Bakanlar Kurulu kararıyla 1947 yılından bu yana 3-9 Ocak tarihleri arasındaki hafta "Verem Eğitim ve Propaganda Haftası" olarak kabul edilmektedir. Ancak hastalığın yaygınlığı ve kurulan derneklerin "veremle savaş" adını taşıması, daha çok "Veremle Savaş Haftası" olarak anılmasına yol açtı. Bu hafta içinde toplum sağlığını tehdit eden bu hastalıkla ilgili çeşitli bilgilendirme ve duyarlılaştırma etkinlikleri yapılmakta.
Ülkemiz dünyada tüberkülozun orta derecede yaygın olduğu ülkelerden biridir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana ülkemizde son derece etkili bir verem savaşı yapıldı. Ancak tüberküloz göçler gibi nüfus hareketlerine bağlı olarak yine de ülkemizde kontrol altında tutulması gereken bir hastalık.
Veremle Savaş haftası Kırklareli'nde de Pazartesi günü ile başlayıp hafta boyunca çeşitli etkinlikler ve bilgilendirme toplantıları ile devam edecek.
Veremle savaş haftası açılış programı dün Kırklareli Valilik binasında bulunan Atatürk toplantı salonunda gerçekleştirildi. Kırklareli Vali Yardımcısı Tacettin Özeren Başkanlığında gerçekleşen toplantıya ayrıca Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay, Kırklareli il Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Kırklareli il Sağlık Müdürlüğünden, Kırklareli Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden yetkililer, Kırklareli Belediyesinden Temsilciler ve Kırklareli'nde bulunan Hastanelerimizde görev yapan Dahiliye Uzmanları ile Hemşireler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay yaptı. Kutluay konuşmasında veremin tarihsel seyrine ilişkin bilgiler verdi.
"Verem hastalığı sığır hayvanını evcilleştirilmesi ile birlikte insanın hayatına girmiştir. Mısır bölgesinde yapılan kazılarda ulaşılan insani kalıntıları inceleyen bilim adamları bundan yaklaşık oalrak binlerce yıl önce bile bu hastalığın insanları etkilediği verilerine ulaşmıştır.
Hala neden insanoğlunu bırakmıyor?
Halk arasında şöyle bir soru var: teknoloji ve tıp dünyası bu kadar ilerledi neden hala verem illetinin kökü kazınamadı? Bunun bir çok açıklayıcı nedenleri olabilir. Ama en başında söylememiz gereken çok detaylı ve uzun süren bir bakım ve tedavi dönemi gerektirmektedir bu hastalık. Bu tedavi dönemine aynı şekilde devam etmek zorundadır hastalarımız. Bu en önemli nedenlerden bir tanesidir. Bir diğer nedeni ise kolaylıkla yayılabilmesidir. Öyleki veremli bir hasta kamuya açık yerlerde (cafe, okul, otobüs, ev,iş vs) bir kez öksürdüğünde 3000'e yakın potikül dışarıya çıkıyor. Bu portiküller hafif oldukları için uzun bir süre havada kalabiliyorlar. Bu iki önemli nedenden dolayı verem illetinden daha dünya kurtulamamıştır. Verem hastalığına Hipokrat, verem hastalığına tükeniş (fitizis) adını takmıştır. İnsan vücudunda Hiv virüsününde meydana çıkması ile birlikte verem hastalığı insan vucudunda dahada sağlam bir yar edinmiştir. Çünkü hiv virüsü insan vücudunun bağışılık sistemini dış etkenlere karşı savunmasız bırakan bir virüstür."
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Uzman Dr. Nihat Kutluay'ın konuşmasından sonra Kırklareli Verem il Kordinatörü Dr. Cuma Kılıçoğlu hastalıkla ilgili hastaların ve sosyal hayatta varolan herkesin bilmesi gereken bilgileri düzenlenen salyt gösteri ile birlikte verdi.
Kılıçoğlu konuşmasına verem hastalığının tanımı ile başladı:
En sinsi hastalıklardan olan verem...
"Verem; solunum yolu ile akciğerlere giren verem mikrobunun yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır. En sık akciğerleri olmak üzere tüm organları tutabilir. Neden önemlidir dediğimzde ise dünyada her yıl 9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmaktadır. Yaşlı ve genç gözetmeksizin herkes tarafından yaşanabilir. Tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen verem hastalarından öksürme, hapşırma veya konuşma esnasında ortama yayılan ve verem mikrobu içeren damlacıkların solunum yolu ile alınması ile başlar. İşte bu yüzden çok önemli bir hastalıktır. Belitileri arasında ise diğer hastalıklarda da görülen 2-3 hafta süren ökdürük, balgam çıkarma, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk hissi, nefes darlığı, sırt ağrıları ve kan tükürmeyi sayabilriz. Solunum yolu ile alınan verem mikrobu enfeksiyonlara yol açar bu bir hastalık durumu değildir. Bu vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedilidği bir durumdur. Enfekte olan kişilerin %5'i 1-2 yıl içerisinde aktif verem hastası olur. %5'inde ise verem mikrobu sessizce bekler. Vucudun güçsüz düştüğü durumlarda ise verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına neden olur.
Verem tedavisi mümkün bir hastalıktır. Ancak uzun süreli bir tedavi gerektirmektedir. İlaçların bir gün bile aksatılmaması gerekmektedir. İlaçların düzenli kullanılması ile çevreye bulaştırma ihtimali de ortadan kalkmış olur. Ayrıca bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar dispanserler tarafından ücretsiz olarak verilmektedir. Hastanın kendine dikkat etmesi ve bulunduğu odanın sıkça havalandırılması gerekmektedir."dedi.
Çok ciddi bir hastalık ile karşı karşıyayız
Veremle savaş hafatası nedeni ile Kırklareli Valiliği'nde bulunan Atatürk Toplantı salonunda düzenlenen çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililerin katıldığı toplantıda en son toplantıya Başkanlık eden Kırklareli Vali Yardımcısı Tacetttin Özeren konuştu.
Konuşmasına espirili bir dil ile giriş yapan Özeren aynı zamanda bu tip bilgilendirme toplantılarının öneminede vurgu yaparak "ben daha önce tüberkiloz ve verem hastalığını farklı hastalıklar biliyordum" diyerek başladı.
Toplumsal sağduyu ve bilgilendirme
"Yakın zamandan beri televizyonlarda gazetelerde genellikle domuz gribi ve kırım kongo kanamalı hastalığının saman alevi gibi oluşturduğu gündemleri görmekteyiz. Sene içerisinde dünyada bu hastalıklardan ölen insan sayısı en fazla 15-20. Bir taraftada her yıl 9 milyon kişinin verem hasatalığına yakalandığını ve 1,5 milyon kişinin bu hastalıktan öldüğünün gerçeği var yanıbaşınızda. Bu rakam türkiye'de 15,600. rakamsal verilere bakıldığında bir dünya savaşında ölen insan sayısına eşit dünyada bu hastalıktan ölen insan sayısı. Kırklareli ilimizde ise 102 vaka ve 63 ölüm yaşanmış 2012 yılı içerisinde. Bu hastalıkla mücadelede en önemli konu hastaların hasta yakınlarının hastane personelinin bilgilendirilmesidir. Burada bulunan çeşitli kurum yetkilileri ve müdürleri bu konu ile alaklı içlerinde bulundukları kurumda çeşitli etkinlikler düzenleyebilirler. Öğrenciler, çiftçiler, esnaf, vatandaş herkes bilgilendirilebilir. Bu hastalıkla mücadelenin en önemli etkeni toplumu siz kurum temsilcileri ve Müdürleri tarafından bilgilendirilmesi ile yapılacaktır" dedi.
Verem Savaş Haftası nedeni ile Valilik binasında düzenlenen toplantıda yapılan konuşmalar, hastalıkla ilgili izlenen slayt gösterileri ve sunumun ardından Kırklareli Vali Yardımcısı Tacettin Özeren tarafından Sağlık sektöründe 29'uncu yılını geçiren Fatma Yarengünü isimli hemşireye Verem Savaş haftası nedeni ile yaptığı hizmetler göz önünde bulundurularak bir plaket verildi.
Plaketini özeren'in elinden alan 29 yıllık Fayna Hemşire gözyaşlarına hakim olamadı. İş ahlakından ve çalışma azminden hiç vazgeçmediğini belirten Fatma hemşire yaklaşık olarak 3 yıldır D.G.T (Dispanser Günlük Takipçi) olarak çalışıyor. Özverili çalışmasının ödülünü alan karşılığını bu şekilde almanın huzuru içerisindeyim dedi.
Bütün hastalıklar önemlidir elbette ama verem bu yüzyılın hastalığı değil. Bilinçlendirmek ve adına hafta düzenlemek için sağlıkta yeni bakışlar gerekli.Kanserşekerobezite gibi gelecek kuşakları da etkileyeceği aşikar hastalıklara yönelin de gelecek kuşakları kurtarın.Türk filmlerinde kaldı "verem".