ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

BABAESKI ÇETESI BURUNSUZ ORMANINDA PUSUYA DÜSÜRÜLÜYOR
Anadolu'nun emriyle Bulgaristan'da kalip tutsak Trakya'da çetecilik yapmakla görevlendirilenlerden biri de Edirne polis komiserlerinden, Yd. Sb. Çolak Sabri'dir. Çolak Sabri aldigi "Recep" takma adiyla, bir gecenin karanliginda, Bati Meriç yöresiyle Babaeski'ye kadar uzanan genis bir bölgede faaliyet göstermek üzere siniri geçerek trakya'ya girdi. Aslen Edirneli'ydi. Asker kökenli M.M. grubu eski elemanlarindan ve Trakya Gizli Örgüt elemanlarindandi. Bölgeyi ve halki çok iyi taniyor ve biliyordu. Bu nedenle faaliyet gösterecegi bölgede basarili olacagi inanci yaygindi.
Çolak Sabri Çetesi, Meriç'in batisinda bir iki günlük dinlenmeden ve düsmanla ilgili haberleri topladiktan sonra Ipsala'ya dogru harekete geçti. Küplü Köyü yerlesim çevresinde yaptigi istihbarati degerlendirdikten sonra yöredeki düsman karakollarina baskinlar düzenledi.
Çolak Sabri Çetesi Dogu Trakyalilardan olusuyordu. Çeteler, «Yeminli Teskilât» tarafindan, gönüllüler arasindan seçilmislerdi. Bölgeyi iyi bilen bir çeteydi. Geçmiste çiftçilik yaptigi için Çolak Sabri'nin de halkla iliskileri vardi. Bu yüzden köylüyle, kentliyle iyi görüsürdü. Genis bir çevresi, dost çemberi ve destek saglayan bir halk kesimine sahipti. Ancak uzun yillar bu çevreden uzak kalmisti ve artik yabancilasmisti. Çete mensuplari da kendisini «Recep» adiyla taniyorlardi. Yalniz yerli Rumlarda gizli örgütten oldugu kuskusu vardi. Sonunda onu, isgalci Yunan makamlarina «Tehlikeli bir kisi» olarak bildirmislerdi. Bu yüzden isgalden önce ve isgal sirasinda Çolak Sabri, sürekli izlenmis, pusuya düsürülüp öldürülmesi plânlanmisti. Yerli isbirlikçilerden Çolak Sabri'yi öldürecek adamlarla ilgili çalismalar yapildigi bile söyleniyordu. Bunu sezinleyen Çolak Sabri, Yunanlilarin Trakya'yi istilâ etmeleri üzerine, hem canini kurtarmak, hem de ülkesine hizmet amaciyla Bulgaristan'a geçmisti. Burada gizli örgütü yürütenlerden Sakir Kesebir, Sevket Dingiloglu, Ali Seyfi Tülümen, Ekrem Demiray ve Ahirköylü Ahmet Mert'er ile görüstükten sonra, Ankara'nin da talimati üzerine, örgütte görevlendirilmisti. Millî Mücadele önderlerinin güvenini kazanmis eski bir ordu mensubuydu. Yigit bir müfreze komutani, gözüpek bir insandi.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol