"Unutmayin! Sagliginiz parmaklarinizin ucunda"

Kirklareli Devlet Hastanesi Bashekim Yardimcisi ve Kanser Erken Teshis ve Tarama Merkezi’nde (KETEM) görevli Dr. R. Atilla Aydogdu, meme kanserinde erken teshisin önemine dikkat çekti. Aydogdu, 4 Subat Dünya Kanser Günü nedeniyle Türkiye’de yüz binlerce kadinin korkulu rüyasi haline gelen meme kanserinin teshis ve tedavisi ile ilgili önemli açiklamalarda bulundu.

Daha çok ileri yastaki kadinlari tehdit eden bu hastalikla ilgili olarak açiklamalar yapan Aydogdu, bayanlara “Sagliginiz parmaklarinizin ucunda” mesaji verdi.

Meme kanserini, “Meme, süt bezleri ve burada üretilen sütü meme basina tasiyan kanallardan olusur. Bu süt bezleri ve kanallari döseyen hücrelerin, yukarida tanimladigimiz sekilde, kontrol disi olarak çogalmalari ve vücudun çesitli yerlerine giderek çogalmaya devam etmelerine meme kanseri denir.

Yasami boyunca kadinin memesinde bir sertlik fark etmesi ya da agri gelismesi sik rastlanan bir durumdur. Memede fark edilen sertliklerin, kitlelerin ve degisikliklerin büyük bir çogunlugu kanser degildir. Eger kanserse bile meme kanseri, en kolay taranabilen ve erken teshisi hayat kurtaran bir kanser türüdür.

Meme kanseri bir çok ülkede, kadinlarin en korkulu saglik sorunu olma özelligini tasimaktadir. Günümüzde ABD’ de, sekiz kadindan birisi meme kanserine yakalanmaktadir. Bu oran Avrupa ülkelerinde on kadinda birdir” seklinde tanimlayan Aydogdu, risk altindaki gruplari da söyle siraladi: “Daha önce memede kansere öncü sayilabilecek bir lezyonun bulunmus olmasi, genetik olarak meme kanseri gelisimine yatkin genleri tasimak, ailesinde veya akrabalarinda meme kanseri gelismis olmasi, uzun süreli dogum kontrol haplarinin kullanilmasi, menopoz sonrasi dönemde uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen replasman (yerine koyma) tedavisi yapilmasi, çocukluk veya gençlik çaginda baska bir nedenle gögüs bölgesinin isinlanmis olmasi, adet baslama yasinin erken, adetten kesilme yasinin geç olmasi, hiç dogum yapilmamasi veya ilk dogumunu 30 yasindan sonra yapilmasi, ilerlemis yas. Meme kanseri en sik 50-65 yaslari arasinda görülüyor. Asiri yagli gidalarla beslenme, mamografi taramalarinda yogun meme saptanmasi, yumurtalik ya da rahim kanseri hikayesi olmasi, elektromanyetik alanlara ve radyasyona sürekli maruz kalmak”

Memede bir kitle tespit edildiginde vakit kaybetmeden doktora basvurulmasi gerektiginin altini çizen Aydogdu: “Memede bir kitle tespit edilince bunun kanser mi, yoksa baska bir hastalik mi oldugu arastirilmalidir. Sunu önemle vurgulamak gerekir ki, memede saptanan her kitle kanser degildir. Bu nedenle, memede süpheli bir kitle saptaninca, hemen korkup telaslanmaya ve panige kapilmaya gerek yoktur. Memede bir kitle saptandiginda, bir hekime basvurarak daha ileri tetkiklerin yapilmasi gereklidir” dedi.

Dr. R. Atilla Aydogdu, meme kanserinin belirtileri ile ilgili olarak da, “Memede sislik olmasi. Genellikle agrisiz, sertçe, hareket ettirilebilen veya yerinden oynamayan, zamanla büyüyebilen kitle varligi, memenin genel olarak boyutunda veya seklinde olusan degisik olmasi, meme cildinde kizariklik, morluk, yara, damar genislemesi, içeri dogru çöküntü, yaygin küçük sislikler, portakal kabugu görünüsü gibi noktasal çekintiler seklinde degisikliklerin meydana gelmesi, meme basi ve çevresinde renk ve sekil degisikligi, meme basinda genisleme, düzlesme, içe çökme, yön degistirme, kabuklanma, çatlaklar olusmasi, yaralar çikmasi, meme basindan gelen kanli veya kansiz akinti, koltuk altinda görülebilen veya elle fark edilen agrili ya da agrisiz sisliklerin varligi” seklinde siraladi.

Aydogdu, mem kanserinin gelisimini önlemek için yapilmasi gerekenlerle ilgili olarak da, “Her ay memelerinizi kendiniz muayene ediniz. Varsa risk faktörlerinizi belirleyiniz. Eger bir risk faktörünüz varsa hangi periyotla nasil takip edileceginizi ögreniniz. Yilda bir kere meme hastaliklari ile ugrasan bir merkeze muayene olunuz.

40 yasindan sonra 2 yilda bir kez, 50 yasindan sonra her yil düzenli mamografi çektiriniz. Olabildigince ideal kilonuzu korumaya çalisiniz. Lifli gidalar, bol sebze ve meyveye agirlik veriniz. Düzenli spor yapiniz. Sigara içmeyiniz, asiri alkollü içkiden kaçininiz” dedi.

Meme kanserinin nasil erken tespit edilebilecegi konusunda da açiklamalar yapan Aydogdu: “Meme kanserinde erken teshis yöntemleri, hastanin tasidigi risk faktörlerine göre degismektedir. Bu risk faktörlerinin arasinda en basta yas gelmektedir. 40 yas sonrasinda daha dikkatli olunmalidir. Bu nedenle ilerleyen yas gruplarinda erken teshis için alinmasi gereken önlemler, daha erken yas gruplarina göre farklilik göstermektedir.

Yirmi yas üzerindeki kadinlar, her ayin belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sirasinda meme dokusunda farklilik olup olmadigi arastirilir. Eger bir degisiklik tespit edilirse derhal bir hekime bas vurulmalidir. Bir degisiklik saptanmasa bile, üç yilda bir kez hekim tarafindan muayene edilmelidirler.

Kirk yasina gelen kadinlarin, kendi yaptiklari periyodik muayeneye ek olarak her yil bir kez hekim tarafindan muayene edilmeleri gereklidir. Ayrica her yil veya iki yil ara ile mamografiyi çektirmeleri gereklidir.

Elli yasindan sonra, kadinlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yil bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve mamografi dedigimiz meme filmini her yil çektirmelidir” ifadelerini kullandi.

Aydogdu son olarak, “Muayene ve mamografi kontrollerinizi yaptirmak için Kirklareli Devlet Hastanesi Kanser Erken Teshis ve Egitim Merkezi’ne (KETEM) basvuruda bulunabilirsiniz. Unutmayin, sagliginiz parmaklarinizin ucunda” dedi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol