KESK Dönem Sözcüsü Yessari Demiraslan; KESK, TMMOB, DISK ve TTB adina yayinladigi basin açiklamasinda, gündemdeki konulari degerlendirdi. Açiklamada sunlar kaydedildi;
“Türkiye bir kez daha savas/baris ikilemine sikistiriliyor. Siyasi iktidarin demokratik açilim adiyla baslattigi süreç yerini bir kez daha çözümsüzlügün egemen oldugu, savas çagrilarinin yeniden yükseltildigi, halklarin birbirine karsi kiskirtildigi bir gündeme birakiyor.
Sorumsuz ve soven politikacilarin gündeme getirdigi ve esasen toplumsal sorunlarimizin çözümünün önünü tikamayi amaçlayan politikalarin halk katmanlarinda yankisi sokagin isinmasi, toplumsal gerilimlerin artmasi ve linç kültürünün sokaga egemen olmasi olarak yasaniyor. Tam da böyle bir noktada DTP'nin kapatilmasi durumu daha da agirlastirmis; demokratik açilim süreciyle ortaya çikan toplumsal beklentiler yerini güvensizlige birakmistir. DTP'nin kapatilmasi zaten sorunlu olan demokrasimizi bir kez daha yaralamistir.
Her firsatta parti kapatmalara karsi oldugunu dile getiren ve anayasa degisikligine uygun çogunlugu olan AKP'nin kendisine yönelik kapatma tehditinden kurtuldugu andan bu yana çok zaman geçmesine karsin bu konuda bir adim atmamis olmasi ülkeyi bu noktaya getiren en önemli faktördür. Basbakan her firsatta kararli oldugunu söyledigi demokratik açilim politikasini DTP'nin siyasal alandan dislandigi kosullarda nasil sürdürebilecektir.
Bütün bu sürecin ortaya çikardigi toplumsal ruh hali geçtigimiz günlerde en çirkin haliyle sokaklarda ortaya çikan linç çetelerini beslemektedir. Sokak gösterilerinde gözaltina alinan çocuklarin kendi yaslarinin katlarinca hapis cezasi ile yargilayan adalet sistemimiz kalabalik üzerine silahlarla saldiran kimi karanlik kisileri serbest birakabilmektedir. Bu tavrin linçcileri heveslendirecegi açiktir. Emekçilerin, hak arayanlarin karsisinda polis gücünü ölçüsüzce kullanan Haydarpasa Gari'nda demiryolu emekçilerine, Istanbul itfaiye emekçilerine ve son olarak da Ankara'da Tekel isçilerine karsi siddet kullanmaktan çekinmeyen Hükümet linç çeteleri söz konusu oldugunda sorumluluktan kaçmaktadir.
Içerisine sürüklenmekte oldugumuz bu karanlik oyunun birinci sorumlusu AKP iktidaridir. Demokratik açilim adi altinda AKP hiçbir somut adim atmamistir. AKP'nin toplumsal sorunlarin çözümüne iliskin samimiyetsiz tutumunun en son örnegi Alevi Çalistayina Kahramanmaras Davasinin 1 no'lu sanigini davet etmesi olmustur. Muhalefetin de gerilim kiskirticiligi yapan tarziyla iktidarin sorumluluguna ortak oldugu açiktir.
Eger siyasi iktidar toplumsal sorunlarin çözümüne dair barisçi yöntemlere dayanan, demokratik bir çizgi izlemek istiyorsa öncelikle sürüklendigimiz kaos ortamina derhal müdahale etmeli; halklarin bir aradaligini zedeleyecek, savasin ve nefretin dilinin toplumsal hayatimizin merkezine yerlesmesini engelleyecek adimlar atmalidir.
Buradan 4 örgüt olarak basta parlamento ve Hükümet olmak üzere siyasal partileri, toplumsal kurumlari, tüm emek ve meslek örgütlerini, sorunlarimizin çözümü yönünde barisi esas alan tüm güçleri , aydinlari, sanatçilari ve demokratik bir Türkiye özlemi tasiyan herkesi savasa karsi barisi egemen kilmak için çaba göstermeye, katki saglamaya çagiriyoruz.
Tarihin bir kez daha tekrarlanmasina, siddetin ve silahlarin bir kez daha hayatimiza egemen olmasina izin vermemek herkesin sorumlulugudur.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol