ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA


Anadoluda Ulusal Kurtulus Savasi Önderi Mustafa Kemal, Izmir Yolunda, düsmanin pesindeydi. Yunanlilar basladiklari «ANADOLU MACERASI»nin sonuna gelmislerdi. Önlerinde Ege Denizi, arkalarinda muzaffer Türk Ordusu vardi. Bozgun, yenilgi düsmanin boynuna tarihî bir maceranin halkasi gibi geçiyor, Anadolu Rumlari, Yunan ordusunun bozuntulari panik ve korku içinde Trakyaya kaçiyorlardi. Trakyada tutunamayanlar Bati Trakyaya geçiyorlardi. Ancak Trakyada zulüm durmus, çetecilik bitmis, çetelerin mücadelesi kesin zafere erismis degildi. Trakya çetelerinin, Trakya Fedailerinin daha görevleri vardi. Trakyanin geri alinmasi olayinin daha az zararla kapatilmasi Mustafa Kemalin emri, Trakya halkinin ve Trakya-Pasaeli cemiyetinin istegiydi.
MUDANYA ATESKES ANTLASMASINDA TRAKYA SORUNU
Yenilgi üzerine Yunanistan Baglasik Devletlere basvuruda bulundu ve Türkiye ile arasinda silâh birakisma antlasmasi yapilmasini istedi. Bu sira Türk Ordulari Izmire girmis, Çanakkale ve Izmite dayanmisti. Bogazlar Isgal Statüsüne tâbi oldugundan Çanakkale ve Izmitte Ingiliz, Fransiz ve Italyan birlikleri vardi.
«Yunanlilarin ateskes istegini Baglasik Devletler de uygun buldular. Öneriyi Türkiyenin de kabul etmesiyle 3 Ekim 1922de, Mudanyada silâh birakismasi (mütareke) görüsmeleri basladi. Görüsmelere galip Türkiye adina General Ismet (Inönü), Yunanistan adina General Mazaraki (ancak Yunan delegesi toplantiya fiilen katilmamis, görüsme sürecini gemiden izlemistir), Ingiltere adina General Harrington, Fransa adina diplomat Franklin Bouillon, General Charpy, Italya adina General Monbelli katildilar.»
Ateskes görüsmelerinin basladigi siralarda Yunanlilarin Dogu Trakyada bir tümen dolayinda askerî gücü vardi. «Ayrica Makedonya ve Epirdeki kuvvetleri de her zaman doguya kaydirabilirdi. Nitekim Meriç boyunda savunma önlemleri de almaya baslamisti. Bu Yunan kuvvetlerinin Bati ve Dogu Trakyadaki Türk çogunluguna karsi bir kiyima girismesi de düsünülebilirdi.» Mudanyada görüsmeleri bu ortam içinde baslamisti. Uzun ve tartismali geçen görüsmelerden sonra 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya Ateskes Antlasmasi imzalandi. Bu «Antlasma Türk-Yunan Savasi» ni bitiriyordu. Ancak bu antlasmayi Yunanistan hemen imza etmemis, daha sonra yaptigi bir açiklamayla «ateskes» protokolüne katilmaya kendisini mecbur gördügünü» bildirmistir. «Ateskesin uygulanmasi Ingiltere, Fransa ve Italya hükümetlerine birakilmisti.»
Doç. Dr. Ahmet Mumcu, Mudanya Ateskes Antlasmasinin öngördügü kosullari söyle anlatiyor
«Mudanya Ateskesi 14/15 Ekim gecesi yürürlüge girecek ve bu andan itibaren Türk-Yunan Silâhli Kuvvetleri arasindaki çarpismalar duracakti.
Yunan kuvvetleri Dogu Trakyadan hemen çekilmeye baslayacaklar ve 15 gün içinde burayi bosaltmis olacaklardi. TBMM Hükümetinin jandarma birlikleri Trakyaya geçerek buranin asayisini saglayacaklar, ancak bu kuvvetlerin mevcudu, subaylari ile birlikte 8 bin kisiyi asmayacakti. Trakyanin devir ve teslimi sirasinda çikmasi mümkün olaylari önlemek üzere burada Baglasik Devletlerin kurullari ile 7 taburluk birlikleri bulunacakti. Bu kurullar ve birlikler, Trakyanin Türklere teslim edilmesinden itibaren 30 gün içinde geri çekileceklerdi. Türk Silâhli Kuvvetleri, baris imzalanincaya kadar Trakya'ya geçmeyecekler, Çanakkale ve Kocaeli Yarimadasi'nda saptanan çizgide duracaklardi.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol