UÇURUMLARI SEVENİN KANATLARI OLMALI

Nietzsche (NİÇE) bir Alman düşünürü, Alman filozofudur. Derin ve süzülmüş düşünceler insanıdır. Kitapları çeşitli adlar altında Türkçe'ye çevrilmiştir… Bugün onun Varlık Yayınları arasında çıkmış "NİÇE'DEN SEÇİLMİŞ DÜŞÜNCELER" adlı kitabından yıllar önce okuyup da altını çizdiğim cümlelere yer vermek istiyorum. Düşünmenin, düşüncenin BEYİN ANAHTARI olduğunu bildiğim için bu tür bir yazı yazmayı uygun buldum. Gerçi başkalarının söyledikleri ile yazı yazmak etik değildir ama bu kez böyle bir şey yapmaktan kendimi alamadım. Çünkü bu Alman düşünürünü okuduğum zaman beynimin yeni fikirlerle ısındığını hissediyorum. Okurlarımın da aynı şeyi hissedeceklerini sanıyorum.
"Halk büyük olanı, yani yaratanı güç anlar."
Kadının benliğinde çok uzun zaman bir zorba ile bir köle saklı kalmıştır. Bu yüzden henüz sevmeyi bilemez, sevişmeyi sever.
Sevgide her zaman biraz delilik vardır ama, delilikte de her zaman biraz akıl vardır.
Bulanık suda balık avlayanla derinliklerden feyzalanları halk kolaylıkla bir tutar.
Kötü insanlarda din yoktur. (İnsanın ne kadar aklı varsa o kadar dini vardır.)
Bütün sadakalar merhamet yüzünden verilseydi, dilenciler açlıktan ölürlerdi.
Politikanın vicdanı olmalıdır.
Böcekler insanı kötülüklerden dolayı değil, yaşamak istediklerinden dolayı sokarlar.
İnsan yaşlılığında gençliğini hatırlar.
Yaptıklarımız hiçbir zaman anlaşılmaz, sadece övülür ya da yerilir.
Ne kadar yükselirsek, uçmak bilmeyenlere o kadar küçük görünürüz.
YALNIZ İNSAN İÇİN DOST, DAİMA ÜÇÜNCÜDÜR.
Kadını kendi içinde hürlüğe         kavuşturmalı.
Kadının nasıl bir nimet olduğunu bütün derinliği ile hissetmek gerekir.
Kendi ışığım içinde yaşıyorum. Benliğimden fışkıran alevleri içiyorum.
Seni övdükleri sürece kendi yolunda gittiğini sanma. Sakın. Başkasının yolundan gidiyorsun.
Derin insanlar da derin kuyular gibidir.
Soylu insan bir değerler yaratıcısıdır.
Uçurumları sevenlerin kanatları olmalıdır.
Değişebilen insan benim         soyumdandır.
Ülküsüne (gayesine) ulaşan kişi onu geçer.
Bir kimse gününün en azından üçte birini tutkusuz, insansız, kitapsız geçirmezse nasıl düşünür olabilir?
En büyük olaylarla en büyük düşünceler ancak sonradan anlaşılır. En uzak yıldızlar insanlara en sonra ulaşırlar.
Gerçeğin kendisi hiçbir kudrete sahip değildir.  
  

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol