Kırklareli Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin 2013 yılı projeleri kapsamında Atatürk Anadolu Lisesi'nde öğrenci velilerine "Ergenlik Döneminde İletişim" konulu eğitim semineri düzenlendi.
Eğitim seminerinin açılış konuşmasını Kırklareli Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aysun Eyüboğlu Erşen yaptı. Kırklareli Kent Konseyi Kadın Meclisi ve uyguladığı bazı projeler hakkında kısa bir bilgi veren Erşen, Kırklareli Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin Kırklareli'de görev yapan sivil toplum örgütlerinin kadın üyelerinden oluştuğunu belirterek 3 yıldır faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydetti.
Okullarda daha öncede "Bütçemi Yapıyorum" isimli projeyi uyguladıklarını belirten Erşen, okul harçlıkları ile ilgili 5 ilköğretim okulunda gerçekleştirilen projenin tamamlandığını şimdi "Ergenlik Döneminde İletişim" konulu eğitim programı ile proje uygulamaya liselerde devam ettiklerini belirtti.
Erşen, konuşmasının ardından sözü sunumunu yapmak üzere 0-18 yaş Aile Eğitim Programı (AEP) Öğretmeni Meral Dolay'a bıraktı.
Velilere, ergenlik döneminde çocukların davranış biçimleri ve çocukların davranışlarına yaklaşım konularında bilgiler veren Dolay, çocuklarda sorumluluk bilincini geliştirme yöntemlerini anlattı.
Ergenlik döneminde görülen gelişimsel özellikler hakkında, ergen bir bireyin sosyalleşmesi, duygusal gelişimi, bu dönemdeki ebeveyn tutumları ve anne-baba-çocuk iletişimi konularında çeşitli örnekler veren Dolay,
Halk Eğitim Merkezi'nde aile eğitimleri de verdiklerini belirterek 0-18 yaş gurubu çocuğu olan ya da çocuğa bakan herkesin bu eğitimlere katılabileceğini dile getirdi.
Dolay, "Bugün bu programın 12-18 yaş gurubunu kapsayan ergenlik dönemindeki çocukları konuşacağız. Hepinizin bu lisede çocukları var.
Sadece yaş olarak ortak bir noktanız yok, çocuklarınızın davranışları olarak ta ortak noktalarınız var. Nedir bunlar derseniz. Otoriteye karşı bir direniş var. Daha önceleri daha uysal olan çocuk artık otoriteye karşı direnişe geçiyor.
Daha çokta anne ile yaşanıyor bu çekişmeler. Bunun nedeni de anne ile daha çok vakit geçirilmesi.
Anne ile ergen arasında daha fazla bir çatışma bu dönemin özelliklerinden birisidir. İki cins arasında da bu dönemde zıtlıklar yaşanır ancak bu dönemin sonuna doğru bu zıtlıklar yavaş yavaş kaybolur. Bu dönemde çocuklar uç noktalarda yaşıyorlar. Yalnzlık isteği, odasına kapanmak, çevresinden kendisini soyutlamak isteyebiliyor.
Büyüme tüm enerjisini aldığı için zaman zaman bitkin parmağını bile kaldırmak istemeyen birisi haline gelebiliyor. Büyüme çok hızlı ve orantısız olduğu için vücudunu kontrol etmekte güçlük çekebiliyor buda sakarlıklara neden olabiliyor. Can sıkıntısı, huzursuzluk, toplumsal zıtlık, kendine güvensizlik söz konusu olabiliyor. Bedeninin değişmesi kendine karşı güvensizliğin oluşmasına neden olabiliyor yada tam tersi kendine aşırı güvenebiliyor.
Cinsiyetle fazla uğraşma, aşırı çekingenlik gündüz rüyaları yine bu dönemde görülen durumlar. Gündüz rüyalarından kasıt sanki bir rüya görüyormuş gibi hayal alemine dalabiliyor. Kendi kendisine fakir bir insan yada zengin bir insan gibi hayal edebiliyor yada hasta gibi hayal edebiliyor. Uyanıkken görülen bu rüyalar bazen ona çok fazla ızdırap verebiliyor.
Yaşadığı olayları zihninde canlandırarak tekrar tekrar yaşayabiliyor.
Bazen bu ızdırap yüzünden rahatlaya da biliyor. Yürürken, otururken, hep birilerinin onu izlediğini, yaptığı her hareketinin izlendiğini, takip edildiğini, onu izleyen bir seyirci olduğunu düşünüyor. Buda bu dönemde kendini gösteren "ben merkezciliğin" bir örneği. Kendisini büyük bir gücün koruduğuna inanabiliyor. Madde denemeleri, sigara denemeleri, riske girme, tehlikeli hareketlerde bulunma bu dönemde görülebiliyor. Benim başıma gelmez, ben kaza yapmam gibi korunduğunu düşünebiliyor" şeklinde konuştu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol