YASAMIN BIR UCU SAPLANDI KALDI

Hep daha iyiyi aramak…

Hep daha iyinin pesinde kosmak…

Bilinçli ve akli basinda insanlara özge bir devinim biçimidir.

 

Birileri, bir miktar yükselince, "Hah, tamam, buldum!" diye cayabilirler daha bir yücelere dogru yolculuk etmek düsüncesinden.

Oysa, durdugun yer, düsmeye basladigin noktadir.

 

Doyumsuzluk diye adlandirabilir kimisi.

Kimisi, arayis diyebilir.

Kimi saygi duyar arayislara…

Kimi de horlayabilir, arayislari doyumsuzluk sanarak.

Bir ortasini bulmaktir hüner…

Arayista da…

Doyumsuzlukta da.

Saygi duymakta da…

Kinamakta da.

 

Iyisimi…

Ne pahasina olursa olsun, onurlu kalabilmektir diyoruz ya!

Kendimizi baskasina anlatmaya çabalarken zorlaniyoruz.

Belki de gerekmiyor.

Ama nedense içimizdeki seytan aman vermiyor.

Bizi sevenlerin, anlatimimiza gereksinimi yoktur aslinda.

Sevmeyenler mi?

Onlar zaten dogrularimiza ve anlatimimiza inanmayacaktir ne kadar zorlasak ta.

 

Yillar geçti üzerinden…

Istanbul, hayallerim için büyük geliyordu.

O denli büyük hayaller kuramiyordum.

Istanbul da, hayali küçük insanlarla ilgilenmiyordu.

Yine de aynidir haspa!

Isi olmaz, dünyasi minik, hayalleri cücelerle.

Onun isi gücü, gönlü ve hayalleri, beceri ve emekleri yücelerledir.

 

Onun için postu sermeye yeltenmistim Kirklareli'ye.

Küçüktü belki hayallerim.

Minik bir gölde ayaklarimi islatmak, bazen bire uzun ikiye kisa bir misinanin ucuna tutturdugum, tutusturdugum minicik bir oltayla ufak tefek baliklar avlamak…

Yillari gerilere itiyorum hizla ve…

Bakiyorum da…

Hayallerime bol gelen bir Istanbul'un ardindan…

Kirklareli, hayallerim için küçük.

Kirklareli, hayallerim için dar geliyor.

Istanbul'da büyük hayaller kuramiyorum, çünkü gerçeklestiremiyorum.

Kirklareli ise küçük hayallerimi gerçeklestirmek için bile çaresiz.

 

Her gün, dünden biraktigim yerden baslayarak yasiyorum ve düne göre degisimim hemen hemen sifir.

Bu, bir bakima, yaslanmiyorum demektir…

Bir bakima da gelismiyorum.

Temiz hava iyi de…

Hep hava almak!

Bol gida iyi de…

Yattigin yerde!

Yasamin bir ucu saplandi kaldi.

"Baba! Bir hirsiz buldum!" hikâyesi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol