ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Trakyalilarda ortak inançti. Kaldi ki, Anadolu yenilgisinin saskinligindan sonra Yunanlilarin Trakya'da ne yapacaklari, nasil bir tutum içine girecekleri bilinmiyordu. Yunanlilar, Trakya'ya kalmak için geldiklerini, Dogu Trakya'nin Yunanistan'in bir uzantisi oldugunu öne sürüyorlardi. Anadolu'daki yenilgi ve bozgundan kaçan Yunan askeri, yerli Rum göçmenler Trakya'ya geliyor, burada tutunmaya çalisiyorlardi. Trakya tam bir karisiklik, kesmekeslik içindeydi; ama düsman, düsmanligindan geri durmuyordu. Bir soykirimi hareketinin plâni içindeydi.
Yunanlilar, Trakya'nin içinde bulundugu karmasik ortamdan cesaretlenerek, Anadolu yenilgisinin intikamini alma pesine düstüler. Soygunculugu, yagmaciligi, çapulculugu daha da hizlandirdilar. Iskenceden de geri durmayan düsman, bununla birlikte çirkin ve korkunç bir propaganda da yapiyordu. Halkta tereddüt yaratmak pesindeydi. Mustafa Kemal'in tutsak edildigi, Anadolu'da durumu tekrar düzelttiklerini, Trakya'nin Helenlesme'yi kabul ettigi propaganda ediliyordu. Bu yalanlara Behçet Perim'in Bulgaristan'da çikardigi AHALI Gazetesi (Isgalden önce Edirne'de çikardi) yanit vermeye çalisiyordu. Fakat propaganda makinasini durdurmak mümkün olmuyordu. Gizli Örgüt elemanlari da Mustafa Kemal'in cephede, ordunun basinda, silâh arkadaslariyla birlikte çekilmis ve Istanbul'da çogaltilmis fotograflarini halka dagitmaktaydi. Istanbul'dan Mustafa Kemal ve arkadaslarinin resimlerini getirip gizlice dagitanlardan Pinarhisarli Halil Ibrahim (Bagiran), Demirci Ahmet bu yüzden tutuklanmislardi. Fakat buna karsin halk yilmadan, korkmadan mücadelesini sürdürüyordu. Gizli Örgüt'ün dagittigi bildirilerle Yunanlilara çagri yapiliyor, iskence ve soygundan, siddet hareketlerinden vazgeçmesi isteniyor, aksi halde verilecek yanitin çok agir olacagi bildiriliyordu.
Olaylarin, iskence ve soygunun, yagma hareketinin çapulculugun giderek tehlikeli boyutlara ulasmasi üzerine bir yanda «Tahripçi Çeteler», diger tarafta «Trakya Fedaileri» düsmana son darbeyi indirmek için tüm hazirliklanni tamamlamislardi.
«Trakya Fedaileri» isgal altindaki topraklarin kurtarilmasi mücadelesine kendilerini adayan içtenlikti, inançla bilinçli Kuvay-i Milliyeciler, Mustafa Kemalciler'di. Yurt ve ulus sevgileri engin kimselerdi. Bir baska anlamda, düsmanla sonuna dek savasima ant içmis «Intihar Müfrezeleri» gibi kutsal bir görevi üstlenmislerdi. Hepsi çeteci, hepsi silâhsordu.
«Trakya Fedaileri» de Rum elbiseleri giymis olarak ortaya çikmislardi. Bu yüzden Yunanlilarla Rumlarin onlari Türk olarak tanimalari olanaksizdi. Rumcayi çok iyi biliyorlardi. Bu yüzden Trakya Fedaileri önemli görevler üstlendiler, baskin ve sabotajlarda basarili oldular. Çatalca Isgal Çizgisi'nden itibaren Bati'ya dogru, demiryolu hatti boyunca Sinekli, Çerkezköy, Velimese ve Çorlu Bölgesi'nde bazi köprüleri havaya uçurdular, düsmanin erzak depolarina, karakollarina baskinlar yaptilar. Zararsiz duruma getirilen Rum ve Yunan askerlerini ana yollar üzerine birakarak birer ibret tablosu yaratmaya çalistilar.
«Bugün oldugu gibi, Yunan isgal döneminde de Çerkezköy,Çorlu,Lüleburgaz, Alpullu,Pehlivanköy,Uzunköprü ve Alpullu-Babaeski-Kirklareli demiryolu hatti Trakya'nin önemli ana ulasim ve tasima yollarindan biriydi. Yunanlilar, Trakya isgalini gerçeklestirmeden önce, Baglasik Devletler sayesinde bu yolun kontrolünü ellerine geçirmislerdi. Isgalde ise, siki yönetim ilaniyla birlikte kurduklari karakol düzeni içinde en çok önem verdikleri yoldan biri yine bu Sirkeci-Edime demiryolu oldu. Edime-"kirklareli-Pinarhisar-Vize-Saray-Çatalca-Istanbul sosesi de stratejik önemi olan ana yollardan biridir.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol