YENI OSMANLI TOPLUMU

Aslinda Karaçam'in Osmanli hakkinda yazdigi makalenin içinde günümüzün sorunlarinin kaynaklarindan pek çok ip ucu var.

Osmanlilik deyince, okumamislik, egitimsizlik, yargilamayan, sorgulamayan, kayitsiz kosulsuz uyan, uyuyan, riza gösteren bir toplum gelmiyor mu akla?

Egitim yuvalari yaptirmamis, halkini okutmak, egitmek için çabalamamis, sürekli savas alanlarina sürmüs, savasmaktan ne sevismeye, ne sanayilesmeye meydan bulamamis bir ülke toplumu gelmiyor mu belleklere?

Yalnizca Saray yavrularini Lalalar ve özel egitmenler sayesinde okutup egiterek, ülkedeki egitim ögretim sorununu çözdügünü varsayan bir zihniyet...

Cumhuriyet kuruldugunda öyle bir miras birakmis ki yeni devlete, yeni topluma...

Okul yok.

Yol yok.

Fabrika yok.

Tarim halâ ilkel usullerle, karasabanla, sari öküzle...

Tüm olanaklar, Enderunun, sarayin uygun gördügü kisilerin egitimi için kullaniliyordu ve geri yani fasa fiso.

Zaten Enderun da devletin ihtiyaç duydugu yönetici, kisi, bazi özel elemanlar, gerekli adamlar yetistirmeye yariyordu, o kadar. Bunlarin da çogu da devsirme(!)

Osmanli, devsirmelerle yönetildi. Bizim de ekonomimizi ABD'de yetisenler, IMF’de egitim alanlar, Dünya Bankasi'nda kurs görenler, Batinin çikarlarina uygun beyin sahibi haline getirilenler yönetmiyor mu?

Osmanli'nin en büyük özelligi egitime ögretime önem vermemek, halkini okutmayarak, egitmeyerek, salt sürü zihniyetiyle dagda bayirda, savas alanlarinda kullanmak ise...

Bugüne bakalim.

Isteyene ite kaka bir ilkögretim okutup...

Istemeyene onu da zorlayan yok...

Sadaka kültürüyle karnini doyurmayi açikça taahhüt eden...

Ucuz isçi... Riayetkâr (uyumlu!) vatandas... “Padisahim çok yasa!”ci toplum iste böyle vücut bulur. Böyle bir toplum yetistirildimi, böyle bir basin, esten dosttan olusmus böyle bir devlet anlayisi sistemi, tüm kurumlarin basina mutlaka “bizden” birilerini getirerek bu oyunu icigina cicigina kadar kendi yarattigi kurallara göre oynamak...

Okumamis, okutulmamis, egitilmemis, aydinliktan uzak bir halk tabakasi yaratmak miydi Osmanli'nin hedefi? Basardi mi?

Peki bugünkü halk tabakasi nicedir, nasildir? Okur mu? Okuur! Okur tabi.

Sehre indiginde tuvalet tabelâsini okur.

Köyünün minibüsünün ön camindaki levhayi okuyabilir.

Sanayi ürünlerinin üzerindeki markalari okuyabilir.

Bu anlamdaki okur oranimiz yükseldi.

Ama...

Gazeteden köse yazisi okumaz.

Roman okumaz.

Inceleme arastirma yazilarini okumaz.

Kisacasi kitap, gazete, dergi gibi unsurlari okumaz.

Nasil bir okur yazarsa artik.

Günümüz budur.

Gündemimiz: Egitimsizlik.

Yikilisinin Seksen altinci yilinda...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun seksen altinci yilinda...

Yine bir Osmanli yapisi olusturabilmek için çabalamaktadir birileri.

Atatürk Türkiyesi'ni kaldiramayanlar, algilayamayanlar, sindiremeyenler...

Bilinen bir örnegi masaya sermisler... “Amerika'yi yeniden kesfe gerek yoktur!” mantigiyla... Öylesine bir toplum yaratmak sevdasindadirlar.

Uyumlu, sorgulamayan, kinamayan, sinamayan, düsünmeyen, çalismayan, çalisamayan, çalismak istese de is bulamayan, saha bulamayan... Becerileri dogrultusunda çalismak olanagini ve sahasini bir türlü yakalayamayan...

Ya gençlik yillarini issiz güçsüz tüketen...

Ya da bilgi, beceri ve yetisim tarzinin çok disinda islerle ekmek parasi kazanmaya gayret eden...

Bir toplum yetistirilmeye çabalanmaktadir.

Çabalanan sonuca hizla gelinmistir.

Sonuç budur.

Yeni Osmanli Toplumu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol