ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Düsman, silâh arama gerekçesiyle Pinarhisar'in Poyrali Köyü'nü basmisti. Köyün ileri gelenlerinden Haci Mehmet Aga (Karaçam) ile esraftan bazi kimseleri tutuklamisti. Kaçamayanlari dayaktan geçirmisti. Dipçik darbelerinden yere yikilanlari ise ayaklar altinda çignemislerdi. Köy halkindan Yahyaoglu Mehmet, Hasan Pehlivan'in Hüseyin, Hüseyin Pehlivan'in Ahmet ve Hacioglu'nun Veli (Karaçam)'i alip götürmüslerdi. Arananlardan Hacioglu'nun Hamit (Karaçam) ile bir kisim köylüler ekin ambarlarinin altina, digerleri samanliklara, odunluklara, saman çitlerinin içine saklanmislardi. Alip götürülenlerden Haci Mehmet Aga'yi (Karaçam) Milos Adasi'na tutsak gönderdiler. Hacioglu Veli'yi (Karaçam) yedigi dayaktan «öldü» diye köyün kenarina biraktilar. Yahyaoglu Mehmet, Hasan Pehlivan'in Hüseyin ile Hüseyin Pehlivan'in Ahmet'i köyün dogu yöresinde bulunan tasköprüden asagiya attilar. Köyün Helvacidere yöresindeki koruluklara kaçmis bulunan köy halki köprüden asagiya atilanlarin ve iskenceye tâbi tutulanlarin dayanilmaz istiraplarini, haykirislarini uzaklardan içleri sizlayarak ve büyük bir kinle dinliyorlardi.
Islâmbeyli, Yeniceköy, Kömürköy, Evrenli, Evrencik, Sergen, Sogucak, Tozakli köylerinden de korkunç iskence ve katliam haberleri geliyordu. Bu yöre köylerinde yerli Rumlarin Yunan isgal kuvvetleriyle siki bir isbirligi vardi. Onun için halkin en küçük bir hareketi, saklanmasi, kaçmasi düsmana bildiriliyordu. Bu arada evler kundaklaniyor, meydanlara toplanan ev esyalari atese veriliyor, samanliklar, ahirlar yakiliyordu. Halkin ahirindan, agilindan alinan hayvanlar baskalarina satiliyordu. Kadinlarin kollarindan, boyunlarindan sökülen altinlar, toplanan kâgit paralar yagma ediliyordu. Düsman silâhsiz ve savunmasiz köylüleri camilere, okullarin bodrum katlarina zorla sokuyor, atese vermekle korkutuyordu. Yunanlinin bu hareketleri, yerli Rumlarin korkunç baskilari Trakya halkini dayanilmaz bir yasamin içine itmisti. Yönetimi elinde tutan düsman makamlar iskence, soygun ve tecavüzlerden baska bir sey düsünmüyorlardi. Midye (Kiyiköy)'de Bizans Surlari içine topladiklari insanlardan Rifat'i ayaklarindan astiktan sonra altinda ates yakarak öldürmeleri bölge köylerinde büyük bir korku ve dehset yaratmisti. Bütün köylerde halk «kurbanlik koyun» örnegi, ölümün esiginde bekliyordu. Trakya halki böyle bir aciyi daha önce bir kez de Balkan Savasi'nda yasadigini animsiyordu. O savasta Bulgarlar neyse, ne yapmislarsa Yunanlilar da ayni seyi yapiyorlardi. Kasatura ile but etleri dilim dilim edildikten sonra kesilen yerlere tuz konularak iskence edilen ayni köy halkindan Ali Riza'nin feci biçimde öldürülmesi, Poyrali Köyü ormanlarinda kursuna dizilen Arif Hoca, damadi Mustafa ve Hocaoglu Hasan'in dramlari halkin dilinde bir öyküdür.

DEVAM EDECEK.

nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol