"Türkiye çok güçlü ve büyük bir ülke"

Burgas Orman Bölge Müdürü Mitko Mitev, Proje Yöneticisi Orman Mühendisi Neko Nedev, Proje koordinatörü Darina Kostadinova, Proje Muhasebecisi Petranka Küçükova, proje elemanı Lüba Grudova, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Suat Ketenci, Halkla İlişkiler ve Dışilişkiler Şube Müdürü Canan Yeşil, Kırklareli Orman İşletme Müdürü Nüfer Yavuz, İşletme şefleri ve teknik kadroyu bir araya getiren "Yangınsız Yıldız/Strandja dağları "  projesi, aynı  kapsamında Kırklareli'ne gelen İstanbul Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere ile Önadım Medya Grubunuda buluşturdu

İstanbul Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere ayağının tozu ile ÖNADIM MEDYA GRUBU haber muhabileri ile bulularak, hem orman yangınları hemde Türkiye'nin bu konudaki balkan stratejisini içeren açıklama yaptı.
Mere, " Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede Akdeniz kuşağında çok önemli bir ülkedir. Çok büyük bir geçmişe sahibiz. Biliyorsunuz 175.yılımızı kutluyoruz. Geçmişinden aldığı güçle orman yangınlarıyla ilgili onlarca yıl evvel başlayan müthiş bir organizasyon ekip ve ekipmanı ile çalışmaktadır. Artık teknolojinin en son sistemlerini kullanıyoruz. En son makine ve ekipmanları kullanıyoruz. Hava gücümüz, yer gücümüz, işçi gücümüz ve bütün gücümüzle Akdeniz Kuşağında en önemli ülkelerden biriyiz." Sözleri ile 175 yılda alınan mesafenin çok uzun olduğunu belirterek konuşmasına başladı.
Orman yangınlarının çok önemli bir olay olduğunu vurgulayan Mere, "Milli ve Dünya mirası olan Yıldız/Stranca ormanlarının  korumaktır, zira ormanlar atalarımızdan miras değildir, ormanlar gelecek nesillerden borç olarak aldığımız değerdir. Orman yangınları bu kuşakta çıkacak yani doğasında var. Bizim amacımız bir kere orman yangın sayısını en aza indirmektir. İkincisi ise çıkan yangınları daha fazla büyümeden, orman tahribatı yapmadan söndürülmesidir. Bütün tedbirlerimizi bu konuda yapıyoruz. İstanbul ili olmak üzere tüm Trakya'da Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne olmak üzere yangın öncesi tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bütün ekiplerimiz yerli yerinde konuşlanıyorlar. Ta ki ekim ve kasım başlarına kadar hizmet veriyorlar ve bekliyorlar."dedi.
"En hızlı şekilde müdehale ediyoruz"
Yangına müdehale konusunda bölgenin en hızlı ekibinin kendileri olduğunu belirttiği konuşmasında Mere, "Yangınların öncellikle haberlerini erken almamız gerekiyor. Haberini aldıktan sonra en erken müdahaleyi yapmalıyız. Geciktiğimiz anda özellikle kötü hava koşullarında rüzgarın olduğu, sıcağın olduğu, nemin çok düştüğü hava koşullarında sizin beş dakika geç kalmanız büyük bir orman faaliyetini doğurabiliyor. Dolayısıyla biz İstanbul'da Türkiye ölçeğinden de iyiyiz. Türkiye'de 2013'te 17 dakika gibi bir süreye düşmüştü. İtfaiye ekipleri gittiği andan sizin ilk müdahale yaptığınız an İstanbul'da 9.5 dakika gibi kısa bir süre var." Sözleri ile dahada iyisi olacağının sinyallerini verdi.
Orman yangınları konusunda güven veren mesajları ard arda sıralayan Mere, Kırklareli'nin ve Trakya'da bir çok yerleşim yerinde yaşayanların yüreklerine, " Bütün illerimizde olduğu gibi Kırklareli'nde yangınlara hazır. Bütün ekiplerimize son bir işçi alımı da yaptık. Ekiplerimizi gençleştiriyoruz. Arozözlerimizde burada hazır bekliyor. Kulelerimiz sürekli hazır bekliyor. Yine burada en yakın Keşan'da bir helikopter bekliyor. Keşan buraya göre biraz daha tehlikeli durumdadır. Ama burada olan bir yangına oradaki helikopterimizi anında buraya yönlendiriyoruz. Dolayısıyla İnşallah temennimiz en az zayiatla bu yılı da atlatmayı düşünüyoruz."diyerek su serpti.
Açıklamalarının son bölümünde Türkiye'nin çok güçlü ve büyük bir ülke olduğuna değinen Mere, Yunanistan ve Bulgaristan gibi sınır ülkelerde meydana orman yangınlarına müdehale edebilmelerinin Ormanların önemine vakıf olan herkes tarafından normal karşılanması gerektiğini vurguladı
Mere, "Biz önce kendi yangınlarımızı anlattık. Orman yangınları sınır tanımıyor. Özellikle batı sınırımızda orman sil silesi devam ediyor ve karşıya geçiyor. Hal böyle olunca oradan çıkan bir yangın size de gelebiliyor. Orada çıkan bir yangını beklediğiniz zaman önüne geçemez duruma düşüyorsunuz. Ama öncelikle ormandır. Ormanlar hepimizin ormanıdır. Buradaki de ciğerimizi yakıyor, oradaki de ciğerimizi yakıyor. Öncelikle oradaki yangınında hemen söndürülmesi gerekiyor. Oradaki yangının büyüyerek gelmesi de sıkıntı yaratabilir. Bu anlamda en azından bizim sınırdaki gücümüz daha etkilidir. Onların imkanlarından çok çok iyi bir durumdayız. Dolayısıyla bu gücümüzü sınırımızda da kullanmalıyız. Yani buda bizim ne kadar büyük bir ülke olduğumuzun da göstergesidir. Geçmişte olan Yunanistan yangınına da buradan helikopter göndermiştik. Yani şu anda çıkan yangınları kontrol altına alabilelim, müdahale edebilelim, o tedbiri alabilelim. Tabi bizi aşan durumları var. O seviyeye bile getirilmiyor. Güç bakımından eksiğimiz yok. Belki bu projenin devam eden ayaklarında bu çıktıyı da alacağımızı umut ediyorum." Sözleri ile açıklamasını sonlandırdı.