ULVİYE ANAM

Ulviye DEMİRACO, büyük amcam Ramadan DEMİRACO'nun saygı duyduğu hanımdı. Çocukluğumda bende iz bırakan ufak tefek, melek gibi bir kadındı.
Çocukları çok severdi. Bütün çocuklar onundu sanki. Ulviye anam bir kardelendi: Doğan bütün çocuklarını kaybetmişti.
O'nun Keloğlan masalıyla uyurdum. Tekrar tekrar anlattırırdım. O'nu çok severdim. Gerçek sevgiyi, şefkati O'ndan gördüm.
Bir gün şöyle demişti: "Kızamık hastalığına yakalanmıştın. Sabahlara kadar başında beklerdik. Annenin uykusu gelirdi. Ben uyuyamazdım. Annen de çok erken kalkardı.
Sana kızamık şekeriyle, ıhlamur suyu içirirdim. Sen, bizlerin ilk göz ağrısıydın. Ateşler içinde yanardın. Sen iyileşince, bilsen ne kadar çok sevinirdik."
Balkan Savaşı'ndan önce Rumeli'de Türklere zulüm yapmış Hıristiyan Voyvodaları, Çeteleri…
Karşı koyanlar dövülmüş, öldürülmüş, kaçabilenler kaçmış. Kaçamayanlar sinmiş. Dedem ve kardeşi Ramadan, arkadaşları Abdullah kaçak olarak bir gemiye binmişler.
Soğuk bir kış gününde Şikago'ya inmişler. Bir kahveye sığınmışlar. İtalyan kahveci onlarla ilgilenmiş. Yardım etmiş… Amerika, o zamanlar özgürlükler ülkesiymiş.
14 yıl Amerika'nın Şikago şehrinde kaçak olarak çalışmışlar, konserve fabrikasında işçilik yapmışlar.
Ramadan DEMİRACO, ağbisi dedem Mefail DEMİRACO ile Makedonya'nın Pirlepe şehrinin köylerinden gelmişler, Kırklareli'ne…
Ulviye anamın mezarına ne zaman uğrasam gözlerim yaşla dolar… Hepimizden duasını eksik etmeyen çok muhterem bir kadındı… Ağabeyi Alahattin ziyarete gelirdi O'nu. Güler yüzlü efendi bir insandı. Vize'de PTT Müdürüydü, Alahattin amca. Bana muhakkak küçük bir hediye getirirdi.
Bir şiirim:
DEPREŞTELİ MEFAİL AGA
Bir türkü okusun yarim
Ciğerimi yaksın benim
Aşk ateşiyle sarsın beni
Nazlım gelsin çeşmeden
Sevdalım Rumeli'den
Saçları belinde
Kirpikleri ok gibi
Dedem Mefail Aga Pirlepe'den
Depreşteli…

Yüreklimi yürekli
"Mustafa Kemal'e gidiyoruz
Haydi bre
Gerçek vatan Türkiye"
Her şeyi bırakıp gelmiş
Makedonya'dan Kırklareli'ne
Can Kırklareli'ne uzun yıllar önce
Depreşteli Mefail Aga dedem…
       Selahattin Demiraco 29.06.2001
"Anılar Denizi Kırklareli" kitabım benim ilk göz ağrım gibidir… Kitabı tekrar tekrar okurken gözlerim dolar… Eski günlerin nostaljik anlarını hâlâ anımsıyorum. Eskiden akrabalık vardı… Komşuluk vardı. Mahalle arkadaşlığı vardı… Gençler saygılıydı. Erkek egemen bir toplumda yaşıyorduk… Muhacir, göçmen çocukların evlatlarıydık… Dostluğu, Saygıyı, Sevgiyi Egemen Kılmalıyız…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol