YRD. DOÇ. DR. SEMA SANDALCI'NIN VIZE'DE YASAYAN KÜLTÜR ÜZERINE SAPTAMALARI

Yrd. Doç. Dr. Sema Sandalci Trakya Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü ögretim üyelerindendir. Üretken bir bilim insanidir. Bunun ötesinde bölgenin (Trakya'nin) yasayan kültürler degerlerini ve bunlarin tarih ve geçmisle, günümüzün gelenek ve görenekleriyle ilgisini ilk defa ortaya çikaran bir arastirmacidir. Ayni zamanda Grek Edebiyati'ndan çeviriler yapan bir kültür insanidir. Sandalci'nin III. ULUSLARARASI VIZE TARIH ve KÜLTÜR SEMPOZYOZMU'nda yaptigi sunum üzerine düsüncelerimi söylemeden önce onun bu sunumda Vize ve bölge Halk Kültürü'nde yer alan Hardaliye, Kuzu Kulagi Otu, Vize'de Çiçek ve Bahçe Kültürü, At Adamlari tespitleri üzerinde durmak istiyorum. Sandalci'nin tarih ile baglantisini kurdugu bu bilgi ve kültürlerin yakin zamanla da ilgisi olduguna isaret etmesi son derece önemli bir tespittir. Sayin Sandalci'nin anlattiklarindan anlasildigina göre yörede "YASAYAN DEÄzERLER" dedigi Kültür kalintilari bugün için tarihi bir doku olusturmaktadir. Vize halki bu Kültürel Doku içinde tarihi yasamakta, geçmisle bag kurmaktadir.
Sema Sandalci'nin sunumunda söz konusu ettigi "... insan boyunda 200 yillik fiçinin ötesinde duran, aileden kalma, serin ve kuytu yerde sakli, "bol" dedikleri küçük bir küp, "yalniz Senol Hanim'in komsusunda degil, bagciligin ve meyveciligin yogun biçimde yapildigi yerlerdeki evlerin mahzenlerinde de vardir. Meyve tursusu ve içecekleri hep bu küplerde yapilirdi. Bu küplerdeki yiyecekler, içecekler hiç bitmezdi. Kirklarelinin meshur Hardaliyesi ise meseden yapilmis özel, on, yirmi, otuz tonluk fiçilarda olurdu. Fiçilarin derinligi metre ile degil, birkaç metre uzunlugundaki taban demirleriyle ölçülürdü. Fiçinin alt kisminda yer alan musluktan alinan hardaliye miktari kadar üstten su ilave edilirdi. "Bol"luk bu gelenekte, küplerin ve hardaliye fiçilarinin içine konulan malzemelerin bereketinden geliyordu. Sayin Sandalci bu baglamda çok saglikli bir tespit yapmis, bu bilgiyi gün isigina çikarmistir.
Sema Sandalci'nin sunumunda söz konusu ettigi Vizeli Fahriye Hanim'i tanirim. Evleri kalenin eteklerinde bir Çiçek ve Meyve Cenneti idi. Kalenin eteklerinde Vize'nin yerlileri, soylulari, ekabirleri otururdu ve bunlarin evleri genelde çiçeklerle donanmis, meyve agaçlari ile bezenmis villa tipi evlerdi. Bu baglamda da Sayin Sandalci'nin verdigi bilgi geçmisle, gerçeklerle baglantilidir. Vize'nin 2-3 binlik tarihinde burada hep soylular Tarkya'yi yönetenler oturmuslardir. Bu nedenle Vize'nin ve yörenin beti bereketi, yesilligi, suyu hiç bitmemistir. Onlarla beraber olmustur. Vize'de ayni zamanda bir "SU KÜLTÜRÜ" vardir. Buranin arkeolojik zenginligi, yasayan Kültür Degerleri çesitli uygarliklarin yasamis olmasindan gelir. Durum böyle olunca hiç kuskusuz Vize'de Georgios Viziinos, Tanri'ya kafa tutan Kaygusuz Alâeddin, Selim Sabit Efendi gibi sairlerin öykücülerin ve egitimcilerin yetismesi dogaldir. Vize ikinci bir Bodrumdur. Tarih ile yasayan bir yerdir.
Sandalci'nin bölgenin I.Ö yasayan uluslarindan Istikler'le baglanti kurdugu AT ADAMLAR ve AT KÜLTÜRÜ bu bölgede yakin zamana kadar izlerini korumus bir gelenektir. Kirklareli'nin Dolhan köyünde hâlâ AT BAKANLAR, AT ADAMLAR vardir. At bakmak, at'a yakin olmak bir Ortaasya gelenegi olmanin ötesinde yörede Atçilik tarihin derinliginden gelen bir olaydir. Osmanli'nin dagilma sürecinde Balkanlar'dan, eski Iskitya topraklarindan gelenlerin köylerinde kosu ati bulundurmak, beslemek, bunlari kosulara çikarmak, dügünlerde, senliklerde atlari kosturmak gelenekti. Kirklareli'nde hâlâ anilan bir KOSU YOLU vardir. Burada en son At Kosu'su 1967 yilinda, geleneksel At Kosularinin yapildigi yerde, benim Baskani oldugum Halkevi tarafindan düzenlenmistir. Iskitya'nin At Adamlari, At'a bakanlari, At sirtinda ilk moda degisikligi (elbise degisikligi) yapan Amazon Kadinlar bu bölgenin insanlaridir. Yrd. Doç. Dr. SEma Sandalci Trakya'nin Halk Kültürü'nü en can alici ucundan tutmus, bu kültürün derinligine inmistir. Diye bilirimki Sandalci Trakya'yi, Trakyalilari en iyi anlamis, anlatmis bir kimsedir. Sempozyumdaki sunumu son derece saglikli bir bilgeler, kültürler ve saptamalar içermektedir. Bir baska yazimda bu konuyu bir baska açidan bakmaya çalisacagim. Ancak Kuzu Kulagi otu yörenin en sifa verici bir bitkisi olduguna deginmeden geçemeyecegim. Bu ot az buçuk antiseptik özelligi ile insanlarin ilgisini çekmistir. Biz çocuklugumuzda Poyrali Kayalik Korulugu'nda Kuzu Kulagi toplamaya çikar, bunlari sifa yerine yerdik. M.Ö. 513 yilinda Iskit Seferi'ne çikan Pers hükümdari Darios yalniz Tearos Kaynaklari'nin cazibesine degil yörenin zengin bitki örtüsüne hayranligi nedeniyle Vize Ovasi'nda kislamayi tercih etmistir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol