Uzunköprü Köftesi; Lezzeti Taklit Edilemiyor!

Uzunköprü diyince akla tarihi taş köprüsü ile birlikte lezzeti taklit edilemeyen köftesi gelir. Gurbette konu herhangi bir yerde Uzunköprü’den açıldıysa hemen zihinde canlanan bu lezzet ağızda istemsiz bir sulanma hissini de beraberinde getirir. Izgara yemekleri ile ünlü Türk mutfağında birçok yöntemle köfte pişirilir. Ancak Uzunköprü Köftesinin eşsiz bir lezzet haline getiren, kıymanın elde edildiği danadan ızgaradaki meşe kömürüne ve ustasına kadar ‘UZUNKÖPRÜ’DEN İBARET’ olmasıdır.

Trakya’nın kuzusu, danası ve diğer tüm kırmızı et mahmulleri, eşsiz lezzeti ile birlikte Türkiye’nin geri kalanından hemen ayrılır. Uzunköprü’nün tarih ve doğa ile harmanlanmış atmosferinden çıkan Uzunköprü Köftesi de Komplike bir lezzettir. Sadece dana etinin kullanıldığı kıymanın yine Uzunköprü’ye has formülle ekmek ve baharatlarla harmanlanması ile ortaya çıkan bu lezzeti belirli bir formülle evde de elde edebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Zira Uzunköprü köftesinin bir kerameti de usta- çırak geleneğinde gizlidir!
Bir usta size Uzunköprü Köftesinin formülünü yazıp verse yine de aynı sinerjiyi yakalayamazsınız.
Şöyle ki; Uzunköprü meralarında otlamış bir dananın kıymasını çektirdiniz. Bir ustadan kıyma harcının ‘bire bir’ formülünü aldınız. Döküm mangalı satın aldınız. Son olarak Uzunköprü doğasına ait bir meşenin kömürünü de temin ederek mangalı yaktınız. Ustaların daha sık tercih ettiği dana böbrek yağını mangalınızı yağlamak için hazırladınız. Köftenizi mangala attınız, yine Uzunköprü köftesinin has özelliklerinden birisi olarak ‘sık sık çevirdiniz’. Güzel kokular eşliğinde pişen köftenizi mangaldan alıp mideye indirmek için ağzınıza attınız… ‘Bir dakika! Bu benim köftecide yediğim köfteye benzemiyor’ şaşkınlığını yaşayacak ilk kişi siz olmayacaksınız. Dedik ya, bir Köfte Ustası aynı o köfte gibi uzun yıllar yoğrulup ‘kağıda yazılı formüllere sığmayan’ el lezzetine sizin mangalı yaktığınız sürede erişmiyor… Ustadan çırağa aktarılan adı konmamış ve isteseler de bir çıpırda kağıda dökemeyecekleri yılların gözlemidir Uzunköprü Köftesini bu denli lezzetli kılan…
Uzunköprü Köftesi içerisinde barındırdığı dengeli harcı ile rahatsız etmeyen ve yedikçe yediren bir özelliğe sahiptir. Takriben bir tek köfte 40- 45 gram arası geliyor. Köfteyi hazırlarken gereken maharet yuvarlarken de gerekiyor. Ustalar bir köfteyi hem görüntü hem de ağrılık itibariyle kusursuz olarak yuvarlar.
Yaz aylarında Uzunköprü Köftesinin en yakın dostu mis gibi kokan biber ve domateslerdir. Kış aylarında ise Köftenin tadına halel gelmesin diye sera domatesleri yerine yine köfte kadar sevilen ev yapımı salça ile servis edilir. Bu sıralar tadından çok fiyatı ile gündemde olan Uzunköprü Köftesi için çok geç kalınmış da olsa Coğrafi İşaret çalışmaları devam ediyor. (Haber Merkezi)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol