14 Eylül günü Kırklareli Üniversitesi Öğrenci İşleri Bürosuna uğradım. Yetkili kişiyle tanıştıktan sonra "Kırklareli Üniversitesine kaç kişi kayıt yaptırdı. Kırklareli Üniversite Kenti Olma Yolunda Hızla İlerliyor" dedim. "2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı için 6073 Kontenjana 4293 kişi kayıt yaptırdı. Ortaöğretim sorumluluk sınavından sonra mezun olanların kayıtları devam ediyor. Yabancı uyruklu öğrenci kayıtları 10 Eylül'de başladı. 21 Eylül 2012'ye kadar devam edecek. 760 kontejyana 28 kişi kayıt yaptırdı. 14 Eylül 2012 tarih itibariyle kayıtlı öğrenci sayısı 15.145 kişidir. (Üniversite kenti olmak güzeldir kardeşim)
Balkan ülkelerinden ve Türkmenistan'dan gelen öğrenciler var" dedi. Teşekkürler Üniversitenin yeni kampüs binaları yapımı devam ediyor… Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç yeni atananlar içinde yola devam edecek. Balkan ülkeleri on tanedir Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Makedonya, Kosova, Bosna Hersek, Arnavutluk, Hırvatistan, Karadağ, Moldova.
Trakya'da Balkan ülkelerinden gelen muhacirler yaşar. Hepimiz Balkanlıyız. Anadolu'dan Rumeli'nin fethi ile beraber Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Rumeli'ye, Balkan topraklarına pek çok Türkmen aşireti iskân edilmiştir. İstanbul Üniversitesinde okurken Doçent Cengiz Orhonlu dersimize geliyordu. Kolonizatör dervişlerinin Rumeli'ndeki çalışmalarını anlatmıştı. Sonradan profesör olmuştu. Ağır Arapçayla yazılmış Osmanlıca bir kitabı tez olarak bana vermişti. Arapça zor bir dildir. Kırklareli Üniversitesi Bir Balkan Üniversitesi'dir aynı zamanda… Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk Latin harfleriyle yeni bir Türkçe alfabeyi çok kısa zamanda Türk halkına öğretmişti. Büyük bir eğitim hamlesiyle yeni bir Türkiye kurulma gayreti içine girilmişti. Para yoktu, yol yoktu, okul, fabrika yoktu… Hiçbirşey kolay olmuyor… Dün Kırklareli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Sadık Uçar'la yolda karşılaştık. "Hardaliye üretimine öğrencilerinizle ne zaman başlayacaksınız?" SADIK UÇAR: "Çok Yakında Hardaliyemizi Üreteceğiz. Gıda Bölümü öğrencilerimizle hardaliyeyi yapacağız… Karahıdır'da Meslek Yüksek Okulumuz Kalacaktır. Yeni yapılan kampüs binalarına taşınmayacağız. Biz yerimizde kalacağız" dedi. "Siyah ve kırmızı kokulu üzümlerden üretilen hardaliye hardal tohumu, vişne yaprağı ile aromalı olur. Benzoikasit bin kiloya yüz gram konur. Paslanmaz çelik kazanlarda demlendirilir. Üzüm cibresi kazanda fazla kalırsa hardaliye matlaşır. Bulanık olur. Fermantasyon bittikten sonra şıra hardaliyeye dönüşür. Normalin üzerinde Benzoat fermantasyonu engeller. Hardaliye yapılırken üzümler yıkanır. Şarap yapılırken üzümler yıkanmaz. Hardaliyede oluşan en önemli asit laktik asittir. Meyve ve sebzelerde Laktik asidin koruyucu etkisi vardır. Laktik asit kanseri önler." "Kırklareli Hardaliye Şenliğinden Notlar" köşe yazımdan Sadık Uçar arkadaşımın hardaliye üzerine söylediklerini bu yazıma da aktardım.
Bağ Bozumu Günlerini Yaşıyoruz… Kırklareli'nin simgesi Bağlardır… Peynirdir… Koyun Kaşarıdır. Muhabbetli İnsanlardır… İstasyon Caddesidir… Kültür insanlarıdır… Kırmızı gülün Alı Var aman aman Bugün benim efkarım var… Kahveci Halil Çavuşun akrabası Aşık Ali Tanburacı'dan haberim yoktu. Torunu Rasim Savaş Ergüven dedesini 1997 yılında anlatınca Yüreciğim duygulanmıştı… Kırklareli'nin demiryolu boyu meyvelikti… Recep Ture ve Eşi Halam Hüsnüye Ture'yle 1960'lı yıllarda Karahıdır Sırt bağlarından Üzüm Toplamıştık. Sofrada üzüm pekmezi eksik olmazdı…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol