ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

«Trakya Grubu»nun yolu, yönü ve çalisma biçimiyle sinirlari, grupta görev alanlarin nitelikleri zamanin Genel Kurmay Baskani Fevzi Çakmak tarafindan Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk üyelerine gizli olarak bildirilmis, Trakya islerinden Sakir Kesebir'in sorumlu ve yetkili kilindigi, onun esgüdümünde çalismalarin sürdürülecegi duyurulmustur.
Millî Müoadele döneminde «Gizli Gruplar in ve Haber Alma Örgütü elemanlarinin Istanbul'daki bulusma, talimat alma yerleri, yönetim merkezleri kimi vakit bir daire, bir apartman kati, kimi vakit bir ev, ya da ishaninin odasiydi. Fakat bellibasli bulusma yerleri «Uzunköprülü Av. Kocabas Arif (M.M. örgütünden) ve Gizli Örgüt'ten Edirneli Nedim'in (Trakya davasini savunan önderlerden) yazihaneleri, Mahmutpasa Yokusu'ndaki Kuto Han, Sirkeci'deki eski Viyana Kiraathanesi (simdi yerinde Yapi ve Kredi Bankasi Subesi bulunuyor), Silivri Kiraathanesi ile Küçük Kinaciyan Han'di. Buralara gelenler, gidenler degisik kilik ve kimliklerde görülüyor, kendi aralarinda belirlenen takma adlarla çagriliyorlardi. Fakat Istanbul'da tutsak Trakya için en etkili çalismayi «Muglali Grubu» ile Trakya'daki 3 kisilik «Yeminli Teskilât», «Muharip Grup» ve «Çatalca Üssü» yapiyordu.
«Bu Gizli Gruplar'i Bulgaristan'da Kasim Yolageldi-Sevket Dingiloglu, Trakya'da Sakir Kesebir ve arkadas lan yönetiyorlardi. Esir Trakya'nin Ankara'da izlenecek ve çözümlenecek sorunlarini ise, Kirklarelili Dr. Fuat Umay (Bolu ve Kirklareli eski Miletvekili, Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu Kurucusu), Edirneli Faik Kaltakkiran (eski Milletvekillerinden) ve Edirneli Seref Aykut Beyler» üstlenmislerdi.
Rahmetli Dr. Fuat Umay, o döneme ait anilarinda, Esir Trakya'nin kurtarilmasi için belirlenen «Mücadele Stratejisi»nde «Gizli Savas Yollari»nin agirlik kazandigini, bunun için gerek Bulgaristan'da, gerekse Çatalca'da gizli müfreze ve çeteler olusturuldugunu söylüyor. Umay, anlattigi anilarinda sunlari kaydediyor
«Trakya'nin isgali yeni Ankara Hükümeti'ni büyük üzüntü içinde birakmisti. Mustafa Kemal, Rumeli-i Sahane'ye (Trakya'ya) gönülden bagliydi. Trakya'siz bir vatan düsünmüyordu. Misak-i Millî ile vatan topraklari bir bütün kabul edilmis, parçalanma, bölünme kesin olarak reddedilmistir. Bu, hem Millî Mücadele'nin temel bir ilkesi olmus, hem de cumhuriyet döneminin degistirilmesi mümkün olmayan politikasi olmustur. Bu nedenle, tutsak Trakya muhakkak kurtarilacak, düsman temizlenecektir. Trakya davasinin özü ve esasi budur. Ancak gayeye ulasmak için Anadolu'da savas devam ederken Trakya'da mücadele gizli savas yollariyla sürdürülecektir. Düsman, mümkün oldugunca mesgul edilecek, yipratilacak, maddî zararlara ugratilacak ve bununla düsmanin Anadolu üzerindeki baskisi azaltilacak, fazla askerî güç göndermesi önlenecektir. Bu Trakya'da kosullarin zorunlu kildigi bir savas ve mücadele taktigi idi.»
«Trakya'da mücadele güçlerinden yararlanmak amaciyla Gizli Teskilât kuruldu ve önde gelen Trakyalilar, yurtsever subaylar bu teskilâtta görev aldilar. Trakya halki mücadele azmiyle ulusal bir gaye ugrunda organize edildi. O zamanlar Trakya'ya iki yönden çete ve müfrezeler gönderilmesi öngörülüyordu. Bulgaristan'da Babaeskili Kasim Yolageldili'yle, Kirklarelili Sevket Dingiloglu' nun nezaretinde Ibrahim Akinci, Hüseyin Akkerman ve Çolak Sabri'nin Türk sinirina yakin, Türklerin yogun bulundugu bölgelerde, takma isimler altinda gizli hazirladiklari müfrezeler batidan Trakya'ya girecekler, Kirklareli ve Edirne bölgesinde faaliyet göstereceklerdi.
DEVAM EDECEK
nazifkaraçam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol