YERYÜZÜNDE KADIN GÜCÜNÜ KULLANSAYDI NE OLURDU

Kadin tarih boyunca yeryüzünün ve Semavi Dinler’in sorunu olmustur. Ancak ne dinler, ne krallar, ne iktidarlar kadinin sorununu çözmüs, durumunu istenilen biçimde iyilestirmis degildirler. Bazi yerlerde ve zamanlarda kadinin anlasildigi görülmüs ise de bu anlayis kalici olmamistir. Sorun büyük ölçüde kadin cinselliginden ve ANA olusundan kaynaklanmis ve tabii agir kosullar karsisinda mücadele gücünün azligi sorunun çözümsüzlügünde rol oynamistir.

Kadin fiziksel olarak güçsüzdür. Doga onu öyle yaratmistir. Elbet bunun da bir nedeni vardir. Fakat kadin cinselligi ve üretkenligi ile olaganüstü güçlüdür. Tarihte bunu zaman zaman belli etmis, erkek milletini zor durumlara düsürmüs, bazi sorunlara da çözüm getirmistir. Bir yerde okuduguma göre bu baglamda Kafkasyali kadinlar bir yöntem gelistirmisler, direnç göstermisler sonuçta birbiriyle savasan halklari baristirmislar, hiç degilse savasa son verdirmislerdir. Örnegin, “Kafkas halklarinin eski adetlerine göre kadinlar iki kabile arasindaki savasi engellemek isterlerse karsi olduklarini göstermek için elbiselerini yirtip gögüslerini açarlarmis.” Kadinin gögüslerindeki gücü, gizemi (esrarini) anlatmaya gerek yoktur. Taraflari savasmaktan alikoyduguna göre ortada izah edilemiyecek bir güç var demektir.

Yazar Zeynep Oral’in Cumhuriyet’te çikan bir yazisinda okumustum. Günümüzden neredeyse 2500 yil önce Eski Yunan’da Troyalilar’in ülkesinde uzun yillar devam eden “Lisistrata Savaslari”nin hem kaybedene, hem kazanana zarar verdigini gören kadinlar bunu önlemede çareyi erkeklere “HAYIR” demede bulmuslardir. Esleriyle sevismemeyi, cinsel iliskiye girmemeyi yöntem olarak kullanmaya kalmislar ve sonuçta taraflarin savasmasini önlemislerdir. Ancak kadinlar savasin agir ve dayanilmazi acilarini çocuklari ile birlikte yasadiklari halde Kafkasyali ve Eski Yunanistan’in kadinlari gibi güçlerini her zaman kullanmamislardir. Yada kullanamamislardir. Bügün Irak’taki savas bir NAMUS SAVASI oldugu halde, savasan erkeklerdir. Irak’ta kadinlar ortada yoktur. Sadece karinlarindaki çocuklarin isgalcilerden oldugunu söylemekle yetinmektedirler.

Müslüman ülkelerden Sudan 20 yildan beri bir Iç Savas içersindedir. Birbiriyle savasanlar kabileler mi, asiretler mi belli degildir. Bir ülke halkinin 20 yildan beri birbiriyle savasmasi aklin alacagi sey degildir. Savas ortaya acilar ve sorunlar çikarmaktadir. Bu durumda Samira Ahmet adinda Sudanli bir Profesör kadin 2500 yil önce Eski Yunan kadinlarinin yöntemini gündeme getirerek, kadinlara “Savasan kocalariniza i-ihhi” deyin çagrisi yapmistir. Ancak Sudanli erkekler 2500 yil önceki Yunan erkekleri kadar uygar olmadiklari için Samira Ahmed’in çagrisi havada kalmistir. Sudanli kadinlar erkeklerinden korktuklari için hareket edememisler, evlerine kapanmislardir.

Süphesiz kadin bir Cephe Savasçisi degildir. Tarihte Amazon Kadinlari’nin oynadigi rolü oynayacak bir baska kadin soyu daha ortaya çikmamistir. Bilindigi gibi Amazon Kadinlar at sirtinda elbise degistirirken ayni zamanda dünyanin ilk moda yaraticilari olmuslardir. Galiba buda Trakya’nin kuzey bölgelerinde, Istranca yamaçlarinda gerçeklesmistir.

Kadinin bugün itibariyle yeryüzünde rolü dünden daha artmistir. Dogalki mutluluguyla birlikte acilari da çogalmistir. Geçmise oranla çalisan, eve as getiren erkegin yaninda daha fazla görünür olmustur. Erkekle birlikte nimeti ve külfeti daha fazla paylasir konuma gelmistir. Bu degisim, yeni kosullara uyum onu fiziken gelistirmemis olsa bile zekâ ve irade bakimindan erkege yaklastirmistir. Öyle görünür ki bir gün kadin gelecek zamanlardakinden daha fazla bir yükün altina girecektir. Belki de yeryüzünde nükleer silahlarin, atom ya da Hidrojen Bombalarinin anahtarini erkekle beraber kullanmayi istiyecektir. Çünkü Kadin dogasi itibariyle koruyucu, kollayici bir özellige sahiptir. Tanri kadini düsünerek, özenerek yaratmistir. Onun hakki Tanri sevgisi ile sevilmektir. Bilmem anlatabildik mi? Onun “HAYIR” demesi savasmayi düsünen erkek için caydirici olabilir.  

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol