ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

BAHÇEKÖY'DE KURSUNA DIZILEN TÜRK ÇETECI
Saray Ilçesine bagli Bahçeköy (Sultanbahçe) tarihj ve efsanevî bir köydür. Arastirmaci Ziya Bayraktar, Milâttan önce 510 yillarinda ünlü Pers hükümdari Dareiosf (M.Ö.521-486) Iskit Seferi'ne giderken Bahçeköy'de kisladigini, zengin ormanlarinda av partileri düzenledigini, yaban hayatina büyük ilgi gösterdigini söylüyor. Aradan yüzyillar geçtikten sonra Yunan isgalinde de Bahçeköy bu kez acili olaylara sahne olmus, burada konumlanan Yunan birligi çevre köylülerle birlikte Bahçeköy halkina kan kusturmustur.
Yunanlilar Trakya Harekâti'ni bir haftada sonuçlandirmislar, Trakya'yi tümüyle ele geçirmisler, stratejik noktalari kontrolleri altina almislardi. Bu arada Saray Ilçesine, Güngören, Bahçeköy ve Kiyiköy'e de önemli askerî birlikler yerlestirmislerdi. Bu bakimdan bölge Türk çete ve müfrezelerinin ilgi ve faaliyet alani içindeydi. Bölgede Ütgm. Sakir Bey Müfrezesi disinda, yörede etkinlik gösteren küçük küçük çete gruplari daha vardi. Bunlar kendi nizam, kural ve anlayislari içinde hareket ediyor, ulusal müfreze ve çetelere önemli ölçüde gönüllü destek sagliyorlardi. Iste bu çete gruplarindan biri Güngören-Bahçeköy arasinda pusuya düsürdügü 4 kisilik bir Yunan devriyesiyle giristigi silâhli çatismada bir Yunan askerini öldürmüstü. Nedense bu olay Yunanlilarda büyük bir hiddet ve siddete yol açti. Bölgede terör ve baskiyi daha da artirdilar. Ev kontrollerini, gecenin bir vaktinde sivil halki köy meydanlarina toplayip dayak atma aliskinliklarini daha siklastirdilar. Böyle bir kontrolde Yunan askerini öldürme olayinda kullanilan silâhi Bahçeköylü çete Ali'nin evinde buldular. Ali yakapaça evinden alinarak köyün dogu yamacinda bulunan Yunan birligi karargâhina getirildi. Uzun süren iskence ve sorgulamadan sonra çete Ali bir agaca baglandi ve kursuna dizildi. Yunanli kendince intikam almisti.
Bahçeköylü çete Ali'nin kursuna dizilmesi büyük üzüntü yaratti. Bunun hesabini sormak Türk çetelerin görevi olmustu. Bu maksatla Laladere Mevkii'nde gönüllü bir Türk çete grubu pusu kurdu. Yigit silâhsörler, Saray'dan Kiyiköy'e hareket ettigi saptanan Yunan devriyesini beklemeye basladilar. Laladere vadisi büyük bir olayin sessizligi içindeydi. Yalniz yaban hayatinin insana huzur veren yasam sesleri duyuluyordu. Zaman ilerledikçe çok uzaklardan Yunan devriyesinin ayak sesleri gelmeye basladi. Laladere, Türk çetesinin cesaretine, cengâverligine tanik olmaya hazirlaniyordu.
Yunan devriyesi silâhli on kadar erden olusuyordu. Pusuya düsme korkusuyla dikkatli yürüyor, elleri tetikte silâh tasiyorlardi. Laladere'ye geldiklerinde Türk çete grubu Yunan devriyesini siddetli bir ates çemberine aldi. Neye ugradiklarini anlayamayan Yunan devriyesinden 6 er o an can verdiler. 4'ü ise kaçmayi basarmisti. Böylece Bahçeköylü çete Ali'nin intikami fazlasiyla alinmisti. Bu olayi Büyükyonyali Köyü'nün Kisla Çatagi denilen yerinde bir baska çatisma izledi.
Ünlü çetecilerden Karaagaçli Ismail ve Yaparcali Ömer saklandiklari Kisla Çatagi Mevkii'nde Yunan devriyesi tarafindan görülmüslerdi. Iki kisilik Türk çetesi burada istirahat halindeydiler. Yorgundular. Yeni bir çatismadan çikmislardi. Bir baska çatisma için düsünceleri, planlari vardi. Ancak düsüncelerini harekete dönüstüremediler. Yunan devriyesinin ates çemberine düstüler. Karsilikli atesten sonra Karaagaçli Ömer yakalandi, Yaparcali Ismail ise, kaçmayi basardi. Ömer'i kiskivrak yakalayan Yunanlilar, önce ellerini iple bagladilar, sille tokat ifade almaya basladilar. Daha sonra iki kir bekçisinin emrinde kollari bagli olarak Çerkezköy'e götürdüler.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol