"Ulusal egemenlik kayıtsız koşulsuz Türk ulusunundur"

Eğitim-İş Kırklareli Şube Sekreteri Doğan Işıkkılıç, "Ulusal egemenliğimizin, demokrasi ve bağımsızlık mücadelemizin 93. yılını büyük bir heyecan ve coşkuyla kutluyoruz. Çünkü biz, Mustafa Kemal Atatürk'ün
 önderliğinde kurduğumuz TBMM ile savaş koşullarında bile ulusal egemenliği ve demokrasiyi yaşatabilen bir ulusuz" dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Eğitim-İş Kırklareli Şube Sekreteri Doğan Işıkkılıç, TBMM'nin, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında kurulduğunu belirterek, ulusumuzun kaderini tayin eden bütün kararların, bu mecliste tartışılarak alındığını dile getirdi.
Ulusal egemenliğin, varlığını burada gösterdiğini; insan onuruna en uygun yönetim biçimi olan demokrasinin, gücünü halktan alan TBMM sayesinde yaşam bulduğunu kaydeden Işıkkılıç, çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesinin, maalesef günümüzde yok edildiğini TBMM büyük yara aldığını söyledi.
Tarikat-cemaat-siyaset ilişkisinde biat kültürüyle yetişen siyasetçilerin, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duyduğunu savunan Işıkkılıç, "İleri demokrasi" diye diye demokrasiyi, "kanun" diye diye de kanunları tepelediler.  Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet'in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedirler.  Cumhuriyetle hesaplaşılmakta, kin ve intikam duyguları içinde hareket edilmektedir" dedi. Eğitim-İş olarak ülke üzerine oynanan oyunları gördüklerini belirten Işıkkılıç, "Bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze ciddi saldırılar yapılmaktadır. Bunun nedeni ülkemizin yapılması düşünülen yeni anayasayla bir bölünme sürecine sokulmak istenmesidir. Bu nedenle de bir sindirme siyaseti izlenmektedir" diye konuştu. Ülkenin siyasetçi ve terör örgütü eliyle parçalandığını söne süren Işıkkılıç, "Emperyalizmin ülkede siyasal istikrarsızlık yaratması için 12 Eylül faşizmi koşullarında palazlandırdığı terör örgütü, nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile eşit koşullarda masaya oturtuldu. Devlet eliyle teröre siyasal meşruiyet sağlandı. Anadolu topraklarında tarihin hiçbir döneminde görülmemiş büyüklükte bir ihanet yaşama geçirilirken toplumsal yıkım projesi, toplumsal barış ve huzur projesi olarak halka pazarlanmaya çalışılıyor. Ayrıca komşumuz Suriye'ye karşı yapılan savaş çığırtkanlığı ülkemizde ve bölgemizdeki barış ve kardeşlik ilişkilerini tamamen yok etmekte, buna bağlı olarak ulusal birliğimiz, bütünlüğümüz de zedelenmektedir.
Küresel sermayenin ve emperyalizmin sözcüsü ABD ve onun teslimiyetçi yerli işbirlikçileri şimdi de çuvalı Cumhuriyet'imize, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze ve demokrasimize geçirmeye hazırlanmaktadırlar. Hem de ileri demokrasi naraları atarak. İşte Türk Ulusu bütün bunları görerek ve sorgulayarak kararlı bir duruş sergilemek zorundadır. Eğitim-İş olarak; 93 yıl sonra bize bağımsızlığımızı ve ulusal egemenliğimizi, özgürlüğümüzü kazandıran Ata'mızı daha çok özlüyor, O'na ve mücadele arkadaşlarına daha çok minnet duyuyoruz.  Aldığımız emanetin sorumluluğunu ve bilincini taşıdığımızın herkes tarafından bilinmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol