ULUSAL BAYRAMLARI KÖYLERDE KUTLAMAK

Nasil olur bu is?

Tartisiriz.

Akil akildan üstündür.

Görüs görüsten ileridir.

Gerçekten, yirmi yila yaklasan ulusal bayramsizligi nasil giderebilir, nasil ortadan kaldirabiliriz?

Bunun mutlaka bir yöntemi bulunur.

En kestirmeden aklima gelen yöntem sudur. Isterseniz hemen bir yol önereyim. Bakalim sizler ne diyeceksiniz.

Her ulusal gün öncesi, yani bu Cumhuriyet Bayrami olur, Ulusal Egemenlik Çocuk Bayrami olur veya 10 Kasim olabilir.

Öncelikle valilik böyle bir baslangiçta bulunabilir. Her ulusal günde uygulanabilecek bir yöntem gelistirilir.

Ne olur bu yöntem?

Kofçaz'i baz aliyorum.

Her köyün ögrencisinin basina bir öncü ögretmen belirlenir.

Bu öncü ögretmen, günler önceden o köyün dokusuna, hammaddesine yani insan yapisina yönelik ön çalismalarda bulunur.

Köyü, ögrencisiyle, okul öncesiyle, gelismisi, yetiskini, yaslisiyla topyekün düsünerek, ele alarak, ay öncesinden çalismalara baslar.

Hem ki ögretmenin köylüyle tanismasini saglar bu yöntem, bu sistem. Ayni zamanda köylünün de bir ögretmen görmesini,bu ülkede ögretmen diye bir unsurun varligini hissetmesini, algilamasini saglar.

Yagmur dualara ve kurbanlari öncesinde veya baska baska, degisik nedenlerle, canlari istedikçe köylere diyaneti, müftülügü yigmasini bilen, basaran sisten yürütücüleri…

Yilda bir iki kerelik, devletin cumhuriyet yüzünü, devletin laik yüzünü yansitacak elemanlarini neden gönderemez ki.

Neyse. Polemige girmeyeyim durup dururken.

Her köyün adina bir ögretmen belirlendikten sonra, o ögretmen, o köyün okullu çocuklariyla ve köyde bulunan veya köy disinda yasayan ilgili insanlariyla iliski (kontak) kurarak…

Hedeflenen ulusal gün dogrultusunda ön çalismalarda bulunur.

Yillarca bayrak görmeyen okul binalari, eski dostlarina yeniden kavusmus olur.

Istiklâl Marsi, okul duvarlarinda yeniden yankilanir. Duvarlara çarpip çogalan sesler köy meydanlarina tasar ve dag tas yeniden ulusal türküye kulak verir, yeniden kavusur onurlu sesine.

Siir diye bir sey vardi örnegin. Çocuklar okurdu. Büyükler dinler, alkislardi.

Insanlarin çocuklari siirler okurdu da…

Insanlar, çocuklarindan siirler dinlerlerdi de…

Sevinirlerdi, övünürlerdi.

Alkislarlardi çocuklarini, bagirlarina basarlardi, resmini çekerlerdi.

Hele de günümüzde fotograf çekmek denen is çok mu çok basitlesti, kolaylasti.

Köy insani bu avantaji tadarsa, yasarsa kötü mü olur?

Bu satirlari ilgili demokratik kitle örgütlerine gönderiyorum öncelikle. Bakalim bu ilde demokratik kitle örgütü var mi, merak ediyorum.

Demokratik kitle örgütü dedigin lâfla mi olur, etkinlikle ve katilimla mi onu da ögrenmis olacagim böylece.

En basta Atatürkçü Düsünce Dernegi ve Çagdas Yasami Destekleme Dernegi'ne seslenmek istiyorum. Kuskum yok ki beni onlar duyarlar.

Hatta, egitimle ilgili bu ilde daha baska hangi kurumlar var?

Onlar kendilerini bilirler.

Bu ülkenin çagdasligina, egitim ögretim mücadelesine, ulusal gidisatina bir baska açidan olumlu müdahale geregi duyacaklarini saniyorum.

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol