Türk ve Bulgar çiftçilere egitim

Kirklareli Damizlik Sigir Yetistiricileri Birligi'nin Bulgaristan Burgas- Ruen Süt Üreticileri Birligi ile ortaklasa yürüttügü 'Ahir Hijyeni ve Sagim Teknikleri' projesinde çalismalar hiz kesmeden devam ediyor. Bu çerçevede, Kirklareli merkez ve ilçelerine bagli toplam 15 pilot köyde, BG-Burgas Ruen'de 5 pilot köyde Nisan ve Mayis aylarinda egitim çalismalari yapildi.

Kirklareli'de Agayeri, Tasagil, Mandira, Sakizköy, Tatarköy, Kirikköy, Celaliye, Osmancik, Ataköy, Devletliagaç, Ürünlü, Dokuzhüyük, Kayali, Deveçatagi ve Kavakdere'de, Bulgaristan'da ise Ruen, Planinitsa, Vresovo, Rijitsa ve Preobrajentsi köylerindeki çiftçilerle ahir hijyeni ve sagim teknikleri hakkinda bilgilendirme toplantilari yapildi.

Egitim çalismalari iki egitmen grup tarafindan verildi. Birinci egitim grubunu Tarim Danismani Baris Askin (Ziraat Müh.), Proje Yürütücüsü Selda Aktas (Ziraat Müh.), Proje Sekreteri Esra Uzun (Bilg. Tekn.), ikinci egitim grubunu da Ziraat Mühendisi Baris Özçelik ve Veteriner Hekim Taner Kirim olusturdu.

Egitimler sayesinde üretici çiftçiler, yeni bilgiler edinirken egitmenler pratik uygulamalari da çiftçilerle paylastilar. Toplantilarda çiftçilerin sorulari da egitmenler tarafindan yanitlandi.

Proje Danismani Baris Askin önderliginde Proje Yürütücüsü Selda Aktas, Proje Sekreteri Esra Uzun'un olusturdugu bir ekiple,  26/05/2008 tarihinde saat 19:30'da Kavakdere Köyü Ilkögretim Okulunda 23 kadin çiftçimizin katilimiyla bir 'Egitim Çalismasi' yapildi.

Proje Yürütücüsü Selda Aktas, egitim çalismasina baslanmadan önce katilan tüm Kavakdere kadinlarina, katildiklarindan ve ilgilerinden dolayi tesekkürlerini sundu. Eslerinin en büyük yardimcilari olan kadinlarin her yönden hakkinin ödenmeyecegini belirterek, eve katkilarinin yani sira hayvanlar ve tarla isleri ile de ugrasarak ne kadar fedakârlik yaptiklarini söyledi. Verilecek egitimin önemini de vurgulayarak, akillarina takilan her türlü soruyu ve sorunu paylasmalarini istedi. Genel olarak projenin amacindan ve sonuçlarindan bahseden Aktas; projede gerçeklestirilen faaliyetler ve pilot bölge olarak seçilen köylerde verilen egitimleri anlatti. Bu tür projelerin temel tasini egitimlerin olusturdugunu söyleyen Aktas, bilgilendirme esnasinda, proje hakkinda bilgiler içeren "Proje Tanitim Brosürleri" ve proje ile ilgili gazetelerde çikan haberler tüm katilimcilara dagitti. Brosürler ve gazeteler katilimcilar tarafindan ilgi ile incelendi. Proje Yürütücüsü Selda Aktas konusmasini bitirdikten sonra sözü Tarim Danismani Baris Askin'a birakti.  

Askin, kadinlarin her konuda hassas ve titiz davrandigini, bu egitimler sayesinde yeni bilgiler edinilecegini ve var olan bilgilerin de pekisecegini söyleyerek, katildiklarindan dolayi istirakçilara tesekkürlerini sundu.  Projeksiyon cihazi ile anlatacak konulara görsellik katarak, anlasilirligi kolaylastiran Askin, ilk olarak "Ahir Hijyeninden" bahsetti. Hayvan Hijyeni hakkinda da bilgiler veren Askin, süt yapisi ve hangi kosullarda, hangi ineklerden süt alinabilecegi üzerinde durdu ve sözlerine söyle devam etti: "Tüberküloz ve brusella hastaliginin olmadigi resmi bir belge ile kanitlanmis, süt aracigiyla insanlara bulasabilecek hastalik belirtisi göstermeyen, sütün duysal özelliklerinde anormallik göstermeyen, gözle görülebilen herhangi bir hastaligi olmayan, sütü etkileyebilecek meme yarasi bulunmayan, en az günde 2 kg süt veren, süte geçerek insan sagligini tehdit edebilecek maddelerle tedavi edilmeyen ineklerden süt alinabilir. Aksi halde insan sagligini büyük ölçüde tehdit ettigi bu ineklerin sütü alinmaz ve hiçbir sekilde kullanilmaz. Çig süt kontrollü ve saglikli kosullardaki isletmelerde üretilmelidir.  Sagimin yapildigi ve sütün sogutuldugu ve depolandigi yerler bulasmayi önleyecek nitelikler tasimalidir. Örnegin uygun havalandirma ve aydinlatma kosullari, tuvalet ve gübreligin bulasmayi önleyecek biçimde yerde bulunmasi, kolayca yikanabilecek, temizlenebilecek ve dezenfekte edilebilecek baglanti ve cihazlarin bulunmasi ve buna benzer önemli noktalara dikkat edilmelidir"

Alet ve ekipman temizliginden de bahseden Askin, en önemli konulardan biri olan sagim isini gerçeklestirecek çiftçilerin kendi hijyenlerine dikkat etmesi gerektigini söyledi.

Daha sonra barinak temizligi ile ilgili bilgiler verdi.  Askin sözlerini söyle sürdürdü: "Barinaklar; aydinlik, havadar ve yüksek tavanli olmali, hayvanlarin rahatça hareket edebilecekleri alani olmali, boyutlari yeterli yumusak yatakliklari olmali, yeterli suluk ve yemlikleri olmali, zemin kesinlikle kaygan ve çok sert olmamali ve gübre temizligi kolayca yapilabilmelidir. Ayrica inek hijyeni çok önemlidir.

Ineklerin kirlilik derecesini saptamak amaciyla memelerin kirlenme orani gözetilerek puanlanabilir. Buradan da sürünün kirlilik derecesi de hesaplanabilir. Kirli ineklerde somatik hücre sayisi ve gizli mastitis daha yüksektir. Bu da kirli ineklerin sagim isini zorlastirmakta ve geciktirmektedir. 3 ve 4 puanli ineklerin sürü içindeki payi %15'i geçmemelidir"

Daha sonra da ineklerde en çok görülen "Mastitis" hastaligindan bahseden Askin, Mastitisin süt sigiri yetistiriciliginde en pahali hastalik oldugunu söyledi. Mastitisin inekten inege, elle, sagim makinesi ve çevreden bulasabilecegini vurgulayan Askin, mastitisin neler yapabilecegini anlatti. Hastaligin en önemli etkisinin, Mastitisten hasar gören meme bölümünün asla eski haline dönemeyecegi, inegin süt kalitesi ve verimi düsmesi ve bu inekten tedavi boyunca süt alinamayacagi oldugunu belirten Askin, "Klinik Mastitisi memede sisme, kizarma, iltihaplanma gibi belirtilerle kolayca fark edilebilir. "Subklinik" yani "Gizli Mastitisi" tanimak için özel aletlerle mastitis testi yapmak, sütün iletkenligini ölçmek veya somatik hücre sayisi saymak gerekir. Mastitisten korunma yollari çok zor degildir. Ahir hijyeni ve inek temizligine, sagim teknigi kurallarina dikkat edilmesi ve belirli araliklarla mastitis testi yapilmasi gerekir" dedi.

Baris Askin, ahir hijyeni konusunda çiftçileri bilgilendirdikten sonra sagim teknikleri ile ilgili bilgiler de verdi. Sütün inekten alinmasinin buzagin emmesi, elle ve makineli sagim olmak üzere 3 sekilde olacagini söyleyerek, sagim süreci ve asamalarindan bahsetti ve hazirlik asamasinda neler yapilmasi gerektigini anlatti.

Askin, "Meme basinda birikmis sütü bir kaba sagip imha edilmelidir. En geç 2 hafta arayla mastitis testi yapilmalidir. Meme baslari, onayli bir dezenfektan içeren kaba daldirilmalidir. Bu ön daldirmadan 30 sn sonra havlu kagitla kurulanmalidir. Otomatik uyaricili sagim sistemlerinde kurulamadan hemen sonra basliklar sonra meme baslari sütle dolmussa, hazirlik asamasi tamamlanmis demektir. Bu asamada basliklar takilip, sagima baslanir. Sagim basliklari memede dengeli durmali, saga-sola kayma, dönme, tirmanma olmamalidir. Sagim sirasinda baska bir isle ugrasilmamalidir. Kör sagim kesinlikle önlenmelidir.  Kör sagim memeye zarar vererek mastitise ortam saglar, sagim süresini uzatir, verimli ömrü kisaltir" dedi.

Daha sonra çiftçilerimiz ahir hijyeni ve sagim teknikleri ile ilgili sorular yönelttiler:

"Inegimin meme basi ucunda serlesme, kabarma ve çatlama var. Bunun nedeni nedir?" sorusuna Askin'in cevabi: "Asiri vakum, eskimis lastikler, dezenfekte etmeme gibi nedenlerle meme basi uçlarinda irinimsi halkalar, sertlesmeler ve kabarmalar görülür" seklinde oldu.

Baska bir çiftçi de "Sagim esnasinda yapilmamasi gerekenlerden birinin kör sagim oldugunu söylediniz. Peki kör sagim nedir?" diye sordu. Askin bu soru üzerine, "Kör sagim; süt akisi 200 g/dk seviyesinin altina düstükten sonra sürdürülen sagimdir. Bu nedenle sagim yapilirken baska islerle ugrasilmamasi gerekir. Bu inegin sagligi açisindan gerçekten önemli konular arasinda yer almaktadir" açiklamasinda bulundu.

Tarim Danismani gerekli bilgileri verdikten sonra, kendilerini bilgilendirdikleri için çiftçilerimiz tesekkürlerini sundular ve iyi temennilerle son egitim çalismasi da sona erdi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol