ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Yöredeki sik ormanlar içinde izleme yaparken üzerimize ani açilan bir atesle karsilastik. Derhal karsilik verdik. Bizim siddetli atesimizden büyük bir birlik oldugumuzu ve sarildiklarini sanan eskiya çetesi ileri gelenlerinden biri teslim isareti yaparak yanimiza geldi. Atesi kesmemizi Istedi. Bulgaristan'in Ahyolu Burgaz'indan geldiklerini, 20'si silâhsiz, 270 kisi olduklarini söyledi. Birden irkildim ve asil çembere alinan, pusuya düsürülen biz oldugumuzu anladim. Ne yapacagimizi, nasil kurtulacagimizi düsünürken elinde balta bulunan bir köylünün çikageldigini gördüm. Köylü, Bucak müdürü olan komutanin, silâhi olanin eskiya takibine çikmasini söyledigini, kendisinin ise silâhi olmadigi için balta alarak emre uydugunu söylemesi ortaligi daha da karistirdi. Bize teslim olan Bulgar bu kez dikleserek, «Biz 270 kisiyiz ve size teslim olmak için gelmedik. Bizi teslim alacak kuvvetiniz nerede» diye sormasiyla birlikte çevreden el bombalari atilmaya basladi. Ortalik, ana-baba gününe dönmüstü. Kendimi bir agaç kökünün altina attim. Bize teslim olan Bulgar da kaçmisti. Bizim öldügümüzü sanan Bulgarlar yöreden uzaklasmislardi. Biz de geceyi Armutveren (Mikrosova) Köyü'nde geçirdik. Sonraki gün olay yerine Demirköy jandarma birlikleri de geldi. Komutanin emri üzerine 10 jandarma eri alarak Incesirt Köyü Yolu'yla eskiya Izlemine çiktik. Bu sira bir gün önceki çatismadan korkarak yörede saklanan 2 Bulgar'i tutsak ettik. Dereköy'den bize yardima gelen Yzb. Sait Komutasindaki jandarma bölügü ile yolda karsilastik. Ülkede Ankara Hükümeti duruma egemen oluncaya dek bölgede asayisi saglamak için devamli hareket halindeydik.»
Gerçekte o siralar Kiyiköy, Igneada, Sergen, Yeniceköy, Evrencik ve Sogucak yerlesim merkezleri, Vize-Pinarhisar Yolu'nun Pazarli Bogazi, Manastir Dere Sirti soygunla yasam sürdürmeyi yegleyenlerin yuvalandiklari yerlerdi. Bu tür eskiya gruplari Tekirdag ve Edirne yörelerinde de görülüyordu. Ancak Trakya'yi teslim alan Mülkî Idare duruma egemen olduktan ve Lozan Barisi yapildiktan sonra halk özlemini çektigi huzuru bulmus, kendi yönetimine kavusmustu.
Mudanya Ateskesi'nden sonra gelen Lozan Baris Antlasmasi, Trakya'nin iç ve dis düsmanlarla yillar süren acisini noktalamistir. Onurlu mücadeleden basariyla çiktigini fiilen ve hukuken kanitlamis tarihsel bir belge ve anit olmustur. Bu tarihsel anitin temeline can ve kan verenlerin, gözyasi dökenlerin, alinteri akitanlarin, aci çekenlerin, özveride bulunanlarin öyküsü elbette ki anilanlar ve anlatilanlardan ibaret degildir. Bu bir «Kutsal Kavga»ydi ve onun destani hâlâ yazilmis degildir. Ulusal Kurtulus Savasi Mustafa Kemal Önderliginde basariyla sürdürülmüs ve O'nun büyük dehasi ile kazanilmis bir zaferdir. Halkin Mustafa Kemal Önderliginde yarattigi destansi bir tarih'tir. Cumhuriyet kusaklari bu tarihle birlikte yasama sevincine vardiklarinda ve bunun bilincine eristikleri zaman yeni Türkiye'ye «Can ve Kan Verenler» daha mutlu olacaklardir.
«Tamamiyle özgür ve bagimsiz olarak kurulmak ve yasamak hakki, bütün dünyaca teslim edilen yeni Türkiye Devleti'nin temelleri, onlarin, er ve subaylarin terleri vs kanlariyla kurulmus ve sulanmistir. Ülkenin ve ulusun darda kaldigi ve sikildigi zamanlarda, onun daima, imdadina yetisen bu kahraman evlatlarini, son defa saygi, ve begeniyle selâmlarken, içlerinden Tanri'nin rahmetine kavusan kutsal sehitlerimiz» le birlikte Ulusal Kurtulus Savasi'na katkida bulunan, Misak-i Millî sinirlarini savunan, ülke bütünlügünü Mustafa Kemal'in Millî Mücadele Stratejisi'nde öngördügü biçimde saglayanlar ve savunanlar elbette tarihin koynunda rahat uyuyorlardir.

Devam Edecek..
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol