ÜLKEMIZDE NELER OLUYOR?

Türkiye Cumhuriyeti Basbakani söylememesi gereken seyleri söyleyerek toplumda Fikir ve Düsünce Anarsisi yaratmaya devam ediyor. Hiç geregi yokken Üst Kimlik, Alt Kimlik, içki yasagi tartismasi yaratmis ve bu yetmiyormus gibi hemen arkadan Dinin Çimento gibi bir vazifesi ve özelligi oldugunu söylemistir.
Din Bagi'na dikkati çekmistir. Milli Egitim Bakani ise Imam Hatip Okullari ile mesgul olmayi vazifesinin basina koymustur. Türban gündemin basina oturtulmustur.
Basbakan Irak'ta, Kibris'ta kaybettigi KIRMIZI ÇIZÇIZGILERI ARKADA birakarak, Türkiye'nin kendine özgü Kirmizi Çizgileri ile oynamaya baslamistir. Nitekim Bakanlardan Ali Coskun bu olaya dikkati çekmis, bu söylemlerin gündeme getirilmesinin dogru olmadigini, zamanlamada yanlis yapildigini söylemistir. Basbakan'in gereksiz sözleri toplumda gerginlik yaratmistir. Halkin anlamadigi kavramlarla kafa karistirmistir. Bunlara gerek yoktur.
Basbakan ya bir yere varmak istiyor yada ülke yönetimini kendi uslubu içersinde böyle anliyor. Meclisteki tartismalar da bunu yansitiyor. Öyle anlasiliyor ki agaçlardan orman kaybolmak üzeredir. Büyük kitleler ve özellikle yoksulluk sinirinin altinda yasayan 20 milyon insan kaderine terk edilmistir. Refahi tabana yaymak gibi bir sorun iktidarin gündeminde çikmistir.
Sunu açikça söylemek gerekir. Halk iktidarin politikasini anlamis degildir. Çünkü, basinda, kamuoyunda tartisilan seyler anlasilir gibi degildir. Dünyada sürekli ülkesini elestiren, kendi kimligini tartisan bir halk yoktur. Ülkeyi yönetenlerin baska sorunlari mi yoktur? Olacak sey mi bu? Ülke Ates Çemberi içersindedir. Silahli kuvvetler muhtemel bir bela ile karsilasmamak için uyanik bir nöbettedir. Siyasiler bu tehlikeleri bilmiyor ve görmüyormus gibi halkin ilgisini yapay birtakim konu ve sorunlara çekmektedirler.
Rahmetli Ismet Inönü demokrasinin yerlesmesini halkin memleket meselelerini kahvehanelarde konusmasina, tartismaya baslamasina bagliyordu. Su an halk bir seyi tartismiyor, soruyor NEREYE GIDIYORUZ? Bu ALACAKARANLIK nereden basimiza bela edildi? CEHALET ve IRTICA memleketi kusatmis, halki bunaltmis gibidir. Gerçi halk irticanin da, cehaletin de kendisini nasil etkilediginin farkinda degildir ama ülkede cereyan eden olaylarin ve sonuçlarin bir tehlikeye isaret ettigini görüp anlamaktadir. Türk insani sakin, sessiz bir yapiya sahiptir. Sosyal ve siyasal çalkantilardan ürkmektedir. Bu onun genlerinde vardir. Ister ve bekler ki onu isinden, asindan baskasi ilgilendirmesin, düsündürmesin.
Süphesiz Türkiye kolay yönetilir bir ülke degildir. Ciddi sorunlari vardir. Sorunlari çözümsüz birakip gidenler olmustur. Iktidara getirdiklerinin bunlari çözecegini düsünmüstür. Bakmistir ki bunlarin hiçbirinin birbirinden farki yoktur. Oysa halk "FARK"i ve "FARKLI"yi aramaktadir. Onunla bir yere gitmeyi, onunla degismeyi, ilerlemeyi istemektedir. Mustafa Kemal'in pesinde gidisinin nedenlerinden biri de budur. Bakmis ve görmüstür ki Mustafa Kemal hiç kimseye benzememektedir, ona sarilmistir. O'nu Kurtarici görmüstür.
Bugün itibariyle "Kurtarici " beklentisi olan halk, Kurtaricisiz kalmaktan sikintilidir. Umudunu yitirmekten korkmaktadir. Ister ki yedekte bir kurtarici olsun. Halbuki demokrasilerde kurtarici olan halkin kendisidir. Bu yalniz demokrasilerde degil, ulusal tehlikeler belirdiginde de bu böyledir. Milli mücadelede, Istiklal Savasi'nda halk bunu yasamistir.
Suraya gelmek ve söyleyeceklerimi özetlemek istiyorum Halki ürkütmekten, tedirgin etmekten kaçinmalidir. Birakin halk dini ve imani ile kendisi mesgul olsun. Bu onun ve dinin tabiatina daha uygundur. Dini, devletin isi haline getirmek Osmanli'yi, Demirel'i, Özal'i, Erbakan'i ayakta tutmamistir. Simdikileri de tutmayacaktir. Onlari ayakta tutan halkin sagciligi, muhafazakarligi olmustur. Türk halki muhafazakârdir. Dini ve siyaseti ticaret, ikbal ve iktidar araci haline getirenler halkin bu yanini iyi kullanmislardir. Mesele budur. Türk halkinin "FAYDACILIÄzI"na iyi sarilmislar, tohumluklarla, avanslarla, geri dönmeyen kredilerle isi iyi idare etmislerdir. Fakat artik buna imkan kalmamis, kuyunun dibi kurumustur. Galiba iktidardakilerin hirçinligi, yanlislari bundan ileri gelmektedir. Ne dersiniz?
nazifkaracam@gazetetrakya.com