ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Neden sonra durum anlasildi. Çevre köylerde görevli Kuvay-i Milliyeciler ormanda gizlenerek müfrezeye yiyecek ulastirmayi basardilar. Bu olayi yasayanlar Trakya kurtaridiktan sonra bir araya geldiklerinde aç karnina yenen balin ettiklerini birbirlerine gülerek anlatip durdular.»
Ütgm. Sakir Bey'le de arada bir bulustuklarinda müfrezenin basindan geçen Açlik Olayi'ni anlattiklarini anilarinda dile getiren Ziya Bayraktar söyle diyor
«Isgal altinda düsmanla mücadele etmek, denizden karaya asker çikarmak gibi bir seydir. Bahçeköy'de düsman kus uçurtmuyordu. Buna karsi Türk müfrezesi hem açligi yeniyor, hem de mücadele kosullarinin üstesinden gelerek üstlendigi görevi basariyla yerine getiriyordu. Bu övünülecek bir olaydir. Mücadeleye azimli ve kararli olanlar engel tanimiyorlardi. Düsman nerede, Türk müfreze ve çeteleri de orada bitiyorlardi. Bu ölüm kalim mücadelesiydi.»
«Ütgm. Sakir Bey Müfrezesi, Sultanbahçe ormanlarinda biraz daha güneye inerek yer degistirdi. Saray-Vize Sosesi'ne yakin bir yerde, fundalik içinde bir Yunan harekâtini izlemeye basladi. Ancak Yunanlilar plânladiklari harekâti yapmadilar. O sira Yunanlilarin Saray'da büyük bir askerî güçleri vardi. Anadolu'dan kötü haberler geldikçe Trakya'daki askerî üstünlüklerini daha da artirma yoluna gidiyorlardi. Sakir Bey Müfrezesi, Saray Bölgesi'ndeki bu olumsuz gelismeleri de dikkatle izliyor, ona göre önlemlerini aliyordu. Bu arada açlik tehlikesinden ve ishal hastaligindan bitkin duruma düsen müfrezeyi eski hareketli haline getirmek gerekiyordu. Bunun için yiyecek gereksinmelerinin zamaninda karsilanmasina özen gösteriliyordu.»
«Yildiz Daglari içinde sayisiz magaralar, çiftlikler, agillar mandiralar vardi. Isgal sirasinda Rumlar ve Yunanlilar Türklere ait olanlara da el koymuslardi. Magaralar dogal birer siginak, barinak ve depoydular. Romali lejyonlar, Makedonyali ve Bizansli askerler, Balkan Savasi'nda Bulgarlar bu magaralari hep askerî maksatlarla kullanmislardi. Yunanlilar ve Rumlar da ayni yolu izleyerek magaralari birer barinak, siginak, ikmal merkezi ve silâh deposu haline getirmislerdi. Bunlarin askerî maksatlarla kullanildigini Müfreze Komutani Ütgm. Sakir Yorulmaz, baskinlar sirasinda tutsak edilen ve sonra zararsiz duruma getirilen Rum çetelerden ögrenmisti. Tutsak Rumlar verdikleri bilgilerde, Yunanlilarin haftanin belli günlerinde Pinarhisar-Poyrali Bölgesi'ndeki ikmal merkezlerinden Saray-Vize yöresindeki birliklerine erzak ve silâh gönderdiklerini açiklamislardi. Bu arada bir iase konvoyunun Poyrali Köyü yöresinden Saray'a hareket ettigi, konvoyda 8-10 kadar da silâhli asker bulundugu bildirilmisti. Haberi müfrezeye Pazarli Köyü'nden bir köylü getirmisti. Üsgm. Sakir (Yorulmaz), yola çikan konvoyu Pazarli Bogazi'nda pusuya düsürmeyi düsünmüstü. Fakat Pazarli Bogazi ve çevresi eskiyalarin, çapulcularin barindiklari bir yer olarak bilindiginden bundan vazgeçildi. Pazarli'dan ilerde, Karpuzkaldiran denilen yerde pusu kurmus bekleyen 3 kisilik çetenin de konvoyla silâhli bir çatismaya girmesinin dogru olmayacagi, bu nedenle Yunan konvoyunun Saray'a yaklasmasinin iyi olacagi düsünüldü. Bunun üzerine çetenin büyük bölümü Saray-Kiyiköy yol ayriminin biraz uzaginda pusu kurdu. Yunanlilar da erzak, askerî araç ve gereç yüklü. 6-7 arabalik konvoyla ilgili siki güvenlik önlemleri almislardi.»
«Yunan konvoyu Saray'dan Güngören Köyü'ne yöneldigi sirada Yunanli askerler karsi çaliliklar içinde bir hareket oldugunu sezinlediler. Bunu derhal atesle cezalandirmak istediler. Türk çetesi de karsilik verdi. Kisa süren çatismada 8-10 Yunan askeri ile arabalarin atlari ve arbalarda bulunan 2 sivil Yunanli öldürüldüler.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol