En büyük yalanlar hep en hosumuza gidenler oldu.
En usta yalanlari söyleyenleri hep bastaci ettik.
Göz göre göre, yalan oldugunu bile bile dogruluguna inandik. Meydanlarda en büyük yalan söyleyen ustalari izlemek için birbirimizi ezeyazdik.
Biliyordu, biliyorlardi en büyük yalanlarina en büyük hayranligi duyacagimizi. Biliyorlardi en büyük, en devasa yalanlarina en fazla oyu verecegimizi
"Siyasetin alt yapisi yalandir" mi denmek isteniyor?
Neden ama? Bizden mi kaynaklaniyor.
Katillerimize oy verdik yillarin yili. Hirsizlarimiza... Hayran olduk, ak derecesinde baglandik katillerimize. Sonra biraktik basibos, cürmünü daha rahat sürdürsün diye.
Tabi ki demokrasi olmali. Tabi ki demokraside seçimler var. tabi ki demokraside her isteyen, gerekli kosullari tasiyorsa aday olacak.
Gerekli kosullar dedim de... iste bu noktada... Bir insanin gerçekten temiz olmasi, bir takim alin karalari, yüz karalari, el kirleriyle özdeslesmemis olmasi da bir kosul olamaz mi seçilmek hakki için.
Hiçbir isim vermeye gerek yok. Herkes, herkesi, az buçuk taniyor. ismi hirsizlarla, bu ülkeyi soyanlarla, banka hortumlayanlarla, hayalî ticaret yapanlarla, yücedivanlik bakanlara, milletvekillerine hamilik yapan insanlar, böyyük yöneticiler görmedik mi? Yillar yili onlarin yönetimi altinda vatandaslik rolümüzü, hem de iyi vatandas rolümüzü sahnelemedik mi uçsuz araliksiz?
Ne yapabiliriz bunlara karsilik?
Pekalâ bir seyler yapabiliriz.
Öncelikle, orrtak bir dil kullanmaliyiz. Bu ortak dil, günlük konusma dili olarak düsünülemez. insanlik açisindan, tüm insanlari kucaklayabilen bir yöntem olarak yaratilmalidir. insanca ve insandan yana bir yasam tarzi, bir yasam ortami yaratabilmektir aslolan.
insan haklari maddelerine sarilmaliyiz. Bunlar her ne ise, dindarlarin ayet ezberlemesi gibi, namaz kilmasi gibi, ibadet etmesi gibi, insan haklarinin aslina ermeliyiz.
Seçtigimiz vekilleri izlemeliyiz. Bu konuda bir zamanlar bazi illerde kisa adi MiKOM olan, Milletvekillerini izlemek Komitesi Merkezi diye bir sivil toplum örgütü kurulmustu. Bilmem simdilerde var midir. Bu tür kuruluslarin daha güçlü ve daha etkili olabilmesi için, onlara üye olmali, güç katmaliyiz.
Isik söndürmek gibi bir eylem yasanmisti bir zamanlar. Bu eylem aslinda tam tersi bir anlam ve içerik tasiyordu. Bu anlamda, ne kadar çok isik yakarsak, birileri o kadar aydinlikta kalacaklar ve görüleceklerdir.
Ne kadar çok ses çikarirsak, o kadar rahatsiz olacaklardir.
Ne kadar çok katilirsak, o kadar korkacak ve geri kaçacaklardir.
Çünkü onlar, karanligi, sessizligi, denetimsizligi ve basiboslugu severler.
Kirli kisileri aday gösteren partilere oy vermemeliyiz. Onlari oysuzlukla cezalandirmaliyiz. Oysa, üç çeyrek asri asan cumhuriyet tarihimizde, yüzde doksandokuz oraninda, bu yöntemin tersine bir görüntü vermisiz. Ne hikmetse, katile, caniye, hirsiza, yalanciya, düzenbaza, gericiye, yobaza oy vermemeyi bir türlü basaramamisiz.
En büyük yalanlari en ustaca söyleyen insanlari "Büyük siyasetçi" diye bas taci etmisiz. Yalanin kerametine kendimizi inandirmisiz adeta.
Vatani meyhanede kurtarmaktan vazgeçmeliyiz. Kuytu meyhanelerde vatan kurtarmak pek gerçekçi olmuyor. Meret sise, vatani birkaç saatligine ancak rahatlatiyor.
Büyük yalanlari küçük gerçeklere tercih etmemeliyiz.
Bizi kurtaracak olan büyük yalanlar degildir. Ikina sikina da olsa minik minik güzellikler, küçürek gerçekler vardir. Onlara bel baglamaliyiz.
En büyük yalancilari, çok büyük devlet adami olarak yutmak yomsuzlugundan vazgeçmeliyiz.
Hirsiza oy verirken kendimizi biraz hirsiz gibi düsünüp, çok utanmaliyiz.
Katile oy verirken, kendimizi katil gibi düsünüp, çok üzülmeliyiz.
Yalanciya oy verirken kandirmamaliyiz kendimizi. Kendimiz, sevdigimiz birine durmaksizin yalanlar söylüyor muyuz?
Yalanciysan, tamam. Ona bir sözümüz yok.
Ama, ben yalan söylemeyi sevmiyorum, diyorsan... Tabi, yeryüzünde hiç yalan söylememis insan yoktur. Masum veya zorunlu yalanlar olabilir. Yasamin bir yerlerinde hepimiz masum yalanlar söylemek zorunda kalmisizdir. Yalan derken onu kastetmiyorum.
Yalan, yalandir. Yalan, baskalarina zarar vermek için kasten ve mesleksel olarak, kisilik yapisiyla özdeslesmis olarak, bile bile ve her firsatta söylenendir.
En büyük yalancilara, en büyük siyasetçi yaftasini biz yapistirdik.
Onu o yakadan söküp atmak ta bizim elimizde degil mi?
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Edirne'den kısa kısa
02 Nis 2025 -
Kırklareli Üniversitesi Prof. Dr. Rengin Ak’a Emanet
16 Nis 2025 -
KTSO Başkanı Ilık, Anadolu Ajansının kuruluşunun 105'inci yılını kutladı
06 Nis 2025 -
Kırklareli'nde sağanak etkili oluyor
31 Mar 2025 -
Kırklarelispor, Kastamonu'da Golle Yıkıldı, Penaltı Skoru Eşitledi
09 Nis 2025 -
Kırklareli'nde bayramlaşma töreni düzenlendi
31 Mar 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Tekirdağ'da "En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi" tanıtıldı
29 Nis 2025 -
Kırklareli'nde sağanak etkili oluyor
31 Mar 2025 -
Kırklareli'nde bayramlaşma töreni düzenlendi
31 Mar 2025 -
KKTC, Edirne'nin kadın güreşindeki deneyiminden yararlanacak
31 Mar 2025 -
En lezzetli peynir helvası için 35 yıldır çalışıyor
31 Mar 2025 -
Tekirdağ'da tarihi eser niteliğinde 184 sikke ele geçirildi
31 Mar 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol