ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Trakya'nin sükutu Bulgaristan'da derin üzüntüyle karsilandi. Balkan Savasi'ndan beri gerek BatiTrakya, gerekse Dogu Trakya'ya yakin ilgi duyan Bulgarlar Trakya'nin çöküsünü kaygiyla, biraz da sempatiyle karsiladilar. Bu nedenle Türkiye'nin isgalci Yunan ve Baglasik Devletler karsisinda baslattigi Millî Mücadele Hareketi'ne ve silâhli savunma direnisine ilgi duyuyor, anlayisli davranmaya çalisiyorlardi. Ancak bu politik tavir onlarin Trakya üzerindeki uzun vadeli çikarlarina dayaniyordu. Bu gerçegi Ankara bildigi kadar Trakyali önderler biliyorlar, Bulgaristan Türkleri de isin farkindaydilar Nitekim Bulgarlar, Trakyali önderler arasinda fikir yaratmaya, görüs farki olanlari yanlarina çekmeye özen göstermisler, çaba harcamislardir. Kasim Yolageldili, Sevket Dingiloglu, Ali Seyfi Tülümen, Ahirköylü Ahmet Mert'er gibi Trakya'nin kaderini Anadolu'ya Mustafa Kemal Hareketi'ne bagli görenler karsisinda özellikle Ali Galip Bey'in farkli görüsleri endiseyle karsilalanmistir. Cevat Abbas Bey'in Bulgaristan'a geldikten sonra faaliyet ve girisimleri, aldigi kararlar da Bulgaristan'a" tedirginlik dogurmus, daha sonra bu politikanin Ankara tarafindan onaylanmadigi anlasilmistir.
Ancak Sakir Kesebir, Kasim Yolageldili ve Sevket Dingiloglu ve arkadaslarinin Bulgaristan kosullari içinde isgal altindaki Trakya davasina destek aramalari ilgi görmüs, bu politik tutum teskilâtlanmaya, Trakya'ya gönderilecek çete ve müfrezelerin olusmasina ortam yaratmis, olanak saglamistir. Hiç kusuz Bulgaristan'da bu girisimlerin yapildigi siralarda Anadolu'da Inönü Savaslari'nin kazanilmasi islerin yürütülmesini kolaylastirmistir.
Mehmet Rüstü Açar anilarinda, Kesebir ve Ekrem Demiray Beylerin Ankara'dan getirdikleri talimat sonu Bulgaristan'da bulunan Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk önderlerinden bazilari ile I. Kolordu subaylarindan öndegelenlerinin hizmetlerine gereksinme duyulmasi Türkiye'ye döndüklerini belirtiyor. Yrb. Cemil (Uybadin)'in Çataca Bölge Komutanligina atandigini, «3 Kisilik Yeminli Hey'et»te bulunan Ibrahim Akinci, Hüseyin Akerman ve Yzb. Mazhar Beylerin Trakya'daki gizli faaliyetleri sonucu -Yunanlilarla yeni mücadele kosullarinin yaratildigi açikliyor. Ayrica bu «Yeminli Teskilât» mensuplarinin Trakya Grubu» ile baglantili çalistiklarini söylüyor.
GIZLI GRUPLAR
Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin isgal döneminde Dogu Trakya Müdafaa-i Hukuk Teskilâti olarak yeniden ve etkin biçimde çalismalarina baslamasi Istanbul Isgal Kumandanligina mensup Ingiliz ve Fransiz istihbarat örgütleri tarafindan dikkatle izleniyor, faaliyeti ediliyordu. Özellikle, Trakya'nin Karadeniz kiyilari bir gözetim ve denetim altinda tutuluyordu. Yunan makamlari «Türk Muharipleri»nin Kiyiköy (Midye), Podima Iskelesi, Çilingos Koyu, Malatra Körfezi ve Igneada yörelerinden Trakya'ya çeteler gönderdiklerine dair sikâyetlerde bulunmuslar, 3 Yunan askerinin öldürüldügünü vermisler, karakollarin basildigini, iase kollarinin, merkezlerinin baskina ugradiklarini, bu olaylari Türk gizli servislerinin yarattigini ileri sürmüslerdir.
Isgal olaylarina karsi Türk direnme ve savunma hareketlerinin baslamasi, düsmani Misak-i Millî sinirlari disina atmak için sürdürülen «Gizli savas yollari» gerek Baglasik Devletler ve Yunanlilar, gerekse Ankara Hükümeti açisindan haber alma servislerinin ve gizli gruplarin önemini son derece artirmis bulunuyordu. Düsmanlar istihbarat yerli Rum ve isbirlikçilerle azinliklari kullaniyorlardi. Mücadele «Psikoloji, propaganda, sabotaj ve gerillayollarina basvurularak yapiliyordu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol