Vali Öner, önceki günlerde Il Özel Idaresi ve Tarim Il Müdürlügü Ceviz yetistiriciligi konusunda bir seminer düzenlendigini, bu seminerin haricinde 8 Mart 2011 Sali günü Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski Dekani koordinatörlügünde meyve ve bagcilik konusunda çözüm önerilerinin tartisilacagi bir programin gerçeklestirilecegini, daha sonraki belirlenen bir günde ise, yer bitkiciligi ve mera konusunda ayri bir toplantinin da düzenlenecegini belirterek, yapilacak olan bu faydali programlara özellikle muhtarlarin da katilmasini önerdi.
Vali Öner, cep numarasini vererek herkes rahatlikla arayabilecegini belirtti
Vali Öner, ziyaret sirasinda tüm Kirklarelililerin hiç çekinmeden kendisini her konuda, saat kaç olursa olsun, hafta içi hafta sonu, tatil demeden arayabilecegini belirterek, kendisinin kullandigi cep telefonu numarasini verdi.
Vali Öner Lüleburgaz Ilçesine bagli 25 köy muhtarinin aktif, birlik ve beraberlik içinde sergiledikleri tutumdan duydugu memnuniyeti dile getirerek sunlari kaydetti;
"Kirklareli tarim potansiyelini daha iyi kullanmali"
"Kirklareli tarim potansiyelini daha iyi kullanmali. Turizme açilim yapmali. Çevreye duyarli sanayilesme sürecine girmeli. Çevreye duyarli sanayilesme, çevreyi tahrip eden degil. Tarim potansiyelimiz daha iyi kullanacagiz. Turizm bakimindan da iyi imkânlarimiz var ve onlari da degerlendirmek durumundayiz.
"Kirklareli oldugundan geri gitmis"
Kirklareli oldugundan geri gitmis. 2008 yilinda en yasanilabilir onuncu Il iken, 2009 yili göstergeleri yirmi birincilige düsürmüs. Oldugumuzdan geri gitmeyi kabul edemeyiz. Çiftçilikte, esnaflikta, sanayide, tarimda, turizmde, her alanda oldugumuzdan ileriye gitme durumundayiz.
"Ergene çok vahim bir sorun"
Ergene çok vahim bir sorun. Trakya'yi ilgilendiren bir sorun. Kirklareli, Edirne ve Tekirdag olarak üç ilinde ilgilenmesi gereken bir sorun. Ama su anlayisla hareket edersek sorun çözülür. Biliyorsunuz; akar su köylere temiz geliyor. Gelen temiz su köyden çikarken temiz çikmiyor. Bize temiz gelsin, bizden sonra ne olursa olsun anlayisindayiz. Otobüs kuyrugunda gibiyiz sanki.
Otobüse bindikten sonra arkamizda kalanlari unutuyoruz. Su bakimindan da öyle. Anadolu'nun bir çok yerinde akarsuyun üstüne hela yaparlar. Su oraya kadar temiz gelir, oradaki pislikleri alip götürür. Ya asagidakiler ne olacak?
O bakimdan suyu temiz aldigimiz gibi, temiz birakacagiz. Fabrikalarda bunu yapiyor. Suyu temiz aliyorlar ama atik sularini aritmadan suya veriyorlar. Buna kimsenin hakki yok.
"Herkese esit ve objektif hizmet vermekte hepimiz yükümlüyüz"
Muhtarlarimizin bu aktif ve birlik içinde hareket etmelerine memnun oldum. Köylerimiz ve mahallelerimizde de bulusacagiz. Muhtar demek, o köyün, mahallenin lideri demektir. Ama köylüyle uyumu terk etmemek demektir. Bazi muhtarlarimiz, belediye baskanlarimiz seçilince istedigim gibi hareket ederim diyebiliyor. Hiç kimse istedigine göre serbestçe hareket etmeye sahip degildir. Bir hizmete talip olmak için seçime girdiniz. Size oy vereninde vermeyeninde muhtarisiniz. Herkese esit ve objektif hizmet vermekte hepimiz yükümlüyüz. O anlayisi terk etmeden hareket edersek, bir sonraki seçimde aday olmasaniz bile komsular sizi birakmaz. Hepinize bugüne kadar verdiginiz hizmetler için tesekkür ediyorum."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol