Kizilcikderede Mustafa Kanal agabeyin bahçesinde sohbete daliverdik. Oglu Erdal Kanal ve agbisi ögrencim olmustu. Canim bir bardak Kizilcikdere sarabi isteyince “Mustafa arkadas, bir bardak sarap canim çekti. Belki, bir kösede bir bardak sarap kalmistir.” dedim. Hemen bir bardak sarabim geldi. Gençlik yillarinda güzel Marmara sarabini Kasaplararasindaki meyhanelerde yudumlardik.
Milli içkimiz hardaliyede kizilcikderede yapiliyor. Bir bardak hardaliye ve kahvemizide içtik.
Ari sepetinde bogaz köprüsü gibi bal yapan arilara merhaba dedim. Kizilcikdereyi hep beraber gezdik. Sucugu, kavurmasi, salami da çok meshurdur.
Eve geldim. Kir çiçegim Kizilcikdere siirimi yazdim. Yerel gazetede siirimi yayinlattim. Mustafa Kanal agabeye siiri sundum. Çok sevindi. Bu siir Yitik Aksamlar ve Zamanin Durdugu Yer Kirklareli kitaplarimda vardir. Mustafa Kanal nezdinde bütün Kizilcikdereli arkadaslara ithaf ettigimi not düsmüstüm.
Kizilcikdereli bütün arkadaslarimi sevgiyle selamliyorum. Hidirellez Kakava Senligimizde Kizilcikderenin sucugu pisirilip ekmek arasinda halkimiza satiliyor. Bu seneki Hidrellez Kakava Senligi güzel geçerse bir Kirklareli Milliyetçisi, aydini olarak çok mutlu olacagim.
Insancil, muhabbetli, saygili dostlarimla her yerde anilarla karisik çok güzel sohbetlerimiz oluyor. Kasaplararasini anlatirken bir ögretmen arkadas “Ne güzel anlatiyorsun Kasaplararasinin eski güzel günlerini... Kimler var kimler yok ögreniyoruz. Bu güzel çalismalarin düne, yarinlara isik oluyor” demisti.
Sevdali genç gönüller mahalle dügünlerinde hora teper, nara atar... Kafasi çakirdir.
Kabadayiyi oynar ustalar... Kirmizi gülün ali var, dayler dayler çaldimi cosariz arkadas... Karakas çocuklari, çukur sokaktaki Mavi Köse lokantasina takilirdi.
Zahireciler, isçiler, gençler ufaktan demlenirdi.
Mavi Kösenin sahibi sinemaci Mehmet agbinin küçük oglu, Burhan Öçal ufak bir odada bateri çalardi.
Kardesim Alahattin’in sinif arkadasiymis.
Kirklareli’nin orkestralari çok meshurdu. Yaz aksamlarinda parklarda orkestralar günün en güzel sarkilarini çalardilar.
1960 yillarinda Genç solistlerimiz muhtesemdi. Bir Erol Baykurt, Aziz Sunal, Memduh Bayraktaroglu, Sami Güncan gibi... Dans parçalarinda dans edenler olurdu. Atatürk parkinda güzel bir pist vardi. Twist yaptigimizi hatirliyorum.
Istasyon Garina çok yakin Basri agbinin güzel büfesinde de takilirdik. Para oldumu köpüklü birayi, tuzlu fistik ve menemenle götürürdük. Tatli sohbetler uzun saatler sürerdi.
Trakyada piiz kültürü vardir... Bu gelenekseldir. Balkan-Rumeli Türk Kültüründe hosgörü vardir.
Stresli, yorgun kalpler aksamlari bir iki duble rakilar... “Azi yarar, ortasi karar, asirisi zarar” demisler. Dogru demis agalar. Çaglayan lokantasi baraj altinda kaldi. Hidrellez Kakava günlerinde Seytandere’ye Büyükdere’ye, Asilbeyli deresine minübüsler kalkardi. Taligalar, at arabalari, kamyonlar, dolmuslar tozlu yollarda gidip gelirdi. Haydi dereye dereye... Derenin serin sulari, yemyesil agaç altlari...
Rumeli sarkilariyla, demlenen, sohbet eden insanlar vardi. Simdi piknik yapan insanlar, Kofçaz yolundaki böcek deresine, Inece koruluguna, dereköy gümüsalan’a gidiyor. Mangal yapan insanlarimiz oluyor. Modern mangallarda çikmis. Yasamak muhabetle güzel arkadas... Insanoglu robotlasamaz. Yasamak demek, muhabbetli gün demektir. Sert politikalar insanoglunu yoruyor.
HIDIRLEZDE, KAKAVA DA TRAKYANIN KALBI KIRKLARELINDE ATACAK
18. Kirklareli Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Festivali afisinde: “TRAKYANIN KALBI KIRKLARELINDE ATACAK” diyen siirsel yazi çok hosuma gitti. Sanatçilarin görüntüleri ve isimleride var bu güzel afiste: NILÜFER-HAKAN ALTUN- FERHAT GÖÇER- FARUK YILMAZ- MURAT BOZ- POPSTAR ERCAN- OKTAY GÜRTÜR- AMAZON KIZLAR- 79 DESIBEL- ISTASYON39- RUMELI FASIL- YAYLA ATESI- ZAAF- ZRS ve ÇIÄzLIK- SESSIZ RUH- DEFILE- HAVAI FISEK GÖSTERILERI- ANIMASYON EKIPLERI- SISME OYUN GRUPLARI- ISIK GÖSTERILERI- SÜPRIZ GÖSTERILER- IMZA GÜNLERI. 24-31 MAYIS 22008 ORGANIZASYON BY TNT PRODUCTION- KIRKLARELI BELEDIYESI 1878.
24.05.2008 Cumhuriye Mahallesindeki büyük lokalde Yüksek Mimar ve Gazeteci Yazar Oktay Ekinci’nin harika bir konusmasini izledim. Sunusu Pinarhisar Meslek Yüksek Okulu Müdürü Levent Günaydin yapti. Belediye Baskanimiz Cavit Çaglayan; “Çagdas Kent Çagdas Insan modeli olusturmak hedefimizdir. Türkiyenin ve ilimizin mimar durumu genel anlamda iyi degildir. Çagdas konutlardaki imar durumumuz iyidir. Çöplerimiz için ayri ayri bidonlarimiz vardir. Kagitlar, piller, yag atiklari, çöplerimizi ayri ayri toplamaya çalisiyoruz. Alt yapi hizmetlerine agirlik verdik. Halkimiz bazi kurallara uymalidir” dedi.
OKTAY EKINCI, uzun ve güzel bir konusma yapti. Güzel elestirilerde bulundu. Slayt gösterilerini izledik. Bu konferanstan bazi satir baslari...
OKTAY EKINCI: Bu sabah Igneada ormanlarina ugradik. Ancak gelebildik. Demokrasi Kent Demektir. Kent Demokrasi Demektir. Dagbasinda demokrasi olmaz. Özgür insan özgüvenlidir. 100-120 yildir demokrasiyi hayata geçirmeye çalisiyoruz. Anadolu insani dünyaya ders vermelidir. Anadolumuzda pek çok kültür var olmustur. Papa: “Biz beraber yasamayi ögrenmeliyiz” dedi.
Biri Avrupa, biri Asya bir arada yasamayi bilmez. Biri hristiyan digeri müslüman. Dünyaya demokrasi dersi vermeliyiz. ÇAÄzDAS KENT KIMLIKLI KENTTIR... Dogan Kuban “Gelecek ütopyadir” diyor. Gerçek olan tarihi, yasanmisliktir. Ütopyalar yasanmisliklardan beslenir.
Anilarin, birikimlerin, yasanmisliklarin düsünceleri vardir. Bellek insana yol verir. Çevreyi kirletmeden, dogaya zarar vermeden Organize Sanayiler gereklidir. Istanbul Trakya’yi Arkabahçe olarak kullanmak istiyor. Asirlarca Trakya Istanbulu besledi. Trakya’dan elde edilen Vakif gelirleriyle Istanbuldaki tarih binalar yapilmistir. Istanbulun bu tavrina ciddi olarak karsiyiz. Kirklareli Kaynarca Belediyesi eski antik bir yerlesim yeridir. Su kaynagini, tarihini koruyan belediye baskanimizi kutluyorum. (Seyit Uçan)
Lakin çimento ve kireç fabrikalarinin olmasi acayiptir. Basbakan Istanbul Belediye Baskani iken sayisiz toplantida beraberdik. Ankara’ya giden degisiyor. Pinarhisar ilçesi Çinar agaçlari, hisari, parki ile çok güzel. Lakin hisarin etrafi apartmanlarla sarilmis. Erenler köyünde Binbir oklu ahmet bey türbesi var. Çok güzel. Poyrali köyü muhtarinin bayan olmasina çok sevindim. Türkiye ve Dünyaya örneksiniz. Kavakli Belediye Baskanida bayanmis. (Inci Tunç) Sizleri kutluyorum.
Islambeyli köyü güzel bir köy. Kimligi var.
Mahya tepenin zirvesindeki kuspinar köyünde bir etkinlik yapilacakmis. Zirveye suyun çikmasi antik çagda tanrisallik sayilirdi. Olimpos gibi. Igneadaya giderken muazzam bir orman yolundan gidiyoruz. Igneada limani ile Tekirdag arasina demiryolu baglantisi yapilacakmis. Bu iyi olmaz. Istasyon Gari yanindaki Festival alanina Toki el koyarsa çok üzülürüm. Orasi Kirklareli’nin onur kaynagidir. Tarihten gelen bir degeri vardir.
Demirköy Fatihin toplarinin döktügü yerdir. Oralari yagmaya açmasinlar. O toplarla Istanbulu Fatih Sultan Mehmet fethetmistir. Longoz Ormanlarimiz çok degerlidir. Dokuzhöyük köyünde dokuzhöyükün hâlâ var olmasi tarihi bakimdan çok önemlidir. Yanyana dokuz höyük. Höyük çok önemli bir tarihi yerlesimdir. TARIHSEL MIRASIN KORUNMASI AYDINLANMA DEVRIMIYLE BASLAR. AKLIN VE YARATICILIÄzIN ESERLERIDIR. ISTASYON GAR BINANIZA MEFTUN OLDUM. ORASI BIR KENTIN SIMGESIDIR. Eski dokularin, mahallelerin korunmasi önemseniyor artik. Bunu baslatan Fransiz romanci Victor Hugo’dur. Victor Hugo 1850 yilinda söyle yazmis “Hatiralar Için Kanun”
Bellegi varsa insan vardir. Bellegini yitirirse kimliksizlesir... Toplumlarinda bellegi olmalidir. Kültürel yozlasma var. Kisiyi gelecege baglayan hatiralardir” dedi.
Trakya Üniv. Sanat Tarih Ögretim Görevlisi Talat Dalaman arkadasimla tarihi binalarin kültür alanlarinin korunmasiyla ilgili bir konusma yaptik...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol