"Verdigim sözlerin arkasindayim"

AK Parti Kirklareli Milletvekili Åzenol Gürsan, Medya Grubumuzu ziyaret etti. Önadim Medya Grubu Sahibesi Öznur Tüzün, Yaziisleri Müdürü Ferdi Kurtbayram, Yaziisleri Müdürü H. Murat Taner ve çalisanlar tarafindan karsilanan Gürsan'a AK Parti Kirklareli Il Baskani Emin Tunç, Il Yönetim Kurulu Üyeleri Kadir Dogan, Emre Yurdakul ve Ilhan Taskan'da eslik etti. 

12 Haziran Milletvekili Genel Seçimleri sonrasi Meclis'te yapilan çalismalarin ardindan Kirklareli'ne gelerek burada tesekkür ziyaretlerine basladigini kaydeden Gürsan, Ramazan ayi boyu süresincede tesekkür ziyaretlerinin yani sira Ramazan ayinin her günü Kirklarelili bir aileye konuk olacagini belirtti. Gürsan, Il ve Ilçe Baskanliklarinin verdigi iftar programlari disinda iftarlara katilma-yacagini özellikle vurgulayarak bu zamani Kirklarelili ailelerin yaninda geçirecegini anlatti. Aileler ile geçirecegi iftar programlarini özellikle haber vermeden gerçeklestirdiklerini belirten Gürsan, ailelere de son anda haber verdiklerini ancak iftara da hazirlikli gittiklerini aktardi.

Gürsan, Meclis çalismalari için evini Ankara'ya da tasimayacagini Kirklareli ile Ankara arasinda gidip gelecegini dile getirdi.

Kirklareli'ndeki ziyaretlerine iki sebepten ötürü Demirköy'den basladiklari belirten Gürsan, "Demirköy'den önce baslamamizin iki nedeni var. Birincisi Demirköy'de birinci parti olduk. Öncelik onlarin hakki diye düsündük. Ikincisi Demirköy'de kis oldugu zaman ulasmak daha zor. Yazdan istifade edelim Demirköylü vatandaslarimizla bir araya gelelim istedik. Demirköy'ün bütün köylerini tek tek gezdik. Merkezi ve esnaflari ziyaret etti. Oradaki gazetecilerle görüstük. Oradaki dert ve sikintilar varsa onlari dinledik. Insanlar milletvekilinin seçildikten sonra gelmesinden çok memnun oluyorlar" dedi.

Demirköy Ilçesi ve beldesi Igneada'nin turizm potansiyeli yüksek oldugunu animsatan Gürsan, "Demirköy ve Igneada bölgesi ayni zamanda bizim turizm potansiyeli yüksek bir bölgemiz. Bu konuda seçim öncesi 'Kirklareli'ni markalastiracagiz' demistik. Bunu derken turizm ve tarihi degerlerimizi öne çikarip bu potansiyeli harekete geçirecegiz demistim. Gezilerde bunu da amaçladik. Insanlara bu bilinci olusturmaya çalistik. Orada açikça söyledim. 'Åzimdiye kadar sizin genelde geçim kaynaginiz ormancilik, hayvancilikti' dedim. 'Hayvanciliga devam edin ama ormancilik konusundan kendinizi yeni hizmet sektörüne turizme dogru hazirlayin' dedim. Åzunu gördüm oranin gerçekten iyi bir turizm potansiyeli var. Gittigimde çok kalabalikti. Oraya yapilan otel büyük bir hareketlilik kazandirmis. Otel sahipleri ile de konustuk bu sezonda Dubai'den 3 bin tane Arap turist getirmisler. 3 bin Arap turist büyük bir rakam ama sunu söylediler. 'Arap turistler harcama yapmak istiyor. Alisveris yapmak istiyor ama bu imkâni bulamiyor. Köylere gidip oralarda kalmak istiyorlar. Böyle bir imkan yok. Köylerden yerel ürünler almak istiyorlar ancak buda yok.' O bilinç insanimizda olmadigi için bundan istifade edememisler. Sislioba Köyü bu konuda biraz daha iyi göründü. Orada bu meseleleri konustuk. 

Ayni Åzekilde Sarpdere de konustuk. Orasi Dupnisa'ya da yakin. Dedim 'bu kafalari degistirin.' Genelde köyde yasli nüfus agirlikli ama 'ormandan odun toplayacaginiza yabani armut, meyveler toplasaniz' dedim. Yüzlerce araç geçiyor oradan. Hiçbir sey üretmeyip ormandan toplasan, yol kenarinda satsan günlük harcirahini çikartirsin. Bu anlayisi yerlestirmeye çalisiyoruz" diye konustu. 

Bunun haricinde Sislioba Avcilar Köyü'nün de avlak talebi oldugunu kaydeden Gürsan, "Bu hosuma gitti. Otel kis sezonunda 'Avrupa'dan av için turist getirecegiz' diyor. 'Tabi önce bir avlak ilan edilmeli, altyapisi olusturulmali' diyor. Getirdiginiz turiste vaat ettiginizi veremediginizde sikinti oluyor. Bu konuda onlara yardimci olma sözü verdik. Buda plan projelerimizde olan bir sey. Bu olursa av meraki olan parali Avrupalar buraya gelecekler. Geldiklerinde burada mecburen bir rehber tutacak. Oradan yanina av için köpek alacak. Bunlar oraya hep para getirecek. Hizmet sektörünü canlandirmamiz lazim orada. Bizde Demirköy'de bulundugumuz sürede buna yönelik çalismalar yaptik" seklinde konustu.

Demirköy'de elektrik konusunda sikinti yasandigi, bunu çözmeye yönelikte çalistiklarini belirten Gürsan, söyle devam etti;

"Bende Demirköylü oldugum için orayi iyi biliyorum. Kisin doga sartlari nedeniyle çok yogun elektrik kesintisi olan bir yer. Yazinda birkaç kere elektrik kesintisine maruz kaldik. TREDAÅz Müdürü'ne bunu sorduk. Orada bir enerji kaynagi olmadigini elektrigin Pinarhisar'dan verildigini ögrendik. Bunun böyle olmayacagini söyledik. Turizm bölgesi yapacaksak buradaki insanlarimizi elektrik kesintilerinden kurtarmamiz lazim. Yarin öbür gün Avrupa'dan turist geldiginde yazin en sicak zamaninda ikide bir elektrik kesilirse dünyaya da rezil oluruz. Dolayisiyla orada yeni bir enerji deposu olusturalim dediler. Bunu genel müdürlerle paylasacagiz. Bunun üzerine gidecegiz ve Pinarhisar'dan beslemeli degil de direk oraya bir enerji kaynagi yapacagiz. 500-600 milyar civarinda bir maliyeti oldugu söylendi. Ben Meclis'te KIT Komisyonundayim ayni zamanda. 

Bunun yaninda Bulgaristan Dostluk Grubu'nu kurmak için önerge verdim. Çünkü Bulgaristan bize sinir. Demirköy'deyken Begendik Köyü'ne gittik. Oradan en uç noktaya gittik ve orada da gördüm. Bulgarlar çok küçük bir sahil seridinde üst üste denize giriyorlar. Bizim burada sahil seridimiz daha genis. Duyduguma göre onlar yaya olarak geçmek için oradan bir kapi açilmasini istiyorlar. Demirköy halkinin da böyle bir talebi var. En azindan serbestçe gidip gelmeleri ticaret yapmalari oraya da bir hareket kazandirir. 

Demirköy'de ziyaretlerimiz bu sekilde geçti. Buradan Ramazan ayi öncesi Pazar günü ayrildim. Zaten Pazartesi Ramazan basliyordu. Ramazan münasebetiyle de teskilatlarimizla oturduk konustuk. Ramazan ayi için söyle bir karar aldik. Basbakanimizin da talimati olmak üzere Ramazan'i mümkünse fakir aileler ile geçirin demisti. Bende Il Baskanima söyledim. Ilçelere haber verilmesini her gece bir ailenin yaninda haber vermeden yada bir saat önceden haber vererek fakir bir aileye ben hangi ilçeye gittiysem oranin ilçe baskanini da yanima alarak konuk olacagiz. Böyle bir Ramazan programi yaptik. Bu nedenle sadece teskilatlarimizin verdigi Ramazan programlarina katilacagimizi, bunun disi disinda hiçbir sivil toplum kurulusunun, is adaminin, hiçbir resmi kurumun Ramazan programina katilmayacagimizi söyledik. Ilk birinci gününü kendimize biraktik. Ailemizle beraber geçirdik. Ikinci günü Babaeski'den basladik, dün Lüleburgaz'daydik. Bu aksam (dün aksam) Merkez'de bir aile ile iftari açacagiz. Gündüzleri de 12.00'da ben teskilata geliyorum. Merkez'de yeni müdürler gelmis onlari ziyaret ettik. Geçen gün Karaumur da esnafi ziyaret ettik. Babaeski'de de önce esnafi ziyaret ettik sonra tespit edilen aile ile birlikte iftari açtik. Iftardan sonrada köy ziyaretleri yaptik. Bu aksamda iftardan sonra 2 yada 3 köyümüze ziyarete gidecegiz. Babaeski'de gittigimiz köyler Çavuslu ve Erikleryurdu Köyleri idi. Orada da yine ayni sekilde vatandas mutlu oluyor. 'Sen böyle gelirsen seçimde gelmene gerek yok' diyorlar. Sikintilarini soruyoruz. Bana Çavuslar ve Erikleryurdu'nda sulanabilir arazi istiyorlar. Üretmek istediklerini ama sulama imkanlarinin olmadigini belirttiler. Bende bunu gündeme aldim. Kayali Sulama Kooperatifi Baskani ile görüsmüstük. Onlarinda bize bir talebi olmustu. Bütün Kirklareli'ni kapali sulama sebekesine geçirelim demislerdi. Bu tabi çok yüksek maliyetli bir proje. Ama ne kadar yüksek maliyetli olursa olsun isi bir yerinden tutmamiz lazim. Tutarsak bir sekilde gerisi gelir diye düsünüyorum. Bunu yaparsak buradaki çiftçimiz için arti bir katma deger olacak. Su petrolden daha önemli hale gelecek. Kapali sistemde bosa akmasi da söz konusu degil. Bu konuda da çalisma baslatmak istiyorum. Sadece bu köyler degil Kirklareli için büyük kazanç olacaktir."

 Bunun haricinde seçimden önce 'Kirklareli'nin hayvancilik bakimindan Hollanda yapacagiz' demistik. Bu konuda da çalismalarimiz devam ediyor. Dün Deveçatagi tarafindan kurulan çok ortakli hayvan çiftliklerini gezdim. Büyük bir hareket getirdi. Seçimden önce böyle bir tesis yapilacagini söylemistik. Hem yem üretiyor. Bu kurulan hayvan çiftliklerinin silajlik misir, yonca gibi ürünlere de ihtiyaci var. Tesisleri gezdim. Oradaki köylüler bile yem üretmek için sözlesme imzalamaya basladiklarini parayi da pesin aldiklarini söylediler. Silajlik misir üretecekler. Maliyeti de daha ucuz. Bunun yaninda 300 kisi istihdam edilecek. Tesislerde Ülker Grubu da var. OSB'de kombine fabrikasi kuracak. Hem Türk hem de Ortadogu pazarina çalismak üzere. Oda asagi yukari bin kisilik istihdam saglayacak. Bütün bunlar bir hareket kazandiracak. Issizlik sorununun çözümüne yardimci olacak.  

Bir kombine et fabrikasi getirtme durumumuz var. Arazi bakiyorlar su anda. Bu tamamlandiktan sonra hem süt ve süt ürünleri hem de et ve et ürünleri üzerine fabrika kurma düsünceleri var. Oda olursa buranin issizlik probleminin kalmayacagini düsünüyorum."