Birileri bir seyleri basardi gibi.
Yazsan n'olacak?
Hani, "okutup ta n'olacak!" vardi ya.
Uzun zamandir yazamiyorum.
"Her gün yazmayi nasil basariyorsun?" diye soruluyor zaman zaman.
Soranlarin gözleri aydin. Artik yazamaz oldum.
Gün içinde bir uyarina getirip Bekir Coskun'u okuyorum. Bir de Yilmaz Özdil'i.
Bekir Coskun'un yazimina hayran oluyorum.
Zaten onu okuduktan sonra yazmaktan vaz geçiyorum.
Neden mi?
Onun o ari duru, apaçik anlatimini okumayan, okusa da tepki vermeyen, geregini yapmayan bu topluma…
Ben daha bunun üstüne ne anlatabilirim ki?
Bekir Coskun'u her okudugumda bir seye yaniyor içim:
"Bu yaziyi ülkemin onlarca milyon insani okumuyor ki."
Bir kere yetmis milyonun yüzde kirk yedisi okumuyordu.
Söylediklerine göre Bekir Coskun'u okumayanlarin sayisi yüzde ellinin üstüne çikmis.
Bu bir cinnet göstergesidir.
Bu ülkede…
Bekir Coskun gibi bir köse yazari olacak…
Pazartesileri hariç haftanin alti günü bu halk için yazi yazacak ve…
Bu halkin yüzde ellisinden fazlasi onu okumayacak.
Hasan yazsa, yazmasa ne çikar!.. diye düsündümmüydü…
Yazmak hevesim ucu içime kaçiveriyor. Ucunu bulamiyorum.
Yazamiyorum.
Bana yazamamayi, yazdiramamayi basardi birileri.
Çünkü terane ayni.
Hep yolsuzluk, hep hirsizlik, hep yalan, hep seçim rüsveti, hep karalamalar, hep satasmalar…
Asil küfürbaz kimdiii?
Kim küfürden dolayi tazminat ödemesi için davalik olduuu?
Nedir bu isin asli?
Cilki çikti.
Yaklasik yirmi yil kadar önce Çetin Altan'in bir yazisini animsarim: "Halkim! Seni artik hiç sevmiyorum!" içerikli bir yaziydi.
"Senin için çabaladim, senin için yazdim. Senin için mecliste dayak yedim. Senin için hain damgasi yedim… Ben seni çok sevdim ama sen beni hiç sevmedin. Hiç benimle olmadin. Bana hain diyenleri hep hakli gösterdin… Onun için, artik sana güvenmez oldum. O yüzden, seni artik hiç sevmiyorum!.." türünden bir yaziydi.
Halkim!
Bekir Coskun'u da hiç tirislamiyorsun.
Cumhuriyet gazetesi bildim bileli bu ülkede en az satan gazetelerden biridir. Belki en az satan. Bunun yaninda içerigi fasa fiso pek çok gazete bu ülkede en çok satanlardir.
Kahvelere girdigimizde baldir bacak gazeteleri masalarin üstünü renklendirir ve dekorlandirir.
Kaç tane kahvehanede veya dernek lokalinde Cumhuriyet gazetesi görürsünüz?
Ama her birinde baldir bacak gazeteleri tonladir.
Hiçbir ciddiyeti olmayan, içerigi renkli resimlerden olusan gazeteler doldurur masalari.
Okumayi külfet olarak sindirmis olan insanlara bol renkli fotografli gazete sayfalari…
Yaz bakalim Hasan.
Içinden gelmiyor ki Hasan'in!
Yazsa kime ne?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol