 20 bin civarindadir.
Özetle sunu demek istiyorum. Türkiye'nin komsulari Türkiye'ye düsmen ülkelerdir. Dost gibi göründüklerinde akittiklari Timsah vari göz yaslari kimseyi aldatmasin. Degilmiki içlerinde Türk düsmanligini besleyen çalismalar, söylemler vardir, Türk'e dostluklari sahtedir. Doldurusa gelmemeli, arkamiza sivazladiklarinda bir teneke su içmemeliyiz. Düsmani düsman bilerek iliskilerimizi gelistirmeliyiz. Dünyada ebedi dostluk yok, ebedi menfaat vardir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol