"Ücret esitsizligine, kadrosuz çalismaya ve mezarda emeklilige; Hayir!"

Egitim ve Bilim Isgörenleri Sendikasi (EÄzITIM-IS) Kirklareli Temsilciligi, egitim çalisanlarinin özlük, ekonomik ve hukuksal sorunlarini gündeme getiren bir basin toplantisi gerçeklestirdi. Dün saat 12.00'de, Sendika binasinda baslayan toplantiya, Il Temsilcisi Hayri Girgin, Basin Yayin TIS Sekreteri Gökhan Erbay, Örgütleme Sekreteri Dogan Isikkiliç, Mali Sekreter Bülent Akbayrak ile Özlük ve Hukuk Sekreteri Zühre Yilmaz katilim gösterdi.
Il Temsilcisi Hayri Girgin'in yaptigi açiklama söyle;
"Ülkenin gelecegi açisindan önemli sorumluluklar tasiyan egitim çalisanlarinin özlük, ekonomik ve hukuksal sorunlari maalesef ülke gündeminin gerisinde kalmakta, üstelik bu sorunlara her geçen gün yenileri eklenmektedir.
Türkiyede egitim çalisanlari diger ülkelerdeki meslektaslarinin aksine daha çok çalismakta, olumsuz kosullarda hizmet vermekte üstelik en az ücreti almaktadir.
OECDnin 2007 raporuna göre; Türkiye de ögretmenlerin yillik çalisma saatleri toplami 1808 saat iken, Iskoçya da 1365, Ispanyada 1425, Portekiz de 1540, Çek Cumhuriyetinde 1659, Hollanda da 1659, Danimarka da 1680, Almanya da 1742, Yunanistan da 1762, Isveçte 1767 saattir.
Ancak buna karsilik ülkemizde ögretmenler OECD ülkelerinde çalisan egitim çalisanlarinin aldigi maastan daha az maas almaktadir. "Egitime Bakis 2007 OECD Göstergeleri" raporuna göre, en az 15 yillik deneyim sahibi bir ögretmenin yillik maasi Almanya ve Iskoçyada 50,000 dolar, Hollandada 46,000 dolar, Danimarkada 40,000 dolar Portekiz, Yunanistan, Isveçte 30.000 dolar, Çek Cumhuriyetinde 22,000 dolardir. Türkiyede ise ögretmen maaslari 20,000 dolarlar seviyesine bile ulasamamistir. Türkiye, çalisma saati siralamasinda ilk, ücret siralamasinda ise son sirada gelmektedir.
Ögretmenler, diger ülkelerdeki meslektaslarin aksine hala 40-50 hatta 70 ögrencinin bulundugu siniflarda ders vermektedir. Milli Egitim Bakanliginin 2006 -2007 egitim ögretim yili istatistiklerine göre; Istanbulda ilkögretimde ortalama sinif mevcudu 51, Diyarbakirda 50, Sanliurfa 62, Mardinde 49, Batmanda 47, Sirnakta 48, Gaziantepte 51, Vanda 47, Hakkaride 45dir.
Yüzde 2'ye "Hayir"
Bu çarpici tabloya ragmen hükümetin çalisanlar için uygun gördügü ücret artisi yüzde 2dir. Üstelik egitim çalisanlarin ücretleri Agustos ayinda % 15lik vergi diliminden % 20lik vergi dilimine girmistir.
Bu nedenle egitim çalisanlarinin ayliklarinda yaklasik % 3 oraninda azalma olmaktadir. Yetkiyi eline alipta pazarliklara katilan yetkili egitim sendikasi da olanlara tepkisini koymamis, koyamamistir. Büyük Önderimizin liderliginde kurulan ve kurumsallastirilan Cumhuriyetimizin aydinlanma devrimleriyle özdeslesen EÄzITIM-IS; tarih sahnesine yeniden çikarak, örgütlü egitim hareketinin liderligini geri almak ve kamu çalisanlari sendikal mücadelesini girdigi krizden çikarabilmek için var gücüyle çalismaktadir, yilmadan çalismalarina devam edecektir. EÄzITIM-IS in mücadele alanina girmesiyle birlikte, hukuki ve siyasal eylemsellik süreci, gözle görülür bir yükselise girmistir.
Ücret esitsizligine "Hayir"
2008 yilinda yapilacak zam ile birlikte Ocak ayinda Müstesar (¼) 3.726 YTL, Genel Müdür (¼) 3.378 YTL, Memur (9/1) 798, Hizmetli (13/3) 776 YTL, Ögretmen (9/1)973 YTL, Il valisi (¼) 4.381 YTL, Kaymakam (7/1) 2.203 YTL, Baskomiser (3/1)1.582 YTL Polis memuru (9/2)1.350 YTL ,Uzman doktor (¼) 1.561 YTL, Doktor (8/3) 1.261 YTL, Mühendis (¼)1.551 YTL, Profesör ( ¼) 2.906 YTL Avukat (¼) 1.822 YTL ücret alacaktir. Bu rakamlar kamudaki ücret adaletsizligini de gözler önüne sermektedir.
1997 yilinda, profesör, vali, hakim, genel müdür ücretlerinin hemen hemen ayni olmasina karsilik, aradan geçen 10 yilin sonunda, profesör ayligi, diger meslek alanlarina göre geride kalmistir.
Üniversitelerde özellikle alt kademede bulunan akademik kadrolarin ücretleri, birakin bilimsel çalismalarini sürdürmeyi, kendilerini geçindirmeye dahi yetmeyecek ölçüde düsüktür. Yardimci doçentler ortama bin 300, arastirma görevlileri ise ortalama bin YTL ücrete mahkum edilmektedir.
Memur ve hizmetli gibi yardimci hizmetlerde bulunan egitim çalisanlari ise açlik sinirinda ücretle çalismaktadir.
Kadrosuz çalismaya "Hayir"
Türkiyede 180 bin issiz ögretmen atama beklerken, okullarimizda 145 bin ögretmen açigi bulunmaktadir. Milli Egitim Bakanligi ögretmen açigini "sözlesmeli ögretmenlik" ile kapatmaya çalismaktadir. 2000-2007 yillari arasinda Milli Egitim Bakanliginin resmi verilerine göre emekliye ayrilan ögretmen sayisi ise 97.509dir. Ayni dönemde 30.000 sözlesmeli ögretmen görevlendirmesi yapmistir.
Görülmektedir ki emekliye ayrilan ögretmenlerden dogan açigin 3de 1i kadrosuz ögretmen alimi ile doldurulmaktadir. Ücretli ögretmen, vekil ögretmen, sözlesmeli ögretmen, kadrolu usta ögretici gibi görevlendirme çesitliligi AKP döneminde yaygin hale getirilmistir. Ögretmen görevlendirmelerinde görevlendirmelerin mutlaka kadrolu olmasi egitimin kalitesinin saglanmasi açisindan bir zorunluluktur.
Gerici kadrolasmaya "Hayir"
AKP iktidarinin Milli Egitim Bakanliginda gerici kadrolasmasina hiz vermis, çikarilan Yönetici Atama Yönetmeligi ile kadrolasma doruk noktasina ulasmistir. Gerici kadrolasmaya karsi mücadele de kararli olan Egitim-Is, hukuki olarak kadrolasmaya "dur" demistir.
Ancak Milli Egitim Bakanligi hukuk tanimaz tavrini sürdürmektedir. Bu durum karsisinda da Egitim-Is, Milli Egitim Bakani ve bu hukuksuzluga ortak olan yöneticiler hakkinda suç duyurusunda bulunmustur. Egitim-Is egitimde gerici kadrolasmaya geçit vermeyecektir.
Ek ders ücretlerindeki magduriyete "Hayir"
Milli Egitim Bakanliginin çalisanlar üzerindeki hak gasplarina her geçen gün yenileri eklenmektedir. Milli Egitim Bakanliginin en son çikarmis oldugu ek ders ödemeleri ile ilgili düzenlemede dini bayramlarin hafta içi mesai günlerine gelmesi durumunda, bayram tatilinde geçen günleri maas karsiligi olarak çalisilmadigi seklinde yorumlamistir.
Bayrami tatilinin ilk iki gününün (20-21 Aralik) hafta içine gelmesi nedeni ile 17-18-19 Aralik günü ögretmenler çalismis olmasina ragmen, kesinti nedeni ile bu hafta ek ders ücreti alamayacaklardir.
Milli Egitim Bakanligi ögretmenlerin ek ders ücretlerindeki magduriyete zaman geçirmeden son vermelidir.
Mezarda emeklilige "Hayir"
AKP hükümeti, IMFnin emir ve talimatlarinin disina çikmamakta kararli görünmektedir. Bunun son örnegi, Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Yasasinda degisiklik öngören tasaridir. Hükümet, Anayasa Mahkemesinin iptal kararin ardindan tasariyi, yeniden TBMM gündemine getirmistir. Toplumun genis kesimlerince tartisilmasi ve üzerinde mutabakatin saglanmasi gereken yasa IMFnin denetim ve gözetiminde hazirlanmistir.
Yeni düzenleme ile yapilmak istenilen sosyal devletin gereklerini ortadan kaldirmaktir. Bu düzenlemeyi içimize sindirmemiz mümkün degildir. Beklentimiz tüm emekçilerin üst düzeyde ayni sosyal haklara sahip olmasidir. TBMMne sunulan yasa tasarisi geri çekilmeli, toplumun tüm kesimlerin mutabakati ile ülkemizin sartlarina uygun çagdas bir sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesi yönünde düzenlemeler yapilmalidir.
EÄzITIM-IS olarak; Hükümeti sosyal devletin gereklerini yerine getirmeye çagiriyoruz. Egitim çalisanlarina insanca yasayabilecekleri ücret istiyoruz. Yüzde 2ye, ücret esitsizligine, kadrosuz çalismaya, liyakat ve kariyeri hiçe sayan yönetici atamalarina, ek ders ücretlerindeki magduriyete ve mezarda emeklilige "Hayir" diyoruz.