Bir zamanlar dügünlerin gözdesi olan ve vatandasin yastik altinda saklayarak ileriye yatirim olarak bildigi altin içinde bulundugumuz su günlerde insanlarin pek de ilgisini çekmiyor. Vatandasin eskiden yastik altinda yaptigi birikimlerin de kaynagi olan altin, su günlerde karanlik çagini yasiyor. Ülke-mizde bu konuda her sehirden farkli açiklamalar gelirken, Kirklareli Kuyumcular ve Mücevheratçilar Dernegi Yönetim Kurulu Baskani Tahsin Üzer gazetemiz muhabirlerine bazi açiklamalarda bulundu.
Türkiye'de birçok tartismaya konu olan altin son zamanlarda ortaya çikarilmaya çalisilan alternatif yollarla da çok dikkat çekmeye basladi. Dügünlerin basladigi su zamanlarda da yapilan açiklamalar birçok vatandasin kafasini karistirdi. Gazetemizin 4 ay önce Kirklareli Kuyumcular ve Mücevheratçilar Dernegi Baskani Tahsin Üzer ile yaptigi röportajda bazi açiklamalari olmustu. Tahsin Üzer, 2009 yilinin Ocak ayinda küçük altinin 70 TL, 2010 yilinin Ocak ayinda 85 TL oldugunu belirtirken 2011 yili Ocak ayinda da 110 TL oldugunu açikladi.
Altinin giderek hizlanan fiyat artisi vatandasin kafasini mesgul ederken Kirklareli Kuyumcular ve Mücevheratçilar Dernegi Baskani Tahsin Üzer de bu konuda bizi bilgilendirdi.
Altinin 10 Åzubat 2011 tarihinde 1 graminin 69,50 TL oldugunu belirten Tahsin Üzer yaptigi açiklamada, "10.06.2011 tarihi itibariyle 24 ayar altinin 1 grami 78 TL. Çeyrek altin da bugün itibariyle 130 TL." dedi. Üzer seçimler hakkinda, "Türkiye'de bulunan seçim ortami altin fiyatlarina bu dönem içinde herhangi bir etki etmedi. Geçmis dönemlerde bazi sikintilar yasanmis olabilir fakat bu dönem altin fiyatlari kendi düzeninde devam ediyor. Dünyadaki gelismelerle birlikte devam eden fiyatlar daha ziyade bizden degil de farkli ülkelerden kaynaklanan sikintilardan dolayi dünyada borsalar düsüyor ve insanlar en güvenli liman olan altina yöneliyor. Bu da altin yükselisini devam ettiriyor" dedi. Sözlerine altin satislari üzerine istatistiklerinin de bulundugunu belirten Üzer, "Altin satislari konusunda bizim elimizde veriler var. Bu verilere göre geçen yil veya daha önceki yillarda olan satislari ögrenebiliyoruz. Bu verilere baktigimizda da satislarda biraz daha düstügümüzü görüyoruz. Biz de bu düsüsün sebebi olarak altin fiyatlarinin yükselmesiyle satin alma gücünün dogal olarak asagiya düsmesi gibi nedenlerin karsimiza geldigini düsünüyoruz. Çünkü bir küçük altinin 130 TL olmasi tüketiciyi hakikaten tüketiciyi zor duruma düsürüyor. Satislarimizda da yükselen fiyatlardan dolayi bir sikinti yasaniyor" dedi.
Türkiye'de altinin pahali olmasi nedeniyle birçok bölgede altina alternatif aranmasi konusunda Kirklareli Kuyumcular ve Mücevheratçilar Dernegi Baskani Tahsin Üzer'e yönelttigimiz soruda Üzer, "Vatandasin kâr amaçli üretmeye çalistiklari alternatif olarak kullandiklari altinlar hakkinda ben de bir arastirma yaptim. Bu konuda ayrintili bir açiklama yapabilirim. Her sektörde zaman zaman uyanik insanlar çikabiliyor. Bu olay her sektörde bulunuyor, bunun içine sadece kuyumculuk sektörü dahil degil. Bizim sektörümüzde de Kayseri'de bu alternatif üretilen küçük altinlar hakkinda böyle bir olay yasanmis. Biz dernek baskanlari ve odalar olarak böyle bir olayi kiniyoruz. Bu konuda küçük bir bilgi eklemek istiyorum. Ziynet altinlarini, küçük altinlari, çeyrek altinlari, Cumhuriyet altinlarini basmak yetkisi ve görevi 234 sayili kanun hükmünde kararname ile sadece darphane ve Damga Matbaasi Genel Müdürlügü'ne verilmistir. Yani basma yetkisi sadece bu iki kuruma aittir. Özel kisiler tarafindan da basilip piyasaya sürülmesi kesinlikle yasak olup, Türkiye Ceza Kanunu'nun 316. maddesine göre suç teskil etmektedir. O açidan ele alirsak, bazi uyanik kisiler altinin yükselmesinden firsat bilip bunu piyasaya sürmek isteyebilirler. Bu insanin niyetiyle, ahlakiyla alakali bir seydir" diye açiklamada bulundu. Üzer farkli sehirlerden yapilan açiklamalar için de, "Bu konuyu bir bilerek konusmak vardir, bir de bilmeyerek konusmak vardir. Ben bu yaptigim açiklamayi kendi duygularimla söylemiyorum. Bu yasalarla alakali bir seydi. Yasalarda bunlarin yapilmasi gerektigi belirtiliyor, bunun haricinde de bir islem yapilamaz.
Bazi sehirlerdeki dernek baskanlari da arastirma yapmadan açiklama yapmis olabilir. Bir sey daha eklemek istiyorum, Istanbul Kuyumcular ve Sarraflar Dernegi, eskiden Osmanli Devleti döneminde üretilen küçük altinlar vardi. Mesela benim küçüklügümde de bu altinlari görmüslügüm var. Ince ve küçük bir altin. Bu altinin Osmanli Devleti'nin geleneklerini devam ettiren bir altin olmasina ragmen bunun dahi basilmasina darphane sicak bakmiyor. Üretilen atölye yapimi altinlarin sadece o bölgede bulunan uyanik arkadaslarin fiyatlarin yükselmesinden faydalanmak istemesiyle alakali bir konu. Bunlarin önlenebilmesi de dogru, düzgün kuyumcular oldugu sürece bu tür insanlarin çogalmasini engelleyecek" dedi. Kirklareli Kuyumcular ve Mücevheratçilar Dernegi Baskani Tahsin Üzer yaptigi açiklamalarda Kirklareli'ndeki kuyumcularin yapilan satislar konusunda bu yil biraz sikinti yasayabileceklerini de sözlerine ekledi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol