Özgürlük ve Dayanisma Partisi (ÖDP) Kirklareli Il Baskani Hüseyin Kahraman, 12 Eylül askeri darbesinin 28’nci yildönümünde, bir basin açiklamasi yayinlayarak, basta 12 Eylül'cüler olmak üzere, tüm darbe ve darbecilerin yargilanmasi gerektigini savundu. Kahraman yaptigi basin açiklamasinda sunlari kaydetti;
“Yil 1980... Günlerden 12 Eylül... Tam 28 yil geçti... Ülkemizdeki alt-üst olusu halen içimize sindiremedik... Bogazimizda bir yumruk gibi hala yasamimizi olumsuz etkiliyor. O gün yapilanlar kimilerine göre; zaman zaman günde onlarca insanimizin yasamlarina malolan anarsinin durdurulmasina yönelik bir müdahale. Kimilerine göre ise;
12 Eylül, baski ve zor araçlari ve yaydigi korku ile bir halkin sindirilmesi, geleceginin karartilmasi, tüketilmesi ve uyutulmasina dönük acili bir milattir. 12 Eylül 1980’de Türkiye dünya tarihinin en anti-demokratik, en siddetli uygulamalarindan birini yasamis, ilerici, demokrat, aydin insanlar gerek fiilen ve bedensel olarak, gerekse de sindirilme yoluyla düsünsel olarak yok edilmeye çalisilmistir.
12 Eylül’ün içinden çikan tek sey, Türkiye toplumunu geleceksizlestirmedir. Bu toplumsal yasamin tüm alanlarina dönük kalici bir saldiri seklinde gerçeklesmistir.
Eli kanli generallerin baslattigi, ardindan neoliberal bezirganlarin sürdürdügü ve bütün toplum yasamini esir alan, bireycilestiren, bölen, halklari birbirine düsmanlastiran, bütün emekçi halkin üstünden silindir gibi geçen, özgürlük, esitlik ve demokrasi degerlerinin yükselisini durdurmayi ülkemizi cemaat, tarikat yapilarina terk ederek yapan, ayni zamanda piyasa mekanizmalarini insan yasami ve gönencine yegleyen, ABD emriyle yapilmis bir darbedir.
Ama, herkese göre; demokratik bir sistem için yüz karasi, esitlik-özgürlük ve baris için kabus, gelecegimiz için karanlik bir dönemdir. Geçek bir demokrasi, baris içinde bir toplum, huzur ve gelecegine güvenle bakabilen bir ülke düslerimizi süslüyorsa eger; basta 12 Eylül'cüler olmak üzere, tüm darbe ve darbecilerin yargilanmasi gerekir.
Genel Baskanimiz Ufuk Uras, 12 Eylül sürecine iliskin sunlari kaydetti;
Uras; “28 yil sonra 12 Eylül hala sürüyor”
12 Eylül 1980 darbesinden bu yana 28 yil geçti, ancak Türkiye hala bu darbenin izlerinden ve sonuçlarindan kurtulamadi.
Türkiye toplumu 12 Eylül'ün yarattigi Anayasa'dan ve demokrasi ile alakasi olmayan birçok yasadan; Seçim ve Siyasi Partiler Yasalarindan; demokratik hukuk ilkeleri ile bagdasmayan yargi sisteminden; çalisana düsman Is Yasalarindan kurtulamadi. Türkiye, 12 Eylül ile birlikte baslatilan neo-liberal ekonomi politikalarinin toplumda yarattigi issizlik ve yoksulluktan kaynaklanan yikimi ve yolsuzluklar düzenini düzeltemedi. Toplum, Türkiye'yi 12 Eylül'e iteleyen derin devlet ve Ergenekon iliskilerinden kurtulamadi.
Aradan 28 yil geçti. Bugün Türkiye'nin gündemi yine demokratiklesmedir, yargi reformudur; as, is ve yoksulluga karsi mücadeledir; yolsuzlugu ezmektir; Ergenekon rumuzlu devlet içi çetelerle, yeni darbe heveslileri ve derin devletle hesaplasmadir; 12 Eylül darbecilerini yargilamaktir; siyasal ve toplumsal alan üzerindeki askeri vesayetten kurtulmaktir.
Türkiye'de medya-ticaret-siyaset arasinda yolsuzluk ve rüsvet baglarinin güçlenmesi de; tarikat-cemaat iliskilerinin yarattigi yolsuzluklarin gelismesi de bu dönemin ürünüdür. AKP'nin yolsuzluk ve usulsüzlügü örtmek için iktidar olanaklarini bir tehdit olarak kullanmasi da; medya sahiplerinin basin-yayin olanaklarini ekonomik çikarlarini gerçeklestirmek için kullanmasi da 12 Eylül'le birlikte gelisen Özalizmin sonucudur.
Deniz Feneri, Saban Disli ve belediyelerdeki yolsuzluklar da; 'hayirseverlik' kisvesi altinda patlayan ve insanlarin iyilik duygularini kullanan yolsuzluk da, yillarin batakliginin ve hortumculugunun devamidir. Yolsuzluk yapanlardan hesap sorulmadigi müddetçe is çigrindan çikiyor, olaganüstü bir çürüme ve ahlaki kriz dal budak sariyor. Çalkanti arttikça pislik her tarafa bulasiyor. Ekonomi ve siyaset üzerinde demokratik denetim artmadigi, devletin ve siyasi alanin seffaflasmasi saglanmadigi, toplumun örgütlenmesinin önündeki engeller temizlenmedigi, demokratik hukuk isleyisi yerlesmedigi müddetçe, bu çürüme devam edecek.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol