"Türkiye Su Meclisi" kuruldu

TEMA Vakfi Kirklareli Il Temsilcisi Ali Korur, Rize'de gerçeklestirilen 1. Olagan Genel Kurulu ile Türkiye Su Meclisi'nin kuruldugun bildirdi.

Yazili bir açiklama yapan TEMA Vakfi Kirklareli Il Temsilcisi Ali Korur, "Türkiye'de uygulanan su politikalarinin magdur ettigi insanlar Rize Ikizdere'de düzenledikleri ilk genel kurul toplantisinda Türkiye Su Meclisi'ni kurdu. Türkiye'nin 81 ilinden gelen katilimcilarla gerçeklestirilen Türkiye Su Meclisi'nin Genel Kurulu'nda Yürütme Kurulu Üyeligi'ne Istanbul'dan Güven Eken, Ümit Gürses, Çanakkale'den Günesin Oya Aydemir, Mugla'dan

Berna Babaoglu Ulutas, Konya'dan Pervin Çoban, Rize'den Kadem Eksi, Antalya'dan Hediye Gündüz, Artvin'den Bedrettin Kalin ve Zonguldak'tan Yakup Okumusoglu seçildi.

Suyla ilgili yanlis uygulamalari engelleyerek suyun akilci kullanimini saglamak amaci ile çalisacak Türkiye Su Meclisi, bilimsellik ve gerçeklikten uzak 'su bosa akar' düsüncesine karsin dogada tek damla suyun bir bosa akmadigi gerçeginin savunucusu olacak" dedi.Türkiye Su Meclisi'nin ülkenin dört bir yaninda suyun tasarruflu ve bilinçli kullanimina yönelik yürütülen mücadeleleri uluslararasi bir ölçege tasiyacagini ifade eden TEMA Vakfi Il Temsilcisi Korur, Türkiye Su Meclisi'nin öncelikli olarak "Su Çerçeve Yasasi"nin hazirlanmasi, Elektrik Piyasasi Kanunu'nda tadilat yapilmasi, Devlet Su Isleri (DSI) Teskilat ve Vazifeleri Kanunu'nun degistirilmesi ile suyun çevreyle ilgili etki ve katkisini esas alan bütünlesmis havza planlamasi "yapilmadan uygulamaya sokulmus" tüm projelerin durdurulmasi için çalisacagini kaydetti.

Türkiye Su Meclisi Genel Kurulu'nun ardindan bir manifesto hazirlandigini belirten Korur, manifestoda açiklanan görüsleri söyle özetledi;

"Doga kendi basina vardir ve insan doganin sadece bir parçasidir. Doga bir nesne degildir. Kendi kadim kurallari dogrultusunda, degerli bir isleyise sahiptir. Doga ticari bir mal haline getirilemez. Su yalnizca dogaya aittir ve onun ayrilmaz bir parçasidir. Su bulundugu havzaya aittir. Dogal bir varliktir, kaynak degildir. Su kendini ancak akarak var edebilir ve dogada tek bir damla su bile bosa akmaz. Suyun özellestirilmesi ve suya efendi atanmasi kabul edilemez.

Sürdürülebilir kalkinma, koruma, kullanma dengesi gibi ilkeler doganin sömürülmesi için gerekçe gösterilemez. Yasamin yegane kaynagi olan doganin 'çevre' diye tanimlanarak hayatin disina çikarilmasi kabul edilemez."

Korur, amaçlananin; doga hakkini anayasal güvence altina alarak suyun kamu tarafindan sahiplenilmesinin saglanmasi oldugunu vurgulayarak, "Bu gerçeklesene kadar, tüm hidroelektrik santral, baraj ve drenaj projelerinin, havzalar arasi su transferi ve sulama projelerinin karsisindayiz. Türkiye Su Meclisi, belirtilen esaslarin tamami uygulanana kadar çalismalarini sürdürmeye kararlidir. Meclis, havadan, topraktan ve sudan aldigimiz yasam enerjisinin, insan eliyle üretilen enerjilerden çok daha önemli oldugunun farkindadir.

Türkiye Su Meclisi'nin tüm üyeleri, üzerinde bulundugumuz cografyada kurulmus bütün uygarliklara ve bugünün insanina yasam veren doganin önünde saygiyla egilmektedir" diye konustu.

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol