Türkiye Sakatlar Dernegi Kirklareli Subesi: "Vaadler dönemi bitti, icraat zamanidir"

Türkiye Sakatlar Dernegi Kirklareli Subesi 3 Aralik Dünya Engelliler Günü sebebiyle basin açiklamasinda bulundu. Açiklamada günün tarihine yer verilerek, engellilerin yasam kosullarinin zorlastirildigindan bahsedildi. Ayrica Saglik hizmetleri bakimindan yeterince kolaylik saglanmadigina vurgu yapildi.yapilan basin açiklamasinda sunlara yer verildi: “Birlesmis Milletler tarafindan ilan edilen 3 Aralik Dünya Engelliler Günü yillardir ilk kez daha da anlamli hale gelmistir. Tüm dünyada engellilerin hak ve özgürlükleri uluslararasi bir sözlesme ile güvence altina alinmistir.

Türkiye ilk imzacilari arasinda yer aldigi Birlesmis Milletler Engellileri Insan Haklari Sözlesmesi’ni onaylamistir. Ülkemizdeki yaklasik 8,5 milyon engelli artik gelecege çok daha umutla bakabilecek güçlü bir hukuk temeline kavusmustur.

Sözlesme hükümete büyük sorumluluk ve görevler yüklemektedir. Engellilerin basta erisim olmak üzere saglik, egitim, istihdam, sosyal güvenlik gibi sorunlarinin hizla çözümlenmesi gerekmektedir. Sözlesmenin yürürlüge girmesi bizleri umutlandirmis, bununla birlikte ülkemizdeki diger gelismeler ise bu umutlari sarsmistir.

Beklentilerin aksine son birkaç yil içinde engellilerin yasam kosullarini daha zorlastiran uygulamalarla karsilasilmaktadir.

Saglik Kurulu Raporlariyla ilgili düzenlemeler nedeniyle özellikle ortopedik engelliler ciddi hak kayiplarina ugramistir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Yasasi ile engelliler yasamlarini sürdürmek için zorunlu olan ortezlerini, protezlerini yaptiramaz, tekerlekli sandalyelerini alamaz hale gelmistir. Katilim payi kaldirilacagi yerde ameliyatlara, yatarak tedaviye, yesil kartliya kadar kapsami genisletilmistir.

Çalisamayacak durumda olan engellinin 181 TL aylik ile geçinmesi istenmektedir. Üstelik bu ayligi alan engellilere sagliklari için gerekli olan evde bakim yardimi verilmemektedir.

2002 tarihinden beri ayni sözlerin verilmesine ragmen kamudaki kadrolarin yüzde 80’i bos tutulmaktadir. 2010 Bütçesi’deki kadrolarla ilgili düzenleme yeni bir hayal kirikligi yaratmamalidir.

Engellilerin emeklilige hak kazanmak için gerekli süreler uzatilarak, hem asiri yipranmalarina yol açilmakta hem de daha fazla engellinin istihdami engellenmektedir.

Egitim yardimlarinda sürekli mevzuat degisiklikleri aileleri yildirmistir. Okullarin kadro ve alt yapisi bir sorun olarak ortada birakilmis, devletin görevleri velilerin sirtina yikilmistir.

Sehirlerarasi otobüslerde uygulanan indirim kurallari degistirilmis, engellilerin yararina degil otobüs sirketlerinin menfaatlerine göre hareket edilmistir.

Ayrimcilik engellilerin karsilastigi temel bir insanlik ayibi olmaya devam etmektedir. Okullar engelli ögrenciyi almayacaklarini veren ilanlar, resmi duyurular yapar duruma gelmis, ciddi hiçbir önlem alinmamistir.

Üzülerek söylemek gerekirse, basta Türkiye Sakatlar Dernegi olmak üzere duyarli birkaç kurulusun gayret ve girisimleri olmasa yapilan birçok hukuksuzluk görmezden gelinecektir.

Saglik Bakanligi, engellilerin tedavileri için çok büyük bir öneme sahip olan Istanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Egitim ve Arastirma Hastanenin yikilmasina seyirci kalmis, 2 yildir hastanenin yenilenmesi için tek bir adim atilmamistir.

Yasadiklarimizdan yola çikarak, engellilerin ve örgütlerinin önümüzdeki dönemde çok daha bilinçli ve dikkatli hareket etmesi gerekmektedir.

Birlesmis Milletler Engellilerin Insan Haklari Sözlesmesi, sadece devletlere; yani meclise hükümete, yargiya degil, engelli örgütlerine de görevler yüklemektedir.

Tarihimizden gelen bilgi ve birikimlerimizle, ülkemizin her yöresinde örgütlü üyelerimizden aldigimiz güçle Sözlesmenin bizlere verdigi tüm sorumluluklari yerine getirmeye kararliyiz. Türkiye Sakatlar Dernegi Sözlesmenin temel ilkeleri olan;

Engellilerin kendi seçimlerini yapma özgürlükleri ve bagimsizliklarini da kapsayacak sekilde, kisilerin insanlik onuru ve bireysel özerkliklerine saygi gösterilmesinin; 

Ayrimcilik yapilmamasinin; Engellilerin topluma tam ve etkin katilmasinin, Farkliliklara saygi gösterilmesi ve engellilerin insan çesitliliginin ve insanligin bir parçasi olarak kabul edilmesinin; Erisilebilirligin, firsat esitliginin, kadin-erkek esitliginin saglanmasinin; Engelli çocuklarin gelisim kapasitesine ve kendi kimliklerini koruyabilme haklarina saygi duyulmasinin takipçisi olacaktir. Asilmayacak, çözülmeyecek sorun yoktur. Yeter ki sorumlular, yetkililer ve toplum yeterince istekli ve kararli olsun.