ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Ütgm. Sakir Çetesi silâhli çatismadan kayip vermeden, yara almadan kurtuldu. Sonra Ütgm. Sakir olay yerine geldiginde yapilan incelemede sivillerden birinin doktor, digerinin Yunan tabur kâtibi oldugu anlasildi.»
Ziya Bayraktar, anilarinin bir bölümünde Yunanlilarin Saray'in Güngörmez Köyü yakinlarinda bir Ikmal Merkezi bulundugunu, burada büyük çapta erzak, askerî araç ve gereç depo ettiklerinin belirlendigini söylüyor, Ikmal Merkez depolarina birkaç kez baskin ve sabotaj yapilmak istenmis ise de basarili olunamadigini, pusuya düsürülen konvoyun da buraya gittigini anlatiyor. Ziya Bayraktar, anilarinin bir baska bölümünde ise, bu olayin Yunanlilarda büyük bir hiddet ve dehset yarattigini, bütün birlikleri harekete geçirdiklerini, Ütgm. Sakir Bey Müfrezesi'ni çembere almak için olaganüstü gayret sarfettiklerini, ancak basarili olamadiklarini, bu sirada tüm telefon ve telgraf hatlarini Türk çetelerin kestiklerini söylüyor, çetenin bu basarisinin yerli Rumlarda saskinlik ve korku yarattigini belirtiyor.
SARAY'A YENI YUNAN BIRLIKLERI GÖNDERILIYOR
Ütgm. Sakir Bey Müfrezesi'nin Güngören Köyü yakinlarinda Yunan konvoyunu pusuya düsürmesi, 8-10 Yunan asker ve sivilini öldürmesi, düsman askerî makamlarinin olaganüstü önlemler almasina neden oldu. Düsmanin isgal basindan beri Trakya'da uyguladigi Sikiyönetim idaresinin olay üstüne yayinladigi bildirilerde Türklere daha sert muamele edilmesi, yerlesim merkezleri" arasinda gidip gelmelerin kisitlanmasi, izne baglanmasi, jandarma bölük ve tabur merkezlerinde, karargâh çevrelerinde nöbetçi sayisi ile devriye kollarinin artirilmasi istendi. «Trakya Fedaileri» adli Türk silâhli gruplarinin izlenmesi, Rum köylü elbisesi giymis silâhli kisilerin Türk çetecileri olabilecegi için dikkatli olunmasi bildirildi. Bu önlemlerle birlikte Kirklareli Bölgesi'nden Vize ve Saray yönüne yeni askerî birlikler gönderildi.
Yunanlilar, Trakya'da bu tür önlemler almakta kararli olduklarini belli ederken, Ütgm. Sakir Müfrezesi de baskindan sonra hizla Çatalca'ya dogru çekilmisti. Çatalca, Istanbul Isgal Hükümeti Sinirlari içinde Tampon Bölge'ydi ve isgal statüsü disinda kaldigindan Türk Çeteleri burasini üs olarak kullaniyorlardi.
Yunanlilar, Trakya'da kosullarin kendileri için giderek agirlastigini, Türklerin sertlestigini, Türk Mücadele Teskilâti'nin düzenledigi baskin, sabotaj, terör ve dehset hareketlerinde daha etkili olduklarini görüyorlardi. Yunanlilarin bu sira Anadolu'daki durumlari da iyi gitmiyordu. Mustafa Kemal'in komutasindaki Türk ordulari kesin zaferin esiginde bulunuyordu. Bundan Trakya'daki isgal kuvvetleri ve yerli Rumlar çok korkuyorlardi. Özellikle yerli Rumlar büyük endise duyuyorlardi. Ufukta Yunanistan'a göç etme isareti vardi. Bunu düsündükçe hirçinlasiyorlardi.
DÜSMANA KARSI TRAKYA FEDAILERI
1922 yilinin ortalarina dogru, 30 Agustos Zaferi'nin gerçeklestigi günlerde, Trakya'daki çete faaliyetleri de yeni boyutlar kazanarak daha da hizlanmisti. Ankara Hükümeti, Trakya'da olasi yeni gelismelere karsi çete mücadelesinin yeni biçimler altinda düzenlenip düsman üstüne gönderilmesini istemisti. Trakyalilar da düsmanla mücadele gereksinimini duyuyor, kendilerini buna zorunlu görüyorlardi. Düsmanin kendisine ait olmayan topraklardan silâh zoruyla, mücadele yoluyla atilmasi bütün Trakyalilarda ortak inançti.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol