Kirklareli'nin üç buçuk yillik valisi Hüseyin Avni Cos, Aydin yolcusu.
"Kisa kes te aydin havasi olsun!" derdi bir söylemimiz. Üç buçuk yil kisa midir uzun mu bilmem ama bitiminde Aydin havasi oldu. Zaman zaman bulusmalar, ayni ortamda olmalar, ayni havayi solumalar yasandi.
Çaliskanligiyla dikkat çekti vali bey, üsenmemesiyle. Hep, bir takim söylentileri yani basinda gezdirmek zorunda kalislariyla ünlendi bir de. Kirklareli'nin belki de en çok konusulan valilerinden biri olacaktir. En fazla konusulacak, çok fazla konuda sözü edilecek valilerden biri…
Kefelerden biri mutlaka agir basacaktir ama hangisi? Bilemem. KIRKSEDER'e geldi. Bizlerle vedalasti. Konustuk ordan burdan. KIRKSEDER'i oldum olasi önemsemisti. Sanata ve sanatsal etkinliklere düzgün baktigi, olumlu baktigi izlenimini almistik. Giderayak vedalasirken KIRKSEDER'i de önemseyip vedalasmaya gelisi bizim açimizdan son derece önemli. Sanatin içine yer yer tükürülen bir dönemde, bir valinin hem de giderayak, hem de ayrilirken bir sanat dernegini ziyaret edisi, vedalasmasi azimsanmayacak denli önemli. Daha da önemlisi, ziyaret mahalline giriste KIRKSEDER Baskani ve ilimizin önemli arastirmaci yazari Nazif Karaçam'a israrla kendinden önce yol verisi, bir seylerin altini çizmek, bir seyi ön plana çikarmak için önemliydi.
Söylesiye daldik içerde. "Herkes isini iyi yapmali. Sucukçu nasil ki isini iyi yaparak burada sucukçulugu oturtmussa, dondurmaci da dondurmayi güzel yaparak buranin ayni zamanda bir dondurma kenti olmasini saglayabilir," dedi.
"Kirklareli, tarim kenti olurken, sanayi kenti olmamali demek yanlis olur." Dogru.
"Kirklareli'ye kaliteli turistik otel ve tesisler gerekli. Konuklar için konaklamak ortami önemlidir ve böylesi bir sehirde mutlaka kaliteli turistik tesislere ihtiyaç var," diyor.
"Longoz ormani, Igneada, Kiyiköy, Yildiz daglari'ni korunmali, özen gösterilmeli. Buralari kaybetmemeliyiz. Topragin bilinçsiz kullanimi nedeniyle toprak kaybi yasaniyor. Bilinçli tarim yapmak için dikkat edilmesi gereken hususlar var. Bunlar bilinmeli." Tabi ki…
"Üniversite bitirip bir yerlere gelen insanlarin kendilerini gelistirmeyisleri, bir kitap açip okumayisi, kendilerini mesleklerinde ileri götürecek arastirmalari yapmayislari onlarin önünü kapatiyor, ufkunu daraltiyor ama onlar bir yerlere geldikten sonra kendilerini olmus sayiyorlar. Bu da ülkemiz için, ilimiz için iyi bir sonuç vermiyor…" Çok önemli. Alti çizilmesi ve büyük harflerle yazilip devlet dairelerinin duvarlarina asilmasi gereken görüsler.
"Ergene nehrinin kirlenmesinde evsel ve kentsel atiklarda çok önemli rol oynuyor. Ergene nehrinin kirlenmesinde tek suçlu sanayi gibi gösteriliyor. Bu yanlis. Bu konuda toplum ve insanlarin kendilerinde de sorumluluk aramalari gerekir." Evet. Tartisilmaz. Yine de sanayinin Ergene nehrine verdigi tahribati göz ardi etmeyi gerektirmez tabi. Elbet kisisel, evsel ve kentsel kirlilik te basi bos birakilacak kadar masum degildir. Üniversiteye gelince konu sirasi…
"Üniversitenin büyümesinden sikâyetçi olanlar, rahatsiz olanlar bile oldu. Oysa, üniversite büyümeli, ayrik otlari büyümemeli!" dedi. Ne demek istedi, tam anlayamadim. Buradaki mantigi tamamlayamadim. Bu sehirde, bu ilde üniversitenin varligindan ve üniversitenin büyümesinden, gelismesinden rahatsiz olanlar mi var? Ilginç dogrusu. Demiryolu hakkinda her hangi bir girisim, her hangi bir arti durum, olumlu durus olup olmadigini sordum.
"Organize sanayi için kullaniliyor, bunun için bir takim seyler düzenleniyor," dedi.
Ben, özellikle yolcu tasinimi için her hangi bir olumlu düsünce veya girisim olup olmadigini sorunca…
"Yolcu tasinmasina açilmasi için ilin nüfusunun en az iki yüz bin olmasi gerekiyor. Burada o kapasite yok," dedi.
Geçmiste, bizim çocukluk ve gençlik yillarimizda trenle yolcu tasimaciligi yapildigini söyledim.
Arkadaslarla elbirligi içinde, yolcu treninin Kirklareli'ye gerekmedigini bir güzel açikladilar da benim bunalimimi biraz daha gelistirdiler.
Kapattik treni. "Kirklareli'de iline, ilçesine saygili insanlar olmasi çok iyi, çok önemli," dedi. Bizleri, iline ilçesine kafa yoran olumlu insanlar olarak algilamisti.
O zaman ben de Kofçaz'i sordum.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol