26 Haziran ‘Uluslararasi Uyusturucu Kullanimi ve Kaçakçiligi ile Mücadele Günü’dür. Kirklareli Emniyet Müdürlügü Kaçakçilik ve Organize Åzube Müdürlügü’nün, Umut Isiklari Projesi kapsaminda hazirlamis oldugu madde bagimliligi ile mücadele brosüründe konuya yönelik faydali anlatimlar yer aliyor. Brosürde, uyusturucunun zararlarindan kurtulmanin en etkin yolunun ona hiç baslamamak ve kullananlardan uzak durmak oldugu belirtilerek sunlar kaydediliyor:
“Uyusturucu maddenin hiçbir derde deva olmadigi güçlüyü güçsüz, zayifi daha zayif yaptigi bir gerçektir. Insanlari uyusturucu madde aliskanligian iten nedenler; kötü arkadas grubu, merak ve özenti, kisisel sorunlar, eglence nedenleri, siddetli aile geçimsizligi gibi seyler vardir.
Uyusturucu aliskanligian götüren en önemli sebeplerden biri de; gençlerdeki merak, atilganlik, yeni seyleri deneme istegi ilk kullanimda etkili rol oynar. Bu maddenin zararli oldugunu bilse dahi yasinin verdigi cesaret, kendine güven, istedigi zaman birakacagi ve zarar hudutlarina varmayacagi düsüncesiyle kullanilir ve böylece bu ölümcül zehrin kurabi olurlar.”
Brosürün devaminda gençlere ve ailelere seslenilirken, bagimlilik belirtileri de anlatilmis ve sunlar kaydedilmis:
“Sevgili gençler: Binlerce yil önce bazi bitkiler çesitli mevsimlerde büyü yapmak için, zevk için veya ilaç yapiminda kullanilmis, son asirda da bu bitkiler uyusturucu madde yapiminda kullanilmaya baslanilmis ve kimyasal yollarla elde edilen bu maddelerin kullanisi basit olmasina ragmen etkileri sürekli artmistir.
Pek çok ülkelerde ciddi bir tehlike olarak ortaya çikan, uyusturucu madde kullanimi ve kaçakçiligi, insan sagligini ve dolayisiyla toplum yapisini bozmakta, dünya ülkeleri için tehdit unsuru olma özelligini tasimaktadir. Uyusturucu aliskanligi saglikli bir toplum yapisini engelledigi gibi, ülkelerin ekonomik ve sosyal yapisini da bozmaktadir. Artik günümüzde uyusturucu madde bagimliligi ve kaçakçiligi, basit bireysel suç olmaktan çikmis büyük sermaye gerektiren, ideolojik organize faaliyetler halini alan, mevcut düzene karsi çikan örgütlerin, mali problemlerini uyusturucu madde kaçakçiligi ile çözdükleri bir gerçektir.
Sevgili anne ve babalar: Uyusturucu maddelerden korunmada en büyük görev sizlere düsmektedir. Aile toplumun en küçük yapi tasidir. Anneler, babalar çocuklara örnek olmali, onlarin her türlü problemlerini dinlemeli ve çözüm aranmalidir. Aile sevgisi ve huzurundan yoksun yetismis bir çocuk muhtemelen ilerideki yasantisinda psikolojik sorunlarla karsilasabilir.
Anne ve babalar; çocuklarin kimler ile arkadaslik ettiklerini çok iyi kontrol etmeli, onlari parasiz birakmamali ama, çok fazla para vermekten de kaçinmali, verilen bu parayi nerede kullandigini iyi kontrol etmelidirler. Çocuklarini içkili ve uyusturucu madde bulunabilecek yelerden uzak tutmali, eglence yerlerine çocuklariyla beraber gitmeli ve onlari yalniz baslarina birakmamalidirlar. Saglikli bir aileden saglikli çocuklar yetisir. Uyusturucu madde kullaniminda gençlerimiz potansiyel suçlu olarak görülmemeli, onlari kendi iradeleri ile uyusturuculara yönelmemeleri saglanmali ve bu tarzda egitilmeli ve bilinçlendirilmelidirler. Uyusturucu kullanan kisiler toplamdan tecrit edilmemeli, bu sahislarin hasta olarak kabul edilmeleri, bunlarin tedavi yoluna gidilmesi, toplamdaki bireylerin asli görevlerindendir. Unutulmamalidir ki bu duruma düsen bu insan, yakininiz da olabilir.
Bazi belirtilerle uyusturucu bagimlilarini tanimlamak mümkündür: Bu belirtiler; kisinin ilaçlari gizlemeye çalismasi, kollarin ve ellerin üzerinde dövmeye benzeyen mor ve siyah igne yerlerinin olmasi, damarlar üzerinde su toplanmasini andiran iltihaplarin görülmesi, uyusukluk, uykulu olma veya kendinden geçme (bas öne düsmek), kasinti varmis gibi vücudu kasimak, bu durum onlarin sentetik maddelerin dozunun fazla kaçirilmis olduguna isaret eder, tamamen tecrit edildigi veya gözaltinda tutuldugu takdirde müptela oldugu ilaci almamaktan dolayi bazi yoksunluk belirtileri göstermesi, göz bebeklerini ebadini büyük ölçüde degismesi, kisinin oturup gözlerini bosluga dikmesi (Genç müptelalar arasinda buna dalga geçmesi denir), atese tutmak için sapi arkaya bükülmüs çay kasigi veya tel sapli bir sise kapagi, siringa gibi uyusturucu kullaniminda kullanilan aletlerin bulunmasi, uyusturucu madde kullananlarin lisanin özel argonun kullanilmasi, kisinin belirli zamanlarda (genellikle 4-5 saat de bir ) ortadan kaybolma egilimi içinde bulunmasi (uyusturucu kullanabilmesi için), kisinin kazanci ile diger ihtiyaçlari disindaki harcamalari arasinda dengesizliklerinin olusmasi, önceden güvenilir olan bir kisinin cinayet (kiralik katil) gasp, beyaz kadin ticareti, hirsizlik, zimmete para geçirme, kalpazanlik, fahiselik ve bunun gibi suçlara yönelmesi (uyusturucu madde aliskanligini devam ettirebilmek için), uyusturucu bagimlilari sinirlidirler. Enjekte zamani yaklastiginda gözlerin sulanmasi, burunlarin akmasi, agri, kasinti ve esnemelerin olmasi, göz bebeklerini büyümesi gibi belirtiler göstermesi.
Uyusturucu madde kullanimi yalniz kalan kisileri degil ailesini, yakinlarini dolayisiyla da tüm topluma kötü yönde etkilemekte ve derin izler birakmaktadir. ‘Bir anlik keyif veriyor’ diye bu zehire alisanlarin sonu vahimdir. Akli basinda olan herkes beden ve ruh sagligina bu kötü etkileri olan zehire alisarak bozmamali. Zararin yalniz kendisine degil, aile çevresine ve nihayet tüm topluma dokunacagini idrak etmeli, zehirden ve zehirlenmek isteyenlerden kaçinmalidir. Öyleyse, kendimize, ailemize ve milletimize bu kötülük niye? Sonucunu bile bile neden bu zehiri kullaniyoruz?
Bu ülkede gençler arasinda uyusturucu madde aliskanliginin yayilmasi demek, gelecekte ülkeyi serseri, vatan ve millet sevgisinden uzak, milli ve manevi degerlerden mahrum kalmis insanlara teslim etmis demektir. Insan vücudu tipki toplu ignenin miknatisa kapilmasi gibi zehire kosmaya hazirdir. Sakin ‘bir defa denemekten ne çikar’ demeyin. Bu zehiri bir kere deneyen bir daha yakasini kurtaramiyor, onun yanina yaklasmak ölüm getirir. Genellikle tüm kötü aliskanliklar ‘Bir defacik’ diye baslar.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol