Milli Egitim ve Saglik Bakanliklarinin “INSANI GELISMISLIKLE” ilgileri vardir. Insani Gelismislik bir ülkenin Saglik da, Egitimde, Ekonomi de ilerleme, kalkinmasi demektir. Türkiye bu konuda, yani Insani Gelismislik’te Avrupa ülkelerinin en gerisindedir.
Bakanlik görevleri bu kadar önemli olanlardan cumhuriyet tarihinden kaç kisiyi hatirliyor ve biliyoruz? Bugün halkimiz birkaç Bakan ve Bakanliktan baskasini bilmiyor? Eskiler yenileri, yeniler eski Bakanlardan Iz Birakalanlar’i dahi hatirlamiyor. Mesela yeni kusaklar Atatürk’ün ünlü Milli Egitim Bakani Mustafa Necati’yi, Resit Galib’i, Vasif Çinar’i, Saffet Arikan’i, Ismet Inönü’nün ünlü Milli Egitim Bakani Hasan Ali Yücel’i yeterince biliyorlar mi? Özellikle bunlarin içinde MUSTAFA NECATI ile HASAN ALI YÜCE Milli Egitim Tarihinde efsane isimlerdir. Ben Mustafa Necati’ye yetismedim. Hasan Ali Yücel’i görmedim. Onun Bakanligi sirasinda ögrenciydim ve daha sonralari da 1958 yilinda Ankara’da kendisi ile bir telefon görüsmesi yapmistim. Bir yazimi vesile ederek adini anmadan Cumhuriyet’te bir yazi yazmistim.
Bugün Atatürk’ün Efsane Milli Egitim Bakani Mustafa Necati üzerinde durmak istiyorum. Mustafa Necati cumhuriyetin ruhunu hedef ve amaçlarini iyi anlamis reformist bir bakandir. Zamaninda cumhuriyetin Milli Egitim alaninda büyük yenilikler yapmistir. 1928 yilinda Kirklareli’ne de gelmistir. Fakat o, en önemli rolü HARF DEVRIMI sirasinda oynamistir. Millet Mektepleri’nin açilacagi günde vefat etmistir. Atatürk’ü de arkasindan aglatmistir. IMECE Dergisi’nde Mustafa Necati’nin ölümü üzerine Atatürk’ün çevresi yazarlarindan Falih Rifki’nin yazdiklarindan bir bölümü burada alinti yapmak istiyorum:
“Zavalli Necati Millet Mektepleri’ni açacagi sirada genç yasinda öldü. Hastaligindan bir aksam önce Çankaya’da beraberdik. Atatürk ve arkadaslari nese içinde idik. Çankaya durgun havaya gelmezdi. Rüzgâr sesi duyulmali, kuslar uçmali ve kaçmali idiler. Sonsuz enginliklere dogru bembeyaz ümit ve hayal kentlerini açan Türkiye’nin yürüdügünü böyle hissederdik. Msikinler teknesinde neler konusuldugunu düsünmezdik. Türk Kafasini ve vicadnini ortaçaga karanligindan yeni zamanlar aydinligina ulastirmak için çirpinan bir kahramanin yoldaslari idik. O kadar sevinen Necati, Lâtin Harfi ile imza atmayi henüz mesk ediyordu. Maarif Vekili millet mekteplerinin ilk talebesi olacakti. Heyecan içinde kalkti. Pek sevdigi zeybegini oynadi. Körbarsak ameliyati olmasi için hekimlerin nasihatini dinlemeyen zavalli genç, bu siçrayislarla bir zehir kesesini delerek içine akittigini bilmiyordu. Ertesi gün atesler içersinde yatti. Milli Mekteplerini sayiklayarak öldü. Atatürk’ün ilk defa hiçkiriklarla agladigini bu ölüm aksami görmüstüm.”
Ölümün arkasindan Atatürk’ü aglatan Mustafa Necati yeni kusaklarca bilinmese de bir Efsane Isim olarak anilip anlatilmaktadir. Çünkü o, Atatürk’ün Hasan Ali Yücel ise Ismet Inönü’nün Milli Egitim Bakanlari idi. Yeni bir Dönemin, Yeni Bir Çagin Rüzgarini estiriyorlardi. Hadi söyleyin bakalim çok partili hayatin Milli Egitim Bakanlarindan birinin adini.. Düsünüyorsunuz tabii. Çünkü, onlar siradan politikacilardi, milli egitim bu hale getirenlerdi. Laik Egitim düzenini bozanlardi. Onlar da tarihe böyle geçmis olacaklardir. Sevinebilirlerse sevinsinler.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol