Ocak ayinin ilk haftasinin ‘Veremle Savas Egitimi Haftasi’ olmasi sebebiyle, vatandaslar çesitli faaliyetlerle verem hakkinda bilgilendiriliyor.
Kirklareli Il Saglik Müdürlügü, ‘62. Verem Egitim ve Propaganda Haftasi’ dolayisiyla yetiskinlere yönelik bir konferans gerçeklestirdi. Dün saat 14:00’da Il Halk Egitim Merkezi’nde yapilan konferansa; Kirklareli Il Saglik Müdürlügü Egitim Sube Müdürü Selçuk Öztürk, Halk Sagligi Uzmani Dr. Mustafa Kemal Öztürk, Egitim Subeden Ebe Naciye Alev, Hemsire Arzu Manat ve çok sayida vatandas konferansa katilim gösterdi.
Konferansin ilk konusmasini halk sagligi uzmani Dr. Mustafa Kemal Öztürk gerçeklestirdi. Öztürk konusmasinda ilk olarak, insan sagligi için en tehlikeli hastaliklardan biri olan veremi tanitti ve sunlari kaydetti:
“Verem hastaligi halk arasinda ‘ince hastalik’, tip dilinde ise ‘tüberküloz’ olarak tanimlanir. Bulasici bir hastalik olan verem mikrobunu Robert Koch isminde bir Alman doktoru bulmustur. Bu yüzden verem mikrobuna ‘Koch Basili’ denmistir. Verem mikrobu insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girmektedir. Eger zamaninda fark edilip tedbir alinmazsa vücudu zayiflatir. Ölüme de neden olabilir. Verem, insandan insana, hayvandan insana geçmektedir. Insanlari bu hastaliktan korumak için asilar bulunmustur. Verem asisina B.C.G. asisi denmektedir. Verem asisi ülkemizde 22 Aralik 1952 tarihinde yapilmaya baslanmistir. Bu asiyi saglik kuruluslarinda bütün insanlar ücretsiz olarak yaptirabilmektedir. Periyodik olarak da il ve ilçelerde, köylerde B.C.G. asi kampanyalari açilimakta ve asi yapilmaktadir. Ögrencilere de verem asisi okullarda uygulanmaktadir.
Yurdumuzda veremle savasmak, kisilerin vereme yakalanmasini önlemek, hasta olanlari sagliga kavusturmak amaci ile Verem Savas Dernekleri kurulmustur. Verem Savas Dernekleri; halki verem tehlikesine karsi uyarir. Onlari bu konuda aydinlatir. Hastalanmamak içi neler yapilmasi, nelerin yapilmamasi konusunda bilgi verir.”
Konusmasinda slayt esliginde sunumlar da yapan Öztürk, daha önce veremli hastalar için kurulan hastanelerden de bahsetti ve sunlari kaydetti:
“Geçmiste veremli hastalar için ‘sanatoryum’, ayrica zayif yapili, kolaylikla vereme yakalanabilir kisiler için ise ‘prevantoryum’ denilen dinlenme yerleri kurulmustur. Halen bu tip yerler mevcut mudur tam bilemiyorum ama, özellikle günesli ve ormanlik bölgelerde kurulan bu hastanelerde hastalar özel olarak bakilmakta ve dinlenmektedirler. B.C.G. asisi yapildiginda verem mikroplari vücudumuza girse de bizi hasta etmezler. Son yillarda verem hastaligi ile yapilan savas basariya ulasmis, hastalik önemli ölçüde azalmistir. Ancak yine de günümüzde, dünya nüfusunun üçte biri vücuduna verem mikrobu almis durumdadir. Tedavi olmayan verem hastasi her yil 10-15 kisiye mikrobu bulastirir. Verem her ülkede vardir fakat, gelismis ve gelismekte olan ülkelerde daha yaygindir. Gerçek korunma ve kesin tedavi DGT yani dogrudan gözetimli tedavidir.”
Öztürk slayt sunumlarinda Türkiye ve dünyadan da çesitli görsel ve istatistiki bilgiler vererek hastaligin dünyadaki degerlendirilisini katilimcilara aktarmis oldu. Veremden korunma yöntemlerini de su sekilde siraladi;
“Havasiz yerlerde kalmamaliyiz, dengeli beslenmeliyiz, B.C.G. verem asisini yaptirmaliyiz, veremli hastalarin esyalarini kullanmamaliyiz, veremli hastanin tabagindan yemek yememeli, bardagindan su içmemeli, kasik ve çatallarini kullanmamaliyiz, öksüren, hapsiran insanlardan uzak durmaliyiz, açik ve temiz havada dolasmaliyiz.” Öztürk’ün ardindan konusma yapan Il Saglik Müdürlügü Egitim Sube Müdürü Selçuk Öztürk, Egitim Subeden Ebe Naciye Alev ve Hemsire Arzu Manat’da veremle ilgili ayrintili degerlendirmeler de bulunarak yetiskinlerin, hem kendileri için, hem de yeni dogan bebekleri ve çocuklar için alinmasi gereken tedbirleri dile getirdiler.
Yetiskinlere yönelik gerçeklesen bu konferansta özellikle “veremsiz bir dünyada, veremsiz bir Türkiye için, ilaçlarinizi gözetim altinda için” sloganiyla çok faydali bilgiler verilmis oldu. ‘Dogrudan Gözetimli Tedavi (DGT)’ sistemi anlatildi ve yararlari açiklandi. Konusmacilar; veremin kalitsal degil bulasici bir hastalik oldugunu, tedavinin en az 6 ay, vakanin durumuna göre 9 ay sürebilecegini, hastalik esnasinda ilaç kullaniminin çok önemli oldugunu ve iyilesen hastada tekrar nüksetmedigini ifade ettiler.
Il Saglik Müdürlügü Egitim Sube Müdürü Selçuk Öztürk, verem egitiminin 4-11 Ocak tarihleri arasinda merkez ilçe ve ilçelerdeki ilkögretim okullarindaki 5. sinif ögrencilerine de verildigini belirtti. Sunumlardan sonra konferans sona erdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol