ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA

Bu kararin alinmasi sirasinda Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk Merkez Hey'etinin basinda "Edirne'li Sevket Bey (Belediye Baskani), Kasim (Yolageldili), Ismail, Edirne Müftüsü Mestan, Lüleburgazli Sevket (Ödül), Gelibolulu Ekrem (Demiray), Kirklarelili Sevket (Dingiloglu), Ahirköylü Ahmet (Mert'er), Sarköylü Mustafa Asim, Kesanli Hafiz Emin beyler» bulunuyordu.
Seferberlik kararinin alindigi zamanda Trakya halki, silâhli karsi koyma hareketine taraftar olmayan Osmanli Hükümetinin, yerli Rum ve Hiristiyan azinliklarin yogun baskisi ve propagandasi altindaydi. Psikolojik ortam bir seferberligin saglikli sonuçlanmasina, silâhli mücadelenin istenilen biçimde yürütülmesine elverisli degildi. Olumsuz propaganda halki amacindan saptiracak kadar etkili bir düzeye ulasmisti. Idarî otorite boslugundan yararlanan kötü niyetliler, azinliklarin siyasî emellerine âlet oluyor, halki soyuyor, çapulculuk ediyorlardi. Saray-Vize yöresi, Yildiz Daglari/Istrancalar) asker kaçaklariyla doluydu. Halki zehirleyen düsman güçler arasinda bazi basin organlari da vardi. Seyhülislâmin silâhli direnç aleyhtari fetvalari elden ele dolastiriliyor, halk hareketsiz birakilmaya çalisiliyordu. Haberlesme iyi yapilamiyordu. Trakya'ya kimin egemen oldugu belli degildi. Seferberligin ilân edildigi sirada Trakya'daki ortam buydu. Mondros Ateskes Antlasmasi'nin beraberinde getirdigi olumsuzluklar savunmayi da temelden etkiledigi için Trakya'daki Birinci Kolordunun gücü yetersiz kalmisti. Bununla birlikte «Birinci Kolordu savas düzenine sokuldu. Edirne, Kirklareli ve Tekirdag'da savunma cepheleri olusturuldu. Kolordunun savunmak zorunda oldugu 250 km. lik cephe hatti üzerinde «Edirne, Kesan, Malkara, Tekirdag, Çorlu, Çerkezköy» vardi. Birliklerin bir kismi da Çorlu-Muratli, Karistiran, Uzunköprü, Havsa, Hasköy, Babaeski, Kirklareli, Lüleburgaz ve Silivri gibi yerlesim birimlerinde konumlandirilmislardi. Seferberlik sonunda savas düzenine giren Birinci Kolordunun mevcudu 28 bine ulasmisti. Belli basli komutanlari ise. Albay Muhittin (Kurtis), Yarbay Abdurrahman Nafiz (Gürman), Albay Sükrü Nailî (Gökberk), Yarbay Cemil (Uybadin), Albay Cafer Tayyar (Egilmez)'di. Ancak Cafer Tayyar birtakim olaylar ve beklenmedik gelismeler nedeniyle Kolordu Kumandanligi görevinden ayrilmis, 60.Tümen Komutanligina atanmisti. Fakat yapilan Edirne Kongresiyle «Trakya Millî Kumandanligi» sifatini kazanarak savunmayla ilgili sorumlulugunu sürdürmüstür.
Yunanlilar, Izmir'e çiktiktan bir yil sonra, 20 Temmuz 1920'de, Tekirdag kiyilarindan Trakya'yi isgal hareketine basladilar. Edirne - Meriç yönünden de askerî baskilarini artirmislardi. Bati Trakya daha önce isgal edilmis bulunuyordu. Trakya'nin Istanbul bölgesi Baglasik Devletlerin isgali altindaydi. Yunanlilar, Ingiliz savas gemilerinin desteginde, Tekirdag üzerinden Trakya'da bati, dogu ve kuzey dogrultuda askerî harekâta baslamisti. Harekât hizla gelisti. Birliklerimiz Trakya cephesinde plânlanan savunmayi yapamadilar. Savunmada büyük gedikler verildi. Karistiran'da tutunma umudu gerçeklesmedi. Vize - Saray yöresine çekilen birliklerimiz burada Halifecilerin, eskiyalarin, çapulcularin, isbirlikçilerin baskinina ugradi. Düsman güney Trakya'dan Hayrabolu, Alpullu, Malkara ve Kesan dogrultusunda baslattigi saldiriyi Meriç-Karaagaç yönünden gelistirmeye çalistigi askerî harekâtla birlestirme hedefini güdüyordu. Bu yüzden Cafer Tayyar, emir -komuta merkezini Edirne'nin Sazlidere yöresine tasidi. Trakya - Pasaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de yönetim merkezini 60 km. kuzey doguda bulunan Kirklareli'ne götürdü. Cemiyet, Yunan askerî harekâti süresince Kirklareli'nde ki çalismalarini Kocahidir Okulunda sürdürdü.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol