ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Ancak daha sonralari cografi yönden, nüfus ve ekonomik yapi bakimindan bir bütünlük yaratan Bati ve Dogu Trakya'nin savunulmasi, bütünlügünün korunmasi konusunda önderler arasinda fikir ve görüs ayriliklari belirmistir. Bu tehlikeli bölünmeyi Anadolu'da iken ögrenen Mustafa Kemal, 23 Ekim 1920'de Amasya'dan, Edirne'deki I. Kolordu Komutani Cafer Tayyar (Egilmez)'e gönderdigi gizli bir talimatta, aynen söyle diyordu
«Garbî Trakya'nin siyasî yazgisi hakkinda ecnebilerle meydana gelmesi olasi temaslarda dikkatli davranilmasi lâzimdir.»
«Asil maksadimiz, ülkeyi parçalanmaktan kurtarmak ve istiklâlini saglamaktir. Ingiltere ve onunla birlikte isbirligi yapan Fransa bu gayemizin gerçeklesmesine engel olmaktadirlar. Bati Trakya'nin siyasî yazgisi üzerinde yapilacak temaslarda uyanik davranilmalidir. Bati Trakya'nin, Türklerin elinde ve bir bütün olarak kalmasi ve uygun bir zamanda ve firsatta ana vatana katilmasi gayemizdir. Bu Türk vatan parçasinin yabanci müstemleke olmasina razi olamayiz. Osmanli Hükümeti siyasî nedenlerle Bati Trakya'ya yardim edemez. Türk ulusunun birligini temsil eden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, mütareke günündeki sinirimizi esas tutmus oldugundan Meric'in batisindan, resmî bir dille bahsedemez. Bati Trakya'da basvurulacak çare, millî teskilâtlari gelistirmek, istiklâl ve özerklilik kazanmak için çalismaktir. Fransiz ve Yunan emellerine asla izin verilmemeli ve yabanci isgaline hiçbir vakit razi olunmamalidir. Trakya ve Pasaeli Cemiyeti'nin siyasî programi ve meslegi Meric'in beri tarafindaki Dogu Trakya'yi, Türk vatanindan ayrilmaz bir parça oldugunu kabul, o suretle müdafaa etmektir. Dogu ve Bati Trakya'nin bir mülkî birlik içinde ifade ve ilâni dogru degildir. Dogu Trakya, itiraz ve münakasa götürmez bir surette Türk vataninin bir parçasidir. Bati Trakya ise, bir baris anlasmasi ile vaktiyle, birakilmis bir vatan kitasidir. Dogu ve Bati Trakya'nin israrla birligini iddia etmek, Dogu Trakya üzerinde de, bazi yabanci iddialarina sebep olabilir. Dogu Trakya hakkinda, hiçbir münakasa, bahis konusu olmamalidir.»
GÖRÜS AYRILIÄzININ NEDENI
Bati Trakya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucularindan Fuat Balkan anilarinda, «Bati Trakya Türk topraklarinin savunulmasinda ortaya çikan görüs ayriliklarinin, daha önceki anlasmalarin getirdigi hukukî engellerden ve savunmayi çok sinirli duruma getirmesinden kaynaklandigini, savunma için olusturulan Akinci Müfrezeleri'nin geregi gibi kullanilamamasindan ileri geldigini» söylüyor.
Hiç kuskusuz, Dogu ve Bati Trakyali önderler arasinda Bati Trakya'nin savunulmasindan, Misak-i Millî sinirlari disinda kalisindan ileri gelen görüs ayriliklari olmustur. Olaylari ve gelismeleri kisisel açidan degerlendirenler, Mustafa Kemal'in, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Politikasi'ni ve hedefini anlamamis, anlamakta güçlük çekmis olanlar «Trakya Sorunu»na teshiste yanilgilara düsmüslerdir.
BATI TRAKYA'DA DIRENIS ÖRGÜTLENIYOR
Bati Trakya'da direnis örgütlerinin lideri durumunda olan Fuat Balkan, yayinladigi anilarinda, «Bulgarlarin Baglasik Hükümetleri ile imzaladiklari Noyi Anlasmasi'ndan sonra yönetimleri altindaki Bati Trakya'yi Yunanlica biraktiklarini, bundan sonra Gümülcine'nin isgalinin bir gün meselesi haline geldigini» yaziyor ve söyle diyor

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol