Tüketiciler ve tüketici örgütleri olarak; "Nasıl Bir Tüketici Yasası" istediğimizi, gerek basın toplantılarımızda gerekse ilgili kuruluşlar nezdinde defalarca gündeme getirmiştik. Tüm halkımızı ilgilendiren bu yasa tasarısında olması gereken müeyyideleri tekrar edersek:
"Bankaların, hukuka aykırı olarak tüketiciden aldığı "deli dumrul" kesintileri kabul edilemez olduğundan bu durumun adil olarak yeniden düzenlenmesi,
"Tüketici örgütlerinin temsil edildiği 'Reklam Kurulu'nda, en azından eskiden olduğu gibi STK'ların salt çoğunluğunun korunması,
"Reklam Konseyi'nde resmi kurum ve STK'ların temsiliyeti, yönetmelik hükümleri yerine yasal güvenceye bağlanması,
"Kamu sağlığının korunması adına 5 yılını dolduran Tüketici Örgütleri'nin test ve analiz konularında laboratuvarlardan ücretsiz yararlanması,
"Tüketici eğitiminin devletin sorumluluğunda olması, ilkokuldan-üniversiteye kadar tüketici haklarının korunmasına yönelik derslerin konulması, tüketiciye yönelik radyo ve televizyon programlarının periyodik olarak uygun saatlerde yapılması ve yasal düzenlemeye bağlanması,
"Tüketici haklarının korunması, tüketici bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik tüketici örgütleri faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi için gerekli ve yeterli ödeneğin 'Devlet Bütçesi'nden karşılanması,
" Sonuç olarak; tüketici sorunlarında nihai ve tek çözümünün yine tüketicinin örgütlü ve kararlı mücadelesiyle gerçekleşeceği, saptama ve vurguları yapılmıştır.
Yine, içinde yer almak için on yıllardır uğraş verdiğimiz Avrupa Birliği'nin 'Tüketici Hakları' konusundaki ana politikalarını da bilmemizde yarar var sanıyorum
Avrupa Birliği'nde Tüketici Politikası Esasları
Birlik, oluşturduğu ortak politika ve standartlar ile üye devletlerini ortak paydada buluşturmak ve böylece bölgesel farklılıkları en aza indirmek için orta ve uzun vadeli hedefler sunmaktadır. Her AB politikası alanının doğal dinamik yapısı, bu hedeflere ulaşmada sürekli yeni düzenlemeleri hayata geçirme ihtiyacını doğurmaktadır. Özellikle, küresel ekonomik krizin ve Avro Bölgesi krizinin AB'ye etkisi hatırlandığında, Birlik içindeki işsizlik ve sosyal reform koşullarını berrak hale getirme çabaları güncelliğini korumaktadır.
AB Tüketici Politikası'nın göreceli olarak yeni bir politika alanı olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, AB'nin özellikle 2020 Stratejileri'ne paralel planların aksamamasını sağlayan yeni program ve standartlar geliştirilmektedir. 2007-2013 dönemini kapsayan tüketicinin korunmasına yönelik mali çerçeve ve 2008-2013 dönemini kapsayan kamu sağlığına ilişkin mali çerçeve aslında çok eski olmayan bu politika alanının düzenli işlemesine yardımcı olan programlar niteliğindedir. Diğer taraftan, AB'nin 2020 hedeflerinden biri olan sürdürülebilir büyüme ekseninde 'Büyüme için Sağlık Programı' ve 'Tüketici Programı' adı altında iki program kabul edilmiştir. Her iki program da müzakeresi süren son mali çerçeve olacak 2014-2020 döneminin bir parçası olarak hazırlanmıştır.
Bunun dışında AB Tüketici Politikası'ndan anlaşılması gerekenler oldukça geniş kapsamlı düşünülmelidir. Çünkü sanayi, rekabet, gıda güvenliği, çevre, kamu sağlığı gibi diğer alanlarla iç içe geçmiş bir tüketici politikasının varlığı söz konusudur. Böylesine yatay bir politika alanı olarak tanımlanması, Birlik içindeki İç Pazar gibi mekanizmaların mevcut çalışma yapısına ve ekonomik-çevresel sorunların gündemdeki yerine bağlı olarak gelişmektedir.
Gerçekçi olmak gerekirse günümüz dünyasında kusursuz işleyen bir tüketici politikası bulunmamaktadır. Ancak, AB ülkeleri tüketici haklarını koruma konusunda dünya genelindeki en yüksek güvenlik standartlarına sahiptir. Buradaki çıkış noktası, her AB vatandaşının birer tüketici olarak algılanmasıdır. Aynı şekilde Birlik içinde tüketici refahını garanti altına alan, rekabetçi ve diğer politika alanlarıyla bütünsel düşüncede birleşen denetimli bir piyasa döngüsünü sağlama hedefi güçlü kılınmaktadır. Bu noktada İç Pazar konusu bir kez daha hatırlanmalıdır: Tek İç Pazar'ın gereği olarak , Birlik içinde tüm hizmetlerin, sermayelerin ve kişilerin serbest dolaşımı amaçlanırken, ortak paydada güven ortamı yaratılması amaçlanmaktadır. Burada tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlerin insan sağlığına olumsuz etkisinin en aza indirgenmesinden ya da ortadan kaldırılmasından, üye ülkeler arasında dolaşan ürün ve hizmetlerin aynı standartlarda satışa sunulmasına kadar bir takım asgari koşullar esastır. Yani İç Pazar sisteminde ortak kural ve standartlar eşliğinde, AB sınırları içerisindeki tüm tüketicileri kapsayan bir koruma sağlanması hedefi vardır. AB'nin ekonomik unsurları aynı şekilde güvenli, bilinçli ve hakları korunan bireyler ve/veya tüketiciler barındırmaktır.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Karaumur Caddesi Coştur İş Merkezi Kat: 3 No: 68 KIRKLARELİ
Tel: 0288 2141182 Faks: 0288 2147006
GSM: 0532 4752460
e-mail: huseyinkahraman@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol