ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Yalniz çetenin bulundugu yer itibariyle ve dogan kosullari nedeniyle artik Çatalca Üssü'ne dönmesinin olanaksizligina inaniyorlardi. Yol uzundu ve üstelik izleniyorlardi. Tek çikar yol, bir pusuya düsme veya çatisma durumunda Bulgaristan sinirini geçmekti. Çare tükendiginde bu yola basvurulmasi zorunluydu. Nitekim öyle de oldu.
Igneada'nin Bulgar sinirina yakin bir yöresinde gizlenerek zaman geçiren Yzb. Mazhar ve 62 kisilik çete-si, sinir çizgisini 4-5 kilometre uzaktan izleyerek batiya, Karacadag, Yigitbasi-Boztas Bölgesi'ne geldi. Bu bölge, siniri geçmek için daha elverisli kosullar tasiyordu.
Çete, Karacadag Bölgesi'nde de izlenmekten kurtulamadi. Artik etkili bir operasyon, baskin, sabotaj yapamiyor, çevre Rumlarin baskisini hafifletecek girisimlerde bulunamiyordu. Yzb. Mazhar ve çetesi hareketsiz kalmisti. Bunun üzerine çete, donanimiyla birlikte Bulgaristan'a siginmak zorunda kaldi.
Bulgarlar Türk Çetesi'nin kendi topraklarina girmesini hos karsilamadilar. Mazhar Bey Çetesi'nin zorunlu luk karsisinda Demirköy Bölgesi'ndeki faaliyetini bu biçimde noktalamasini yakindan izleyen Trakya ve Bulgaristan'daki mücadele önderleri olaydan son derece üzüntü duydular. O sira Bulgaristan'dan Trakya'ya gönderilecek çetelerin olusturulmasi, yönetimi ve donatimi gibi islerin sorumlusu ve yetkilisi Sevket Dingiloglu ile Kasim Yolageldili'ydi. Sevket Dingiloglu'nun, Bulgar makamlarina yaptigi basvurusuyla Yzb. Mazhar Çetesi'nden alinan silâhlarin yerine baskalarinin verilmesi saglandi. Ancak bundan sonra Yzb. Mazhar Çetesi tek basina faaliyetlere katilmadi. Filibeli Hüseyin Çetesi'ne katilarak Kirklareli Bölgesi'nde mücadelesini yeni bicimde ve daha degisik kosullar altinda sürdürdü.
TÜRK ÇETELERE YENI GÖREVLER VERILIYOR
Anadolu'da Millî Mücadele 30 Agustos Zaferi'ne dogru hizli bir gelisme gösterirken, Trakya'daki çetelere de yeni görevler verildi, yeni hedefler gösterildi, düsmana verdirilecek maddî zararin daha büyük olmasi istendi. Çünkü, simdiye kadar hazirlanan çetelerin genellikle basvurduklari yol, baskin düzenlemekti. Yunan devriyeleri pusuya düsürülüyor, kirlarda görülen Yunan ve Rumlar avlaniyordu. Yalniz Yzb. Mazhar'in 62 kisilik çetesinde 8-10 istihkâm eri, dinamit, telörgü ve telefon hatlarini kesmeye yarayan araç ve gereçlerle birlikte fitilli kapsüller de vardi. Fakat ne yazik ki, çete elindeki bu olanaklari kullanamadan, Yunanlilarin sürekli izlemesi sonucu, Bulgaristan'a siginmak zorunda kalmisti.
Ankara, Trakyali mücadele önderlerinden, gelisen ve degisen kosullara göre «hazirlanmis çetelerin düsman üzerinde siddet ve dehset yaratacak, tahripçi-nitelikte olmalarini bildirmisti. Hedeflerin köprüler, tren yollari, yiyecek-içecek ve ikmal depolari,» Rum ve Yunan devriyeleri, jandarma karakollari, yönetim merkezleri olarak belirlenmesini istemisti. Özellikle, faaliyetin Çatalca-Çorlu, Lüleburgaz-Alpullu, Pehlivanköy-Uzunköprü, Alpullu-Babaeski ve Kirklareli kara ve demiryollari ile köprüler olmasina özen gösterilmesini bir kez daha vurgulamisti. Ankara'yi buna zorlayan nedenlerin basinda politik ve askerî amaçlar vardi. Düsman Anadolu'da kesin bir yenilginin esigine gelmisti. Düsmanin Trakya'da bulunan
50-60 bin dolayindaki askerî gücünden bir kismini son anda Anadolu'ya aktarma ve stratejide degisiklik yapma olasiligi bulunmasiydi. Baglasik Devletler arasinda eski dayanismanin kalmadigi, bazilarinin politikalarini degistirme egiliminde olduklari gözden kaçmiyordu. Ankara basaridan basariya giderken bu tür ilginç gelismeler oluyordu.

DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol