ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Çatalca Üssü'nden Yrb. Cemil (Uybadin) ve vatan sever subay arkadaslarinin hazirladiklari çeteler ise, Yildiz Daglari (Istrancalar), Saray, Vize, Demirköy, Pinarhisar, Lüleburgaz, Çorlu, Hayrabolu, Tekirdag, Kesan yerlesim merkezlerinde düsmanla mücadeleye gireceklerdi. Bu mücadelede görev alan «Gizli Gruplar»in bas yönlendiricisi Sakir Bey (Kesebir)di. O zamanlar haberleri Ankara'ya kuryeler getiriyor, aldiklari talimati Istanbul ve Trakya'daki gizli merkezlere iletiyorlardi. Fakat bu hizmetler Ingiliz ve Yunan istihbaratinin izlemi altinda oldugundan çok zor yerine getiriliyordu. Isgal kosullari agirdi. Ama buna karsin, zorluklar yeniliyor, engeller asiliyordu. Ben, Faik Kaltakkiran ve Seref Aykut Beylerle Trakya davasini Ankara'da, Milli Hükümet nezdinde izliyorduk. Çok iyi bir diyalog, çok siki bir iliski içindeydik.»
Dr. Fuat Umay, o heyecanli ve sikintili günlerde hep umut isigi gördüklerini, ulusun Mustafa Kemal'e büyük bir inanç ve baglilik içinde mücadeleyi sürdürdügünü, tüm Trakyalilarin da kisa süren bir saskinlik ve suskunluktan sonra harekete geçmesinin, tarihi bir görevi üstlenmesinin Ankara'yi sevindirdigini belirtiyor, olaylarin bundan sonraki gelismelerini söyle anlatiyor
«Inönü Muharebelerini kazandigimiz siralardi. Trakya'da mücadele kosullarinin hazir oldugu, müfreze ve çetelerin iki yönden esir Trakya içine girmek üzere olduklari haberi gelmisti. Çok sevinmistik. Trakya'da düsmanla gücü, yeri, yönü belli olmayan bir mücadeleye girmek Anadolu'yu rahatlatacakti. Hedef buydu. Onun için Ankara, Trakya'nin kararliligindan memnundu. Mücade lede düsman için önemli bir cephe açilmisti. Nitekim bir müddet sonra Ütgm. Ibrahim Akinci, Yd. Sb. Çolak Sabri'nin Edirne'nin kuzeybatisindan Edirne bölgesine, Yzb. Müseyin Akkerman'in (ki bunlar Ankara'nin Trakya'da olusturduklari 3 kisilik Yeminli Teskilât mensubudurlar) ise, Kirklareli'nin kuzeyinden Trakya'ya girdikleri, düsmanla mücadeleye basladiklari, halkin büyük destegine sahip olduklari, düsmanin çok tedirgin oldugu, endise duydugu haberleri geldi. Trakya'da müeadele, gizli faaliyetler, çete ve müfrezelerin düsmanla ugrasisi Mudanya Ateskesi'ne, Yunanlilarin Trakya'yi bosaltmalarina kadar devam etti. Büyük basarilar kaydedildi. Bu bakimdan Trakyalilar, Anadolu'yla bütünleserek gizli savas yollariyla düsmani Trakya'da mesgul etmis, ugrastirmis, Anadolu üzerinde artabilecek baskisini azaltmis ve bu suretle Milli Mücadele'nin kendisine yükledigi tarihi görevi yerine getirmistir. Bu görevin basarilmasi sirasinda hatirlayabildiklerimden Sakir (Kesebir), Kasim (Yolageldili), Sevket (Dingiloglu), Süleyman Faik (Özkan), Tahsin (Argun), Sefik (Bicioglu), Ahirköylü Ahmet (Mert'er), Galip Bahtiyar, Ali Seyfi (Tülümen), Sakir Zümre, Mehmet Behçet (Perim) Beylerin, adlari tarihe geçmistir. Unutulmus tüm sivil ve vatansever subaylarin Milli Mücadele harcini karanlarin, ulusumuzu cumhuriyete ulastiranlarin hizmetleri, özverileri her zaman anilacaktir.»
DÜSMANDA YARATILAN KORKU
Ütgm. Ibrahim Akinci Müfrezesi Trakya ve Makedonyali Evlâd-i Fatihan silâhsörlerinden 40-50 kisilik bir güç olusturuyordu. Gizli savas yollarinin bütün tekniklerini biliyorlardi. Iyi hazirlanmislardi. Disiplinli bir müfrezeydi. Trakya'ya büyük bir gizlilik içinde, Edirne'nin bati-kuzeyinden, Keramettin ve Büyükgerdelli köyleri üzerinden Süloglu Bucagi yöresine girdiler. Arazi engebeli oldugu için gizlenmeleri kolay oluyordu. Süloglu ise, Trakya bozgununda Türk kuvvetleriyle, 8-10 bin göçmenin Bulgaristan'a geçis yaptigi bölgede önemli bir yerlesim merkezidir.
DEVAM EDECEK
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol