ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Yunan faaliyetleri konusunda bilgi toplandi. Çete daha sonra Turgutbey, Hamitabat ve Kumrular üzerinden Babaeski Bölgesi içine girdi. Yunanlilar isgal öncesinde oldugu gibi, isgal sirasinda da yol kavsagi üzerinde bulunan Babaeskiye özel bir ilgi ve önem verdiklerini kanitlamislardi.
KATRANCA KÖPRÜSÜ UÇURULUYOR
Alpullu-Pehlivanköy-Babaeski ve Kirklareli bölgesinde faaliyet gösteren «Köylü Mehmet Çetesi» ile Ütgm. Sakir Çetesinden seçilmis ve bu yörede görevlendirilmis bir «Tahripçi Çete Grubu» vardi. Böylece Kirklarelinin güneyinde, Tasagil, Yeniköy (Kelyenli), Yenimahalle, Nacak, Karamesutlu, Oruçlu, Karacaoglan, Hazinedar, Oruçlu, Kumrular, Çavusköy, Nadirli, Çigdemli, Pancarköy, Dügüncülü, Sinanli ve Katranca yerlesim birimlerini içine alan bölgede faaliyet gösteren Tahripçi Çete üçe çikmisti. Bu çetelerin Içinde yöreden de bazi kimseler vardi. Dügüncübasindan Ismail (Kocaman), Sinanlidan Ahmet Çalhan, Oruçludan Remzi, Büyük Mandiradan Ali Osman, Müsellimden Sait, Pancarköyden Mistik ve Hüseyin adli yurtsever köylüler savas deneyimleri oldugu, Kuvay-i Milliyeci bir ruh ve heyecan tasidiklari için çetelere yaklasimlari daha ustalikli oluyordu. Bu çeteler Yunanlilarin ve çevre Rumlarin israrli izlemleri altinda bulunmalarina karsin, basarili baskinlar yapiyor, düsmanin Nadirli, Katranca, Mandira ve Babaeskide giderayak artirdigi baskiyi, iskenceyi ve soygunu önlemeye çalisiyorlardi. Özellikle, Köylü Mehmet Çetesinin baskin ve sabotajlari Yunanlilari yildirmisti. Çetenin bu sira Katranca Demiryolu Köprüsünü havaya uçurmasi, Yunanlilarin Kirklareli Bölgesinde halktan zorla alip vagonlara yükledigi tahil, hayvan ve esyalari götürmesine engel olmustu. Çete ayrica, Kirklareli-Alpullu Demiryolu hattinda ulasim ve tasimaciligin durmasina neden olmustu. Ancak köprünün havaya uçurulmasi plânlari altüst etmis, Yunanlilarda büyük hiddet yaratmisti. Fakat fazla yapacak bir seyleri kalmamisti. Çünkü Anadoluda, kendi ifadeleriyle, «KÜÇÜK ASYA FELÂKETI» basgöstermisti. Artik ugrunda savasacaklari, direnecekleri bir sey kalmamis, düs gerçeklesmemisti. Türk insanini sokaklarda, kirlarda, bayirlarda, çayirlarda, isyerlerinde, evinde, barkinda acimasizca öldüren, kursuna dizen, yarali vücutlara tuz basan, sicak yumurta koyan, küçük çocuklari kuyulara atan, mala, cana, namusa el atan düsman hâlâ boy hedefi ve mücadele nedeniydi.
Katranca Köprüsünün atilmasi, Trakya Gizli Teskilâtini çok memnun etmisti. Yunanlilar, Trakyada artik ne yapacaklarini sasirmislardi. Köprünün atilmasi yalniz Kirklareli ile Babaeski arasinda ulasimi kesmekle kalmamis, düsmanin Kirklareli-Edirne Sosesini kullanmasi zorunlugunu dogurmustu. Oysa bu yol, Yunanlilar için tehlikeler tasiyordu. Demiryolu köprüsünün onarilmasi ise, uzun zaman istiyordu. Ancak Yunanlilarin, Trakyada daha fazla kalmalarina zaman yoktu. Anadoludan çekilmek kosuluyla, Trakyada Midye-Gaziköy Hattinin batisinin kendilerine birakilacagi haberlerine de inanmiyorlardi. Çünkü, Anadoluda yenilgiler dizisi hizla devam ediyordu. «Anadolu Bozgunu» Trakyadaki durumlarini degistirecek biçimde kosullan da beraberinde getiriyordu.
Katranca Köprüsünün atilmasiyla Kirklareli Bölgesindeki Yunan soygunu da önlenmis, halktan zorla, iskenceyle alinan mallarin. Yunanistana götürülmesi olanagi kalmamisti. Bu durum Trakya halkinda yeni bir umut isigi yakmisti.
Trakyanin her yaninda sürdürülen çete faaliyetleri düsman ve yerli Rumlarda panik yaratmasina karsin iskenceler durmamisti.

DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol