ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Prof. Yavuz Abadan, «Mustafa Kemal ve Çetecilik» adli yapitinda bu konuda söyle diyor
«...Isgal tehlikesiyle karsi karsiya kalan ve kalmis bulunan her bölgede, köy, kasaba ve sehirlerden akin eden gönüllü sayilari düzineleri asan küçüklü büyüklü gruplar tesekkül etti. Bunlar, kurulus özelliklerine göre «Kuvay-i Milliye», «Kuvay-i Seyyare», «Çeteler», «Millî Müfrezeler», «Mücahitler», «Milis Kuvvetleri», «Balkan Akincilari» gibi isimler almislardir.» Ancak Ulusal Kurtulus Savasi'nin daha sonraki asamalarinda Kuvay-i Milliye, yerini mesru ve düzenli bir ulusal güce birakmak zorunda kalacaktir. Ama Prof. Abadan'in dedigi gibi, «Kuvay-i Milliye'nin yabanci isgale karsi durmasinda en etkili kuvvet, milislerle gönüllü vatanseverlerden kurulan birliklerin dinamizmidir.» Bu önemli saptama Trakya mücadelesinde görev alan çete ve müfrezelerde de görülmüstür. Trakya'da baslatilan mücadelenin ilk asamasinda çete ve müfrezelerin tümü gönüllü silâhli kuruluslardir. Düsmanla savasmak, düsmana karsi direnmek en büyük amaç, gurur ve onurlariydi.
Sabahattin Selek, «Anadolu Ihtilâli» adli kitabinda bunlarin, Kuvay-i Milliye Gruplari'ni,» askerlik ödevlerini yapma durumunda olup da askerî ve millî haysiyete hitap edilerek veya yerel seferberlik ilân edilerek köylerden, j kasabalardan toplanan mükellefler ve gerçekten millî ve vatanî duygularla, baska bir emel gütmeksizin mücadele-j ye katilan gönüllüler» olduklarini yaziyor.
Gerçekten Millî Mücadele'de yabanci isgale karsi halkta görülen gönüllü savasma istegi ulusumuzun büyüKj özelliklerinden biri olarak dikkati çekmistir. «Yurt Sevgisiyle Yasayanlardan 17. Alay, 4. Tabur ve 4. Bölük erlerinden, Kirklareli'nden Çanakkale'ye savasa giden Kofçazli Ismail Eser, anilarin bir bölümünde savasa gönüllü gitmenin güzel bir örnegini söyle anlatiyor
«Çanakkale Kanlidere bölgesinde aldigimiz cephanelerle epey yürüdükten sonra bir yerde Ingiliz istihkâmlarina karsi hücuma geçtik. Karsilikli atesten bir adim atmanin imkâni yoktu. Kemahli Yzb. Hasan, çarpismada sehit oldu. Ben, sag omuzumdan yaralanmistim. 1200 kisilik taburumuz 370 kisiye düsmüstü. Sargi mahallinde yaram sarildiktan sonra Akbas Iskelesi'ne yanasan bir vapurla Istanbul'a gönderildim. Taskisla Hastanesi'nde edaviye alindim. Uzun bir tedavi gördüm. Bir gün hastanede Kofçaz ilçesine bagli Çesmeköy'den Yagmuroglu Mehmet'i gördüm. Bana, «CEPHEYE GÖNÜLLÜ GIDIYORUZ, SEN DE GEL» dediler. Doktora çiktim. «Ben, savasmak için cepheye gitmek istiyorum. Kadinlar eve, erkek-savasa yakisir» dedim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol