ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

O da, yalniz daminda deligi bulunan bir hapishanede aylarca kapali tutulmus, fakat, daima metanet ve bir Türk kumandanina has bir vekar içinde gururla yasamistir. Esirlerin Yunan esaretinden getirdikleri tek sükran hatirasi, Hanya ve Midilli Türklerinin esirgemedikleri insanî yardimdan ibarettir. Büyük zaferden sonra 11 Eylül 1922 günü (Milos)'a yalniz Edirne'den 23, Kirklareli'den iki kadin, 12 erkek, Babaeski'den 1 kadin, 71 yurtsever gitmistir.»
AYAKLARINDAN ASILAN TÜRK'ÜN ALTINDA ATES YAKILIYOR
Hangi kosullar altinda olursa olsun savas döneminde masum, silâhsiz ve savunmasiz insanlara iskence yapilmasi insanlik suçudur. Baglasik Devletler'in desteginde, ve himayesinde Trakya'yi isgal eden Yunanlilar bu insanlik suçunu bol bol islemisler, son Anadolu Macerasi ve Trakya'da «Yeni Onbinlerin Dönüsüyle tarihe jenosis ve vandalist olarak geçmislerdir. Tekirdag'in Büyükyoncali (Manika) Köyü'nden arastirmaci-yazar Rafet Topuz'un Saray Ilçesi'nde çikan HIZMET Gazetesi'nde yayinladigi «MILOS ANILARI VE ACILARI» yazi dizisinde, Milos'a tutsak gönderilen Vize'nin Kislacik (Urgaz) Köyü'nden ögretmen Hüseyin Aydin'in «ACI HATIRALAR», Hasan Izzettin Dinoma'nin «Kutsal Baris» adli yapitlarinda, Nazif Karaçam'in Kirklareli'nde yayinlanan TRAKYA'DA YESILI YURT Gazetesi'nde çikmis «YURT SEVGISIYLE YASAYANLAR» dizi röportaj yazilarinda, Ömer Sami Cosar'in 1965 yilinda MILLIYET Gazetesi'nde yayinladigi «MILOS FACIASI» adli röportajlarinda Yunan zulmünden, iskencesinden çesitli örnekler vardir.» «KUTSAL BARIS» adli yapitinda Hasan Izzettin Dinoma Yunan iskencesinden örnekleri söyle siraliyor
«Tirnak sökmek, un çuvalina sokarak dövmek, çuvala koyup suya atarak bogmak, agaca asarak kasap gibi parça parça etmek, diri diri kendilerine kazdirilan çukura gömmek, gözleri oymak, kulak kesmek, bacak kesmek, camiye doldurup yakmak, evlerde soygun, silâhi kurbanin eline verip kendi kendilerini öldürtmek, daga kaldirmak, irza geçmek, kadin memelerinden kebap yapmak, kadinlara zorla kesilmis erkek cinsel organlarini çignetmek, çocuklarin, ana babalarina tecavüz ettirilmesi, kursuna dizmek, kadinlarin edep yerlerine bomba koyup patlatmak, Kur'an'a tecavüz, kizgin demirle daglamak, bogaza, kulaga, gözlere erimis kursun dökmek, tabanlari (butlari) yarip yaraya tuz basarak yürütmek, tabanlara nal çakmak, genç kiz ve kadinlari evlerinden kaldirmak, Yunan askerine peskes çekmek, babalari önünde kizlara, kocalari önünde kadinlara tecavüzlerde bulunmak Yunan vahsetinden Türk halkinin belleginde, tarihin derinliklerinde kalan izler bunlardi. Iste bu nedenle Yunanistan'in arkasindaki tarihe bakmak gelecege engel olup olmadigina iyi bir tani (teshis) koymak gerekir.»
Anadolu böyleydi. Trakya halki bu vahseti ayniyla yasiyordu. Ancak insanimiz bu anlatilanlarin disinda, fakat henüz anlatilip tarihe malolmamis iskenceleri de yasamistir.
«Yunan askeri soruyordu Silâhin var mi?» «Hayir, yok.»
«Hemen orada Türk'ü soydular. Çiplak etine, ucu kursunlu tel bir jopla vurdular, vurdular.. Vurulan yer neresi olursa olsun, kan fiskiriyordu. Zavalli kendinden geçiyor, bir külçe gibi yere yigiliyor. Sonra «ÖLDÜ» diye birakiliyor.»
Bunu bir baska tür iskence izliyor. Yüzlerce balgam tükürülüyor, direnenler kaziga vuruluyor, hosa gidenler çiplak birakiliyor ve gözler önünde akla hayale sigmayan iskenceler ediliyor.

DEVAM EDECEK.

nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol